19

11.8K 904 566
                                    

 Bacağıma pansuman yapıp sargıyla saran hemşireye gülümsedim. Elindeki kanlı spançları metal kaba koydu.

 "Canın çok yanmış olmalı, bundan sonra çok dikkat et. Tetanoz aşıların yakın zamanda yapılmış ancak ne olur ne olmaz dikkatli olun." Yanımda yatağın yanındaki sandalyenin ucunda oturmuş Min Yoongi'ye baktı. "Eğer herhangi bir kasılma belirtisi görürseniz tekrar gelin."

 Min Yoongi hızlıca başını salladı ve hemşireye teşekkür etti. Gözümün ucuyla ona baktığımda bacağımdaki sargıya kaşlarını çatmış bakıyor olduğunu gördüm. Hastaneye gelmeden önceki pozisyonumuzu hatırladıkça ateş basıyordu, kendimi buzluğa sokmak istiyordum. O anda Taehyung aramıştı ve dikkat dağınıklığından yararlanıp kendime zor gelmiştim.

 "Agust D ha?" dedim gözlerimi tavana çevirerek. Boğazını temizledi.

 "Orada seninle karşılaştığıma hala inanamıyorum. Taehyung seni getirirken ne düşünüyordu acaba? Gerçekten ezilip ölebilirdin ve kimsenin haberi bile olmazdı!"

 Hışımla başımı yüzüne doğru çevirdim. "Beni Tae getirmedi, ben peşine kuyruk oldum. O afişte fotoğrafını gördüğümde tuhaf bir şekilde tanıdık gelmişti ve görmek istedim. Ne var yani?"

 Afallamıştı. Hastanenin kapısına gelene kadar sessiz kaldık. Kapıdan çıkıp karanlık caddeye adım attığımızda tekrar durdum ve ona döndüm.

 "Ayrıca ne fark ettim biliyor musun? Sen benim hakkımda her şeyi biliyorsun ancak ben senin nerelere gidip neleri sevdiğini bile bilmiyorum! Ve bu beni sinir ediyor!"

 Şaşkın bakışları bir anda yumuşadı ve gülmemek için dudaklarını sıktı. Sakin olmak için derin bir nefes aldım. Yürümeye devam ederken konuşmaya devam ettim.

 "Her neyse. Orada neler oldu öyle? En azından bunu anlat da ne için ezildiğimi bileyim."

 Önden gittiğim için yüz ifadesini göremiyordum, her ne kadar merak etsem de domuz inadım yüzünden dönüp bakmadım. 

 "Ortada yılın en büyük bahisi vardı ve biri bütün parayı çalıp götürmüş. Kimse payını alamadığı için kalabalık bir anda köpürdü ve sanırım bir çoğu benim kavgalı olduğum insanlar olduğu için bunun bir dolandırıcılık olduğunu düşündüler. Oysa ki ben de payımı alamadım. Yine suç bana kaldı. Aish!" Saçlarını karıştırdığını bakmadan bile anlayabiliyordum. Gülümseyecektim ki beni rahatsız eden bir şey geri dönüp Min Yoongi'ye bakmamı sağladı. 

 "Para mı çalındı dedin?!" Bana şaşkın şaşkın bakan Yoongi'yi umursamadan histerik bir şekilde güldüm ve bir parmağımı dudağıma götürerek düşündüm.

 "Evet ama neden..-"

 "Paraların bir kasada tutuluyor olma ihtimali var mı?"

 Kaşlarını çattı. "Bunu nereden biliyorsun?" Bense cevabından tatmin olmuş ve kahkaha atmaya başlamıştım bile. Yoongi endişeyle kolumu tuttu ve soru dolu bakışlarını yüzüme sabitledi.

 "Görmemem gereken bir şey görmüş olabilirim ve bu işimize yarayabilir. Sonra konuşuruz, şu an bunun için fazla yorgunum."

 Kolumdaki eline baktım ve az önceki inadımı hatırlayıp kolumu elinden kurtardım. "İyi geceler, Min Yoongi."

 Adımlarımı hızlandıracaktım ki sözleri durmamı sağladı.

 "Agust D olmak istediğim adam. Aynı zamanda kendini ifade edebilen bir adam. Hiçbir zaman olamayacağım adam."

 Sözleriyle yavaşça yüzüne baktım. Üç adım arkamdaydı.

 "Ayrıca onun sayesinde geleceğimi kurabileceğim kadar para da biriktirdim. Sonsuza kadar teyzemin yanında sığıntı olamam."

camouflage | min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin