Bir - Benim Adım Yankı

13.3K 1K 515
                                    

"Oğluum! Oğlum kalk artık, saat 7 oldu! Geç kalacaksın okula."

Gözlerimi aralamaya çalıştım, ama başaramadım. Ellerimi gözlerime götürdüm, uzun uzun ovaladım. Annem hala söylenmeye devam ediyordu.

"Oğlum! Kalk hadi!"

Hayatta en nefret ettiğim sözdü bu. Hayır güzel yatağımdan beni ayıran 'kalk hadi' değil bahsettiğim. Evet ondan da pek hoşlanmıyorum ama 'oğlum' kadar nefret etmiyorum ondan.

'Oğlum' benim bu hayattaki en büyük trajedim.

Yatakta doğruldum, kısık gözlerimi anneme diktim. "Anne tamam 'kızım' demiyorsun anladım ama bari oğlum da deme. Yankı de. Orta yolu bulmuş olalım."

Üstümden yorganı hırsla çekti. "Daha gözlerin bile açılmıyor ama çenen maşallah."

Tartışmak istemiyordum. Mavi nevresim takımları geçirilmiş yatağımdan çıktım, mavi terliklerimi ayağıma giydim, halıya takılıp düşecekken araba posteri yapıştırılmış odamın duvarından destek aldım. Çok çişim vardı. Odamdan çıkıp tuvalete girdim, klozeti kaldırdım. Pijamamı indirdim.

Tuvalete oturdum.

Çünkü kızlar çişlerini böyle yaparlar.

Biyolojik olarak kız doğup erkek olarak yaşamak zorunda bırakılanlar da böyle yapar.

Benim adım Yankı. Erkek olarak yaşamaya mahkum edilmiş bir kız çocuğuyum.

Odamın her yeri erkek olduğumu anlatmak isteyen eşyalar ve süslerle dolu. Çünkü suratım ve nazik bedenim erkek olduğumu anlatmak için çok yetersiz. Göğüslerim ergenliğimle paralel olarak büyümeye devam ediyor, sargıyla sardığımda bile bol giyinmezsem kendilerini belli ediyorlar. Kaslı değilim, en küçük beden erkek tişörtleri bile üzerimde elbise gibi duruyor. Boyum 1.62. Suratımsa köse, köfte dudaklı, sarışın ve kızsı bir erkek çocuğu suratı.

Hal böyle olunca erkek olduğumu anlatmak duvarlarımda asılı araba posterlerine, ayağıma 3 numara büyük gelen kaba erkek ayakkabılarına, basketbol topu şekilli sırt çantama düşüyor.

15 yıldır, yani kendimi bildim bileli bir erkek gibi yaşıyorum. İnanılmaz ama erkeklik hala bir alışkanlık haline gelmedi bende. Hala parıltılı kıyafetleri giymek istiyorum, hala yırtık skinny jeanleri giymek, hala makyaj yapmak, hala topuklu çizmeler giymek istiyorum.

Ama kösele ya da koca koca spor ayakkabıları giymek zorundayım.

Ben 2 yaşındayken rafa kalkan pembe bebek tulumlarım son giydiğim kız kıyafetleri.

Annem 2 yaşımdan beri bana "Kızım" demiyor.

Çünkü babamdan kaçıyoruz.

Boşandıktan sonra hamile olduğunu öğreniyor annem. Babamdan, onun kirli dünyasından beni uzak tutmak istiyor ancak bir kızı olduğu haberi yayılıyor. Yaşadığı yeri, işini, hayatını değiştiriyor annem ama yetmiyor. Güvenemiyor, bulunamayacağından emin olmak istiyor.

O yüzden son bir şey daha değiştiriyor.

Kızının cinsiyetini.

Bu çocuk başkasından diyebilmek için.

Mavi nüfus cüzdanım bile var. Hem çok para hem de emek harcadı annem. Beni kaybetmek istemediği için. Ama ben bile kendime sahip değilken bana sahip olmasının bir anlamı yok, anlamadığı bu.

Her sabah olduğu gibi hızlıca hazırlandım. İçi kapağında basketbol oyuncusu resmi olan defterlerimle dolu olan basketbol topu şekilli çantamı nefret ede ede sırtıma taktım. Ayağıma spor ayakkabılarımı giyip koşa koşa evden çıktım.

2 PrensWhere stories live. Discover now