Yirmidokuz - Esas Sorun

5.4K 379 57
                                    

Yankı panik içindeydi, sesinin titremesinden yaşadığı korkunun büyüklüğünü anlayabiliyordum.

"Yankı sakin ol. Sakin ol. Peşinde kimse yok. Yani var ama korkulacak bir şey yok. Peşindeki Murat. Babamın eski korumalarından. Ben rica ettim seni takip etmesini."

Önce derin bir nefes veriş duydum telefonun diğer ucunda. Bir rahatlama.

Geliyor...

"SEN MANYAK MISIN! NASIL HABER VERMEZSİN BANA!"

Zaten beklediğim bir tepki olduğu için telefonu çoktan kulağımdan 10 cm uzaklaştırmıştım. Yankı'nın bağırması bitince telefonu tekrar kulağıma yaslayıp konuştum.

"Haber vermedim çünkü versem itiraz ederdin."

"Tabi ki e..."

Hemen lafını kestim.

"Anladın mı neden söylemediğimi? Ama lütfen itiraz etme. Başka türlü rahat edemem. Bir süre takip etsin seni."

"Ali Yiğit'le neden kavga ettin? Yiğit mi bana o notu yollayan?"

Elimi saçıma götürdüm, başımın tepesi yanıyordu sanki.

"Hayır Yankı, Yiğit'le hiçbir alakası yok."

"O zaman neden peşime birini takıyorsun?"

Ofladım.

"Sorgulama Yankı. Sorgulama. Takip edilmenin tadını çıkar. Herkese nasip olmaz."

O kadar saçmalamıştım ki asla yapmayacağım bir şey yapıp telefonu Yankı'nın suratına kapadım. Sonrasında da uçuş moduna aldım. Beni tekrar arayabilmesini istemiyordum çünkü o mantıklı sorular sordukça benim cevaplarım daha da mantıksız hale geliyordu.

Çok çaresizdim.

Yankı'ya notu kimi yolladığını bildiğimi söylemiştim. Çünkü gireceği sınavlar vardı. Dikkati dağılmamalıydı. Hem zaten çok panikti, çok savunmasızdı. O an güven duymaya ihtiyacı vardı.

O yüzden notu kimin yolladığını bildiğimi söylemiştim ama işin doğrusu hiçbir fikrim yoktu.

Belki de yarın son sınavı bittiğinde Yankı'ya gerçeği söylemeliyim.

Böylece bütün yazını mahvetmiş olurum.

Sevdiğime yaz tatili hediyesi.

Off...

Ne yapacağımı bilmiyorum. Yankı'nın zarar görmesini istemiyorum ama ince düşünemeyen bir hıyar olduğum için doğru olanı da bulamıyorum.

Aklıma gelen çözüm vücudumdaki bütün tüyleri diken diken ediyor ama... başka çarem yok.

-

Bana donuk donuk bakan gözlerden soldakine (ya da sağdaki, pek fark etmez) bir yumruk indirmek için her şeyi verirdim. Ama şu an onun ağzından çıkacak birkaç kelimeye kaderim bağlıymış gibi heyecanla beklemekten başka bir şey yapamıyordum.

Cevap vermek için ağzını açtığında kalbim daha da hızlı çarpmaya başladı. Bu durumdan nefret ediyorum ama kabul etmek zorundayım: Eren çoğunlukla doğru düşünüp doğru konuşuyor.

"Doğru olanı yapmışsın."

Ona çaktırmadan derin bir nefes aldım. O ise sözüne devam etti.

"Gerçeği bilmesinin bir anlamı yok. Bu yalanına devam etmelisin."

Endişeyle sordum.

"Peki biz ona yalan söylerken gerçeği bilen kişi birden sırrını herkese yayarsa?"

2 Prensजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें