Otuzbir - Her Erkek, Her Kadın

5.9K 407 91
                                    

İlk 10 dayız ! 🔥

Alev alev yanan bedenimi sakinleştirebilmek için banyoda soğuk suların altında geçireceğim bir yirmi dakikaya ihtiyacım vardı. Kendime gelince suyu kapattım, kenarda askıda asılı olan havluyu alıp belime sardım. Küçük havluyla saçımı kurulaya kurulaya kapıya elimi uzattım, dışarı adım attığımda gördüğüm şey hayatımda gördüğüm en güzel şeydi.

Yankı üzerine eski bi tişörtümü giyinip yatağımda uykuya dalmıştı. Dağınık saçları ve suratındaki meleksi ifade içimi şefkatle doldursa da tişörtün açıkta bıraktığı süt beyazı teni tekrar banyoya girmemi gerektirecek düşünceler getiriyordu aklıma. Bir süre onu izledikten sonra önce bir eşofman altı sonra bir tişört çıkardım dolabımdan. Eşofman altını giydim, tişörtü elime almış giyecekken gözüm cama takıldı. Hava kararmıştı sanki, daha doğrusu kararmaya başlıyordu. Saate bakmak için yatağımın baş ucuna ilerledim. Saate eğilirken Yankı usulca gözlerini açtı. Göz göze geldik.

Saat 7.30'du.

"Bebek gitmen lazım."

Yankı bir şey demeden elimdeki tişörtü aldı, yere fırlattı. Elimden tutup beni yatağa çekti.

Yine mi başlıyoruz?

"Gitmeyeceğim."

Kaşlarımı çattım.

"Ne demek gitmeyeceğim?"

Gülümsedi.

"Gitmeyeceğim işte. Yanında kalacağım." Kenara kayıp bana yer açtı. "Yanıma uzan. Birlikte uyuyalım."

Derin bir nefes aldım. Daha fazla reddedemezdim. Benim de bir dayanma sınırım vardı. Yankı'nın gözlerine baktım.

"Yankı ben akıl sağlığı pek yerinde biri değilim. Sorumluluk sahibi biri de değilim. Tam tersine serserinin tekiyim. Ama senin için mantıklı ve düşünceli olmaya çalışıyorum." Yüzüne eğildim. "Ama eğer benimle uyumak istediğini söylersen olamam."

Gözlerinde umursamaz bir bakışla kolumdan tutup beni kendine çekti.

"Olma."

Yanına uzandım, kolumu çekip kendi bedeninin altına koydu kafasını da göğsüme. Yatağın ucundaki pikeyi aldım, Yankı'nın üstüne çektim. Ben onun altın sarısı saçlarıyla oynarken sessizliği bozdu.

"Ben de risk alabilirim. Ben de delirebilirim."

Bana bir şey anlatmaya çalışan sarı bir bebek vardı kollarımda. Gülerek boynundan öptüm.

"Ne sebeple?"

Yattığı yerde doğrulup yüz üstü döndü. Gözlerime baktı.

"Sana kendimi kanıtlamak için."

Kaşlarımı çattım.

"Bana inanmıyorsun. Senin hakkında şeyleri duymamı istemiyorsun. Bana güvenmiyorsun. Beni kazanmaya çalışıyorsun."

Dalga geçer gibi güldüm.

"Çalışmayayım mı?"

O ise ciddiydi. Kafasını sinirle iki yana salladı.

"Çalışma. Ben seninim zaten."

Söyledikleri müzik gibiydi. 'Seninim..."

"Aşk, tutku sadece sana özel değil. Ben de..." Durakladı, çekinir gibi dudaklarını ısırdı. Cesaretini toplayınca kendinden emin bağırdı. "Ben de sana aşığım. Ben de seni istiyorum." Uzanıp çıplak göğsümden başlayarak boynuma kadar öptü, dudaklarıma geldi. Altı dudağımı öpüp içine fısıldadı. "Bana masum muamelesi yapma. Benimle seviş."

2 PrensOnde histórias criam vida. Descubra agora