11. Bölüm- Bora Dudağı

6.9K 260 49
                                    

Selamlar herkese!..
Tatlı İntikam'ı da okuyun okumadan geçmeyin....

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Mina'dan

Gözlerimi araladığım ilk anda çatal bıçak sesleri duymuştum ve bu sese bir anlam verememiştim. Yatakta esneyerek yavaşça doğruldum ve etrafı inceledim. Dün Bartu'yla uyuduğum aklıma gelince gözlerim iri iri açıldı ve yanaklarıma kanların hepsi hücum etti. Yan tarafıma hızla baktığımda sadece çarşafta onun yattığı yerin izi vardı. Nasıl onunla aynı yatakta sarmaş dolaş uyumuştum ben?? Hangi akla hizmet?

Hızla yataktan kalkarak dolap sandığım şeyin önüne vardım ve kapının kapalı olduğu kanısına vararak Bartu'ya ait sandığım siyah bir kazakla siyah bir eşofman buldum. İç çamaşırı olarak bir boxer gördüğümde utanarakta olsa elime aldım. Ne yapayım giyecek başka birşeyim yoktu??

Banyoya etrafı kolaçan ederekten girdim ve kapıyı arkamdan kilitledim. Hızlı bir duş alıp kıyafetleri üstüme geçirdim ve kendime ait olan diğer kıyafetleri yıkayarak kuruması için belirli yerlere serdim. Umarım başlarına bir şey gelmezdi. Herhangi bir kazaya kurban gitmemek için saçlarımı da tarayıp yandan bol bir örgü yaptım. Kişisel bakımlarımıda halledip banyoyu terk ettim. Kokulardan anlaşıldığı kadarıyla biri mutfakta harikalar yaratıyordu. Bu kişi Bartu olamayacağına göre kesinlikle Bora'ydı...

Mutfağın pervazına omzumu yaslayarak ağırlığımı tek ayağımın üstüne verdim ve kollarımı birbirine dolayarak saçı başı un olmuş Bora'ya gülümseyerek baktım. Ne kadar da tatlı olmuştu o öyle??

"Yardım lazım mı?" diye sorduğumda mahçup bir ifadeyle gülümseyerek omzunun üstünden bana baktı.

"Mutfağı toparlamak konusunda evet."

Hafifçe güldüğümde olduğum yerden ayrıldım ve yanına gittim. Burada gerçekten bir savaş çıkmıştı... Nasıl becermişti hiç bilmiyordum ama toparlayamayacağı her halinden belliydi.

Bora büyük kasenin içinde birşeyler çırparken parmağımı çırptığı şeye daldırıp ağzıma götürdüm ve emdim. Bora beni dikkatle izlerken gülümseyerek "Bu da ne böyle?? Çok güzel." dediğimde omuz silkip "Bende bilmiyorum, malzemelerin hepsiyle birşey çıkardım işte." dedi.

Kıkırdayıp "Bence buna bir isim koyalım." dediğimde "İsim mi?? Ne koyacaksın?" dedi.

Düşünür gibi yaptım. "Hmm... "

"Hah! Buldum! Bu mükemmel şeyin adı 'Bora Dudağı' olsun!"

Tatlı bir şeydi ve adıda tatlı bir şey olmalıydı.

Bora ufak bir gülüş sergilerken ne kadar sempatik ve eğlenceli olduğunu farkettim. İyi çocuk ya!..

"Bora dudağı mı? Cidden mi?"

Bende omzumu silkip "Evet Bora dudağı. Arap dudağı, Dilber dudağı, Nurella dudağı oluyorda Bora dudağı niye olmuyor? Senin onlardan neyin eksik?" dedim.

Bora gülerek başını iki yana salladı ve "Çok kafa bir kızsın." dediğinde "Öyleyimdir." dedim.

"Çok alçak gönüllüsün."

"Öyleyimdir."

Tekrar güldü. Bu çocuk hep gülsün ya! Çok tatlı bir gülüşü var!

"Çok ufaklıksın."

"Öyle-" diyeceğimde bunu diyen kişinin Bora olmadığını farkettim. Bora ve ben omzumuzun üstünden kapıya baktığımızda Bartu pervaza yaslanmış bizi izliyordu. Ufaklıkmış! Derdi neydi bunun?

Hapishane KaçkınıWhere stories live. Discover now