6. ~Gurur ve Aşk~

22.3K 1.3K 857
                                    

^-^ Hayırlı akşamlar Berdancılar, Füsuncular 😎

Biraz geç olsa da Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum. Rabbim tekrarını nasip etsin.. ❤

Bölüm çok uzundu partlara ayırmak istemedim umarım okurken sıkılmazsınız. Düzenlemenin bir kısmını yolda yaptığım için hatalarım olabilir. Şimdiden affola..🙈

Oylarınızı yorumlarınızı bekliyorum şekerler 😍

Keyifle okumanız dileğiyle..

Ay bu arada aileme katılan yeni isimler görüyorum hepiniz hoş geldinizzz 😍😍❤

Allah'a emanet.. ❤

*******

Genç kız eline aldığı son iki yaş kurabiyesini süslediği ahşap çubuklara astı. İşini severek yaptığı için bu durumdan oldukça keyif alıyordu. Dilinde sevdiği bir şarkının nakaratı dönüp duruyordu. O kabarık saçlarını tepeden tutturmuş öne düşen kahküllerini yeşil renkte kenarları oyalı bandanasıyla tutturmuştu. Dışarıdan bir bakanı tekrar baktıracak enerjisi etrafa yayıldıkça evin hizmetlileri gülerek bu manzarayı seyrediyordu. Evin sahibi Aygül hanım gülerek kızın yanına yaklaştı. Bu kız bu enerjiyi nereden buluyordu gerçekten merak etmişti.

"Kolay gelsin Füsuncum!"

"Ah! Teşekkür ederim Aygül hanım. İşi merak ettiyseniz, bitmek üzere."

Kadın beğeniyle masaya baktı. "Ellerine sağlık nefis gözüküyor hepsi."

Füsun yenebilir, hediyelik tarzdaki bütün hazırladıklarını uzun masaya güzel bir şekilde sıralamıştı. Hünerli ellerinden çıkan ürünlere büyük bir beğeniyle baktı. Bu işi yapmayı gerçekten çok seviyordu. Uğraşmayı seviyordu. Çünkü uğraşırken kafasında hiçbir şey kalmıyordu. Her şeyi unutabiliyordu. Bu işi tamamlaması da 3 gününü almıştı. Lakin 3 günde unutmak istediklerini tabi ki unutamamıştı. Mesela en son Berdan ile neredeyse öpüşecek olmalarını, Ahu'nun o güzel anın nasıl içine ettiğini, eğer arkadaşı gelmeseydi şuan Berdanla nasıl bir ilişkide olabileceklerini bir türlü unutamıyordu. Bunları düşünmeden biranı geçmemişti. Zaten olay gününden sonra da yine kaçak bakışmalardan, evin içinde köşe kapmaca oynamaktan başka bir şey yapmamışlardı. Olan Rıza'ya oluyordu. İkilinin arasında kurulmayan cümleler Rıza sayesinde iletiliyordu. Hem de aynı evin içinde!

"Rıza Füsun ablana sor bakayım eksik bir şey var mıymış?"

"Rıza Berdan abine söyle alış verişimi kendim yaparım!"

"Rıza o sivri dilli ablana sor bakayım yemekleri neden tuzsuz yapıyormuş?!"

"Rıza o ruhsuz ve duygusuz Berdan abine söyle yemeklerimi beğenmiyorsa, bundan sonra eve erken gelip kendisi yapsın!"

Sonrası yine cümbüş yeri.. Yaparım yapamazsın derken akşamı gece ediyorlar, geceyi gündüz ediyorlardı. Rıza ikilinin arasında şamar oğlanı olmaktan sıkılmış, en son patlamıştı. Hatta ikiliyi anasının evine dönmekle tehdit etmişti. Tabi Berdan, Rıza'nın karı gibi triplere girmesine yine sinirlenip evin içinde kovalamasına sebep olmuştu.

Füsun o akşamı hatırlayınca kıkırdamasına engel olamadı. Berdan Rıza'yı neredeyse ayaklarından havaya kaldırmış "Konuş lan bir daha ana evine döncem diyecek misin?" diye kükremişti. Rıza garibimde "Yok abi! Yemin olsun evin kapısından bile geçmem!" diye yalvarmıştı.

Füsun bu adamın yersiz öfkelerini anlıyordu. Ama Rıza'ya yaptıkları kesinlikle öfkeden değildi. Gerçek anlamda kızdığını bile düşünmüyordu. Füsun'a göre Berdan'ın mizacı buydu ya da şakadan anladığı şiddet içerikliydi!

SEVDAM BİR ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin