33. Aşk Kapıyı Çalar Mı?

14.4K 1K 529
                                    

"Yavrum hadi aç şu kapıyı!"

Berdan son on beş dakikadır yaptığı gibi kadınına seslendi ve duyduğu itiraz cümlesiyle gözlerini kapattı. Füsun karşılaştığı sahneden sonra kendisini, odanın içinde bulunan giyinme bölümü olarak kullandıkları bir başka ufak odaya kilitlemişti. Genç adam belindeki havluyla odanın orta yerinde volta atıp düşünmeye başladı. Çenesini sıvazladığı eli kasılırken, "Füsun kime diyorum!" diye seslendi.

"Açmıyorum işte! Mümkünse üç beş gün, göz göze gelmeyelim!"

Füsun'un yükselen sesi adamın ateşini körüklemekten başka bir şeye yaramadı. Karşısındaki kapalı duran kapıya doğru elini kaldırdı. "Ulan ben senden üç dakika ayrı kalamıyorum! Sen bana üç beş gün diyorsun!" Berdan, kapının kolunun sert bir şekilde tekrar zorladı. "Aç şu kapıyı kadın! Dinime imanıma kırarım bak!"

"Kırarsın tabi! Ayı seni!" Füsun yaslandığı kapıya sanki adam görecekmiş gibi kınayıcı bir bakış fırlattı. Gözlerinin önünden gitmeyen detayla sinirli bir nefes koy verdi. "İnsan kapıyı kilitlerdi! Tek amacın beni ulu yaratıkla karşılaştırmaktı dimi? Hain! Nasıl unutacağım ben şimdi onu?"

Berdan'ın dudaklarında sinsi bir gülüş belirdi. "Kimi?" diye sorunca, Füsun yumruk yaptığı elini kapıyla buluşturdu. "Birde hayalimdeki sahne dedin! Sen hayallerinde nasıl sahneler canlandırıyorsun öyle?!"

Berdan inlememek için zor durdu. Kafasını geriye doğru atarak derin bir nefes soludu. Bu kadını nasıl ikna edecekti? Hayaller Paris iken, hayatı tam anlamıyla Mardin kapısıydı! Kapıya doğru alnını yasladı. "Şimdi aslında şöyle ki, galiba, sanırsam.."

Füsun, adamın ne saçmaladığını anlayamadı. Hiç Berdanlık cümleler değildi. "Berdan ne saçmalıyorsun?" diye sordu. Genç adam, gözlerini devirdi. "Kaçış yolları Füsun. Senden kaptığım iki üç taktik diyelim.." dedi.

"Git buradan!"

"Cesedimi çıkartırlar!"

El mahkum çıkacaktı. Ayrıca yine el mahkum o karşılaşma tekrar olacaktı. Ve sadece karşılaşmayla kalmayacaktı. Tanışma faslı da olacaktı. Füsun bunları düşündükçe bayılacak gibi oldu. Bu zamana kadar Berdan'ı arzulayan bütün bedeni korkuyla kaplandı. Belki o şaşkınlık zamanını atlatırsa alışması daha kolay olabilirdi. Füsun, düşünceleri arasında savaş halindeyken, Berdan kadını ikna etmek için en etkili yola başvurdu. Tok ve etkileyici sesini yumuşattı.

"Kadınım.." dedi..

Füsun adamın bu ses tonuna koşullanmış gibi anında, "Hı?" dedi. Dediği anda dilini ısırdı. Sözde tepkisiz kalacaktı. Berdan dudaklarındaki gülümsemeyi tuttu. Kadınını etkilemek ne gurur verici bir durumdu..

"Senin hı deyişine kurban olsun bu Berdan.. Hadi aç kapıyı.."

Füsun ömrü boyunca odada kalma fikrine her ne kadar sıcak baksa da, kalamayacağı bir gerçek vardı. Suratına elleriyle iki üç kere hava verip rahatlamaya çalıştı. Omuzlarını öne arkaya doğru hareket ettirdi ve son bir nefes verdi. Hazırdı. Kapının kilidi yavaşça açıldı. Berdan suratındaki hınzır gülüşü hızla sildi ve ciddi bir ifadeyle gizledi. Lakin kapının ardından görünen kadınıyla ciddiliğini koruyamadı, dudaklarını birbirine bastırdı.

"Gülme pençelerim!"

Ateş parçasına dönen yanakları, sinirden kabaran saçları, yenilesi bir halde adama görsel bir şölen sunarken Berdan bu tabloya güçlükle kayıtsız kaldı ve "Peki.." dedi. Kadını kollarından tutup sinesine doğru çekiştirirken, Füsun omzunu silkerek o limana yanaşmak istemedi. Berdan elindeki baskıyı artırdı ve kadını güçlü kollarıyla sardı. Füsun daha soluduğu ilk nefeste bilinmezlere doğru yol aldı. Adama çaktırmadan üzerinden gelen o erkeksi kokuyu soluyor, Berdan gülemediği için çatlama yolunda ilerliyordu. Kadının saçlarına bastırdığı dudakları aralandı.

SEVDAM BİR ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin