18. ~Tehlikeli Sular~

16.4K 1K 553
                                    

^-^ Merhaba efemm 🙈😍

Yine yeniden geç geldim.. 🙈 Zalım zaman ne çabuk geçiyor anlayamıyorum 😒 Bu bölüm biraz durağan gelebilir. Geçen bölümde çıtayı baya çıkarmışım gelen yorumlarla fark ettiim 😂😂 Herkesciklereee cokk tesekkur ederim ❤❤

Neyse her bölümde gülecek halimiz yok 😂
Bu bölümde olmaz öbür bölümde olur yani 😂😂

Aman karda geliyormuş sıkı giyinin hasta olmayın vitamin almayı unutmayın beni çok sevin çünkü ben sizi çok seviyorum 🙈😍😍😍

Keyifle okuyun canlarım..❤❤

*** ****

Füsun hazırlamış olduğu şahane masasına beğeni dolu gözleriyle bakıyordu. Masanın gerisine doğru iki adım atarak, masaya birde uzaktan bir bakış attı. Yerlerini beğenmediği iki süs ağacın yerlerini değiştirip tekrar geri çekildi. İşte şimdi tam olmuştu. Ellerini birbirine sürttürerek gülümsedi. Yaptığı işiyle, becerisiyle gurur duymadan edemedi. Resmen terapi gibi işi vardı ve bundan oldukça zevk alıyordu..

Kızın bu sevimli hallerini uzaktan izleyen genç adam ise, içinde oluşan kıpırtılarına bir türlü dur diyemiyordu. Aslında dur demek istiyor muydu ondan bile emin değildi. Korkması gerekiyordu. Çünkü o gün tanıştığı adam, açıkça kocası olduğunu söylemişti. Hatta bir adamı öldürdüğünü bile öğrenmişti. Fakat içindeki kıza olan yoğun çekim gücüne karşı koyamıyordu. Kendisi bu çekim gücüne karşı koyamıyor olabilirdi lakin koyacak adam illaki koyardı. Tehlikeli sularda yüzdüğünü bilse de hislerinden bir türlü vazgeçemiyordu. Gel gör ki çok yakın zamanda yüzdüğü tehlikeli sularda boğulması an meselesiydi..

Füsun yardımcılarından istediği mor rengindeki örtüyü boşta kalan masaya serip ikinci masanın hazırlığına başladı. Abant'tan döndükten sonra bir hafta kadar daha dinlenmiş ve yarım bıraktığı işlere geri başlamıştı. Berdan, o gün arabadan çıktıktan sonra Füsun'u evin etrafında üç beş tur 'Arabada beş, evde on beş kıvamında' kovaladıktan sonra, Füsun gözlerindeki şeytanların yardımıyla adamın elinden kurtulmayı başarmıştı. Berdan, yine sabrını sonuna kadar kullanmış, ceza kesim tarihini ertelemiş, vakti geldiğinde faizi ile birlikte alacağına yemin etmişti. Füsun o zamanın gelmesinden çok gelmemesini istiyordu. Sonuçta canı tatlıydı ve bu dünyadan yok olamayacak kadar kıymetliydi. Neyse ki şu aralar hayatlarına yeni giren kınalı kuzu Derin ile ilgileniyordu. Tabii sadece kendi ilgilenmiyordu..

Erdem her dakika kapılarında bitiyor, 'İhtiyaç var mı yenge?' demekten kendini bir türlü geri alamıyordu. Genç adamın gözlerinin önünden bir türlü gitmeyen o bal gözler, daha önce hiç hissetmediği duyguları gün yüzüne çıkartıyordu. Tabi Füsun, her ne kadar Derin'i Erdem için düşünse de faaliyet konusunda adamı oldukça zorluyordu. İhtiyaçları Rıza ile aldırıyordu. Bir durum olduğunda Oğuz'a söylüyordu. Çaya Selim'i çağırıyordu. Erdem ise sinirden dört dönüyordu. Bu durumdan keyif alan Füsun iken, zavallı Derin ise her şeyden habersiz hala kurtulmuş olduğuna inanamıyordu.

Füsun, o gece kızla konuşmaları aklına gelince hüzünlenmeden edemedi. Zavallı anneciğini daha 10 yaşındayken illet bir hastalığa kurban vererek kaybetmişti. Babası ise annesinin acısını kaldıramamış, aynı aylar içinde kalp krizi geçirip vefat etmişti. Ardında bıraktıkları çocuklarının arasında ise en kadersizleri maalesef Derin olmuştu. Derin 19 yaşına bastığı gün, en büyük abisi tarafından karar verilen bir evliliğe maruz bırakılmıştı. En küçük abisi bu duruma karşı çıkmış, ortanca abisi ise hiçbir açıklama yapmamıştı. Sonuç olarak hem iş bağlantısı, hem para söz konusu olunca hepsi susmuş, zavallı kızı kendinden neredeyse 20 yaş büyük adama yar etmişlerdi..

SEVDAM BİR ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin