16. ~Abant~

23.3K 1K 878
                                    

^-^ Amanda aman kim gelmiş kim gelmiş 🙊🤗🤗

Yavru kuşlarım bir pazartesi sendromundan çıktım ve keyifle okuyacağınız bir bölümle geldim😍

Çünkü Abant demek eğlence demek.😂 Çünkü Abant demek şaaapmaların şaaapıldığı yer demek! 😂😂😂😂

Siz siz olun Abant'a tek gitmeyin🙊🙊😂

Bol bol yorum ve beğenilerinizi bekliyorum😍😘

Siz gülün ben hep yazarım 😍 Şimdi çikiletalarınızı hazır edin ve okumaya başlayın..😄😍💛💙❣

Seviliyorsunuz ki..💕💕💕

****

"Ne demek kendi arabamla gideceğim?"

Füsun son yarım saattir laftan anlamayan, anlasa da anlamamış gibi yapan ve yine yarım saattir aynı soruyu soran adama hayretler içinde baktı. Bu adama nasıl laf anlatacağını bilemiyordu. Bakışlarının sert bir o kadar korkutucu olduğunu düşünse de adamda öyle bir etki yaratmadığını Berdan'ın kükremesiyle anladı.

"Bakma bana öyle kadın! O bakışlarınla beni nasıl kudurttuğunu bilmiyorsun!"

Füsun adamın üzerine doğru gelmesiyle bir adım gerileyerek, arabasının kapısını açtı ve kapıyı aralarına set gibi sokuşturdu. Adamı nasıl kudurttuğunu merak ediyordu. Demek bir bakışıyla adamı kudurtacak yeteneği vardı. Bir bakış baktın, kalbimi yaktın aşkın kemendini boynuma taktın adlı çalışmasına son verip boğazını temizledi. Hala azgın bir boğayı andıran adama kirpiklerini kırpıştırarak bakmaya devam ediyordu. Sen bir şahinsin ben garip serçe attın kalbime demirden pençe diye bağıracaktı ki sustu. Çıktığı taverna sahnesinden hızla inen Füsun silkelenerek kendine geldi.

"Arabamla gideceğim demek, arabamla gideceğim demek Berdan! Ben var gitmek arabamla. Gitmek ben arabamla! Go Berdan go!"

Kızın dalga geçip, üzerine birde sırıtmasına dayanamayan adam ellerini sabır dilenircesine iki yana açtı.

"Allah yarattı demeyeceğim, go go girişeceğim!"

Sakinleşmek için gözlerini kapatan genç adam, birkaç saniyenin ardından açtığı gözlerini kızla buluşturdu. Elini arabayı gösterircesine kaldırdı. "Kızım bu araba evin bahçesinden çıkmadan can verir! Nasıl gideceğiz?"

Adamın sorusuna gözlerini kısıp yandan bir bakış atan Füsun, arabasını okşayarak Berdan'ı delirtme çabalarına başladı.

"Lütfen arabam hakkında düzgün konuş. Hissediyor, kırılıyor. Ayrıca gideceğiz derken ne demek istiyorsun? Sen kendi milyon dolarlık arabanla gideceksin yanına da o adı gibi cesur olmayan kuzenini alacaksın. Bende arkadaşımı alacağım!"

Berdan sabırlarına bir sabır daha ekledi. Bu kadına söz dinletmek neden bu kadar zordu?

"O milyon dolarlık arabalar senin de arabaların! İstediğini söyle getirsin çocuklar!"

Gelen teklif ne kadar cazip olsa da yetinmeyi bile Füsun, umursamaz bir tavırla omzunu çekti. "Ben kızımla gideceğim. Hem o da görsün Abant'ı."

"Ya sabır!"

Suratını ardı ardına sıvazlayan adam yenilgiyi kabul etmekten başka çıkar yol bulamadı. Elbet bunun acısını çıkartırdı.

"Lanet olsun tamam! Seninle laf yarışına girmeyeceğim. Nasılsa kaybediyorum."

Berdan homurdanmasını gerçekleştirirken, Füsun adamın aksine şen bir çocuk gibi ellerini birbirine çırptı. "Ha şunu bileydin!" dediğinde Berdan'ın kararan gözlerinden korkup bakışlarını az ötesinde kendi arabasına yaslı duran arkadaşına çevirdi. Elini kaldırarak yanına gelmesini işaret etti. Ahu, kaç yıllık arkadaşının inadını bildiğinden dolayı, kaybedeceği bir savaşa girmek istemedi. Zaten neden tatile gittiğini de bilmiyordu. Cesurla aynı yerde durmak ona işkencelerin en büyüğü gibi geliyordu. Bahçede beklediği bütün vakit boyunca kendisine değişik şekilde bakmasına bir türlü anlamda veremiyordu. Kesin yine giyindiği kıyafetlere takılmıştı lakin Ahu artık buna kafa yormak istemiyordu. Elindeki çantasını sıkıca tutarak kızın yanına doğru ilerledi. Ölmeden Abant'a varırsa sadaka vermeyi kafasının bir yerine not etti..

SEVDAM BİR ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin