14. ~Aşk Meydan Savaşı~

19.5K 1.2K 860
                                    

^^ Selam yavrular 😊😊😍

Oldukça uzun bir bölümle geldim.. Bu bölümde ikinci yayınladığım kesitten bir kısım olacak. Yalnız birçok yerine ekleme yaptım ve değiştirerek tekrar düzenledim. Nasıl olsa hatırlıyoruz diyerek okumamazlık etmeyin emi😘😘

Keyifle okuyun.. Bol bol gülün eğleniin.. 😊

Bu arada Pazar günü Tüyaptaydım yazarları gördükçe kıskandım eve döndüm çikolata krizine girip intihara kalkıştım işe yaramayınca oturdum bölümü tamamladım 😃😃😃

Benim aşk adamlarımı keşfedemeyenler utansın! 😤😤😤

Neyse daha fazla hatırlamak istemiyorum 😒😒

Seviliyorsunuz ❤❤

Oy vermeyi unutmayın.. 🤗

**** ***** ****

Füsun, adamın gözlerine korkuyla bakıyordu. Dediklerinin gerçeklik payını, kalan çeyrek aklıyla anlamaya çalışıyordu. Gideceğim demişti! Gidiyorum demekle gidilmezdi ki.. Aklın kalırdı, fikrin kalırdı, en önemlisi ruhun eksik kalırdı..

"Gidemezsin!"

Berdan kafasını iki yana sallayıp, arkasını döndü. Zor bir karardı ama artık bir oluru yoktu. Neye göresini, kime göresini düşünecek zamanı yoktan yere harcamışlardı. Füsun öne doğru atılıp adamın kolundan tutarak durdurdu. Gözlerine bakmak için adamın önüne doğru geçerek kendisini siper etti.

"Gidemezsin dedim! Birinin hayatına öylece girip, onun için değerli hale gelip, onu kendine tutsak edip sonra da hiçbir şey olmamış gibi gidemezsin Berdan!"

Gitmenin ne kadar zor olduğunu bilen Berdan, kalmanın daha zor olduğunu anladığı için gidiyordu. Füsun adamı ya anlamak istemiyordu ya da ciddi anlamda anlamıyordu. Hayattan bezmiş halde başını iki yana sallayan adam, "Anlamıyorsun değil mi?" diye mırıldandı.

"Asıl sen beni anlamıyorsun! Bak tamam çok büyük bir hata ettik, hatta ettim. Özür dilerim. Şimdi Oğuz'dan da özür dilerim."

İşte tam tahmin ettiği gibiydi. Füsun olayı çok farklı boyutlarda ele alıyordu. Bir sürü olay varken o gidip en ufak parçayı bulup gün yüzüne çıkartıyordu.

"Ah Füsun.. Bazen dilediğimiz özürlerin hiçbir anlamı olmuyor biliyorsun değil mi? Seni aylardır kırdım ve de özür diledim. Her özür dileyişimde belki kalbindeki kırıklıklar tamir oldu ama hala o anları hatırladıkça sızlıyor. Geçmez! Tamamen geçmez! Unutamazsın! Ve sen Füsun, sen benden çok farklı bir adam olmamı istiyorsun. Bendekilerle yetinmiyorsun. Fakat ben buyum! Belki odunum, belki senin deyiminle öküzüm. Hatta ruhsuzun tekiyim! Ama Füsun ben senin görmeni istediklerini sana gösteremiyorum. Belli ki hissettiremiyorum da! Sen dalgalı bir denize ayağını bile sokmaya korkarsın ama ben o denizde sörf yaparım! Sen karanlık bir odada iki dakika bile oturmaya korkarsın ama ben o karanlık odada yıllarımı geçiririm. Çünkü karanlık benim. Senin gün yüzünün, aydınlığının aksine, ben geceye mahkum kalan bir adamım!"

Füsun adamı anlıyordu ama o da onu anlasın istiyordu. Onun için ne çabalar verdiğini görsün istiyordu. Kalbinin sesini artık duysun istiyordu..

"Kurtaramıyorum seni. Buna izin vermiyorsun. Kaçıyorsun, aklına geleni yapıyorsun, çabalamıyorsun! Bir bakıyorum çok düşünceli bir adamsın, bir bakıyorum sadece benim dediklerim olsun diyen bir adama dönüşüyorsun! Dile gelmemiş bir sürü söz yığınlarının içinde beni de kendini de boğuyorsun, öldürüyorsun Berdan! Bunu anlamak bu kadar mı zor?"

SEVDAM BİR ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin