23. ~Şerden Hayır Doğar~

14.3K 1.1K 434
                                    

^-^ Baba ocağından, ana kucağından keyifli bir yazar getirdim size 😍😍❤

Öncelikle şunu yazmadan geçemiiciimm.. Kız siz neymişsiniz böyle🙊😂

Allah'ım o resimlere gelen yorumlara yemin ederim çatladım. Erkeksizlikten ölmüşüz haberimiz yokmuş 😂😂😂😂 Gunahi vebali uzerime olmaaasin 😂😂😂😂

Valla kocikleriniz duymasın kurtarmam ona göre! 🙊 Ayrıca Sizin yerinize ben bakarım! Çok şaaapmayın siz 😒😒

Lafı çok uzatmadan kaçıyorum nasılsa okumuyorsunuz 😂😂

Neyse oy vermeyi unutmayalım lütfen.. Emeğe saygı önemli!👌👌

Seviliyorsunuz.. ❤❤❤

**** ****

Alınan ufak bir haberle nasıl mutsuz olunabilirin örneğiydi Berdan.. Attığı kahkahanın boğazına düğümlenmesi, Rıza'nın o kötü haberi vermesi, oturduğu yerden fırlayıp arabaya binmesi saniyelerini almamıştı genç adamın.. Bütün bu yaşadıkları berbat bir hal sergilerken şuan için tek düşündüğü bu haberi nasıl verecekti? Sevdiği, aşık olduğu, canını hiç düşünmeden vereceği kadına, nasıl babanın hayatı tehlikedeymiş diyecekti..

"Abi?"

Rıza'nın üçüncü seslenmesini bile duymayan Berdan, kısacık yolun bitmemesine sinirleri iyice bozuldu. "Daha hızlı sür şu arabayı!" Rıza, hızını biraz daha arttırdığında Cesur yanındaki adama sakince döndü. "Kardeşim sakin ol!" demesiyle Berdan, sakinliğin terim anlamını dahi bilmiyordu.

"Nasıl sakin olayım Cesur? Füsun'a nasıl derim ben baban kalp krizi geçirmiş, durumu oldukça ciddiymiş diye! Kahrolacak!"

Cesur olanca sakinliğiyle başını salladı. "Biliyorum bende o yüzden diyorum! Evet Füsun yıkılacak ama onu tutacak kişi sen olacaksın! Sende kendini bırakırsan ne olacak?" Berdan yumruk halindeki elini arabanın ön koltuğuna indirdi. "Lanet olsun!" Araladığı camdan soğuk havayı ciğerlerine çekerek yanan bedenini az da olsa rahatlatmaya çalıştı. Mutluluk dedikleri şey neden kendilerini her zaman yarıda bırakıyordu? Sadece bir gün hiçbir şey düşünmeden, hiçbir tehlike gözetmeden yaşamak onunda hakkı değil miydi? Şimdi Füsun'a o cümleyi nasıl kuracaktı? Telaşa vermeden onu nasıl götürecekti? Ya daha kötü haberi alırsa, onu nasıl diyecekti? Yüreğindeki sızlamanın verdiği rahatsızlıkla kapattığı gözlerini araladı. "O bilmiyor Cesur!"

Cesur yanında mırıldanan adama baktı. "Neyi bilmiyor?" diye sorduğunda Berdan gözlerini acıyla kapattı.

"Canından birini kaybetmenin verdiği acıyı bilmiyor.."

Nefesi düğümlenen Cesur kısa biran duraksadı. İçinden sert bir küfür eden adam öfkeyle Berdan'ın kolunu sıktı. "Adam ölmüş gibi konuşma! Füsun hiçbir şeyi kaybetmedi, kaybetmeyecekte! Füsun'un babasından bahsediyorsun! Kızı böyleyse babasının gücünü düşün! Toparlan artık. En önemli olan moral ve bunu da sen vereceksin!"

Evet Cesur haklıydı. Füsun'a desteklerin en büyüğünü kendi verecekti. Nasıl verecekti bilmiyordu ama bir şekilde başarmak zorundaydı..

Kızlarla ettikleri sohbet üzerine iyice üzerine yorgunluk çöken Füsun, kolundaki saate kısa bir bakış attı. Gece yarısını geçmiş ve Berdan beyden hala ses soluk çıkmamıştı. Aramakla aramamak arasında gel git halindeyken kapıya takılan anahtarın sesiyle ara koridora doğru ilerledi. Kapının açılmasıyla görüş açısına giren Berdan, eşikten adımını attığı anda duraksadı.

"Bende seni arayacaktım!"

Füsun adamın yanına doğru gittiğinde Berdan hızla arkasını döndü. "Yarım saatte hazırlıklar bitmiş olsun!" Genç adam kapı ağzındaki adamlarına son tembihlerini ettikten sonra kapıyı kapattı.

SEVDAM BİR ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin