don't let me go

3.6K 350 486
                                    

Karşımdaki dört kuzeni izliyordum. Ve onlar CIPA hastası olmayan normal Styles'lar. Aralarında konuşup kıkırdıyan normal gençler. Sağımda Harry ve solumda Gemma Styles oturuyordu. Harry elini korumacı bir şekilde dizime yerleştirmiş ve oradan hiçbir koşulda çekmiyordu.

"Bu seneki büyük aile toplantımıza bir Tomlinson'ın katılması ne hoş değil mi?" dedi Ben elindeki kırmızı şarap dolu kadehi kaldırırken.

Masanın başındaki Bay Christopher'ın yanında; rahat deri sandalyeye gevşemiş vücudunu bırakmıştı. Harry'nin eli kasılırken tedirgince ona döndüm.

"İnan bana, her sene aynı insanları görmek çok sıkıcıydı. Bu kez her şey daha renkli."

Neden kimse onu susturmuyordu? O Harry'nin asla olmayacağı kadar laubali bir insan. Hastalığı onda, Harry gibi büyük çöküşler yaşatmamış olsa gerek.

"Sanki bu oda ve herkes siyah beyazken sen masadaki tek kırmızısın."

Umursamazdı. Korkusuz. Az önce Harry onu neredeyse öldürecekken ki surat ifadesi yüzündeydi. Hiçbiriniz-umrumda-değilsiniz sırıtması.

"Ben, tatlım istersen onu daha fazla utandırma. Eminim ki kuzenin erkek arkadaşıyla böyle konuşmandan rahatsız oluyordur." dedi annesi olduğunu düşündüğüm sarışın kadın.

"Evet, kesinlikle."

Harry koyulaşan yeşil irislerini ondan ayırmıyordu. Onu sakinleştirmek için masanın üstüne yasladığım elimi indirip dizimdeki iri eline sardım. Ani bakışları önce ellerimize sonra bana kaydı.

"Hey kuzen, lütfen kızma. Biliyorsun bu ailede seni seven tek kişi benim. Benimle arayı bozmak istemezsin."

Harry hızla elini çekip tabağının yanındaki yemek bıçağını aldı ve profesyonel bir atışla Ben'in omzuna sapladı. Masadaki herkes şokla olanları izlerken ben ne olduğunu kavramaya çalışıyordum. Ben kocaman bir kahkaha atıp kadehine uzanırken Harry nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.

Kadehi bıraktı ve omzundaki bıçağı çıkarıp kanlı olmasını umursamadan masaya bıraktı.

"Bu gömleği seviyordum kuzen. Bu hiç havalı bir hareket değildi."

Gülümsemesi silinmişti. Ben, bıçağı tekrar alıp tam Harry'i hedeflediğinde Bayan Anne Styles hızla ayağa kalkıp avuçlarını masaya vurdu. Ah burada olmamalıyım.

"Birbirinize zarar vermeyi kesin! İkinizde durun artık!" diye bağırdığında barona baktım.

Bay Christopher sanki masada olan olayları duymuyormuş gibi sakince yemeğini yiyordu. Başını kaldırıp eşine bakmamıştı bile.

Harry'de sandalyesini itip ayağa kalktıktan sonra arkama geçip benimkini çekti. Yerimden kalkıp elimi tutmasına izin verdim. Onun seri adımlarına eşlik ederken arkamızdan duyduğumuz bir başka ses onu durdurmuştu.

"Masaya geri dön."

Dikkatle yüzünü inceliyordum. Ne yapacağını çok merak ediyordum. Derin bir nefes alıp arkasını dönerken benim bedenim de ona uyum sağlamıştı. Herkes bu kez Bay Christopher'ı izliyordu. O meydan okurcasına Harry'i masaya çağırırken Harry hiç tereddüt etmeden itaat etti.

Masanın başında durduk ama sandalyelerimize oturmadık. Sadece o ne yaparsa onu yapıyordum. Aptalca bir şey yapmak istemiyordum. Elimi bıraktı ve babasının yanına ilerledi. Bu sefer onu takip etmedim. Masadaki diğer herkes gibi merakla yapacağı şeyi izledim. Bir elini babasının sandalyesinin başına diğer elini de masaya yasladı ve onun kulağına eğildi.

cipa | larry ✓Where stories live. Discover now