glory and gore

3.4K 364 647
                                    

Kendimi onu izlemekten alıkoyamıyordum. Gecenin karanlığını aydınlatan ay ışığı; pencereden sadece onun kusursuz yüzünü görebilmem için gelmişti.

Ondan bu kadar korkmamayı dilerdim. Yada onun hasta olmamasını. Normal davranmasını. Neşeli ve komik olmasını dilerdim. Tanrı biliyor ki o zaman Harry'e onun istemeyeceği kadar sevgi verirdim. Ama düşünceler beni hep engelliyor. Canımı yakmasından korkuyorum.

Uykusunda öyle melek bir görünüme sahip ki. En az onun kadar hayata lanet etmek istiyordum.

Uyurken elini bir an olsun benimkinden çekmemişti. Burada olduğumu bilmek ister gibi bilinci kapalıyken bile parmakları elimi sıkıca tutuyordu.

İnledi. Dudakları öne doğru büzülürken yüzünü buruşturdu. Rüyasında ne görüyor acaba diye düşünmeden edemedim. Bir şeyler mırıldanıyordu ancak kelimeleri seçemiyordum. Elimi daha fazla sıktı. Kesik kesik nefesler alırken bana iyice sokuldu. Korkuyormuş gibi görünüyordu. Buna daha fazla devam etmesini istemedim.

"Harry." diye mırıldandım sessizce.

Birden yerinde sıçrayarak yatakta doğrulduğunda bende hoplamıştım.

"Hey iyi misin?" dedim yüzünü görmeye çalışırken.

Arkasını dönüp hızlı nefeslerinin arasında beni inceldi.

"Louis."

Kırık sesi içimi acıtmıştı. Telaşla kollarını etrafıma sararak beni kendine çekti.

"Konuş benimle Louis. Burada olduğunu bileyim."

Ne yapacağımı bilmediğim bir an daha.

Ellerimi yavaşça kaldırıp sırtında gezdirdiğimde derin iç çekişleri kulağıma doldu.

"Uyumuyordum Harry." diye fısıldadım.

Sarılma pozisyonumuzu bozmamış sadece beni dinliyordu.

"Çünkü seni izliyordum."

Nefesini tuttuğunu hissedebiliyordum.

"Çok güzeldin. Ve hep çok güzelsin. Düşünüyorum da..." dedim ve dudaklarımdan hafif bir kıkırtı kaçtı.

"Senin gibi birinin benimle ne işi olabilir ki? Hayatı boyunca alt sınıf kategorisinde yer almış biriyle... Ama sen çok mükemmelsin Harry. Sana aksini söyleyenlere inanmandan nefret ediyorum."

Geri çekildiğinde ellerim sırtından karnının yanlarına kaymıştı. Başını eğdi ve burnunu çekti. Ah. Ağlamasını görmek beni üzüyor.

"Benim-" deyip bakışlarını bana çevirdi.

Gözünden bir damla yaş daha aşağı inerken yüzünü buruşturdu.

"Kimsem. Yok."

Boğazından hırıltılı bir hıçkırık kopmuştu. Ellerimi başının etrafına sarıp onu kendime yasladım.

"Kimsenin olmadığını düşünmenden de nefret ediyorum." diye azarladım.

Kendimi tutamıyordum. Ama ağladığımı görmesini istemiyordum.

"Eğer beni bir birey olarak görmemeye devam edersen, işte o zaman kimsen olmayacak."

Kollarını sırtıma doladı ve boynuma gömdüğü yüzünü yan çevirdi. Rüyasında ne gördüğünü işte şimdi daha çok merak ediyordum.

"Ben korkmazdım. Ve ağlamazdım."

Geri çekilip hırsla gözyaşlarını sildi. Benimkileri de görmesini istemiyordum. Avuç içlerimi yanaklarıma sürterek kuruladım.

cipa | larry ✓Where stories live. Discover now