seven nation army

2.6K 281 354
                                    

Baron kolyeyi boynuma takarken gözlerimi yanımdaki Harry'den ayırmıyordum. Bunu nasıl bana söylemez? Yada nasıl bana fikrimi sormaz? Ailesi tuhaf ve bir o kadar da mantıksız törenler düzenliyor diye onunla nişanlanmak, dünyanın en saçma olayı! Üstelik bir kolyeyle! Yüzük bile değil. Lanet olası S harfli bir kolye! Masadakilerden alkış sesleri yükselirken arkamı dönüp merdivenlere yöneldim.

Harry kolumdan sertçe tutup beni durdurdu.

"Nereye gidiyorsun?"

"Lavaboya gidiyorum."

Kolumu sinirle çekip kurtardıktan sonra koşar adımlarla merdivenleri tırmandım. Bu evi iyi biliyordum. Her bir odasını, her bir köşesini.

Harry'nin arkamdan gelmesini önemsemeden üst kata çıkıp koridorun sonundaki banyo kapısına koştum.

"Louis bekle!" diye seslendi ardımdan.

İçeri girip kapıyı kapattım ve kilidi çevirdim. Kapıya birkaç kez vurduktan sonra öfkeyle kükredi.

"Ne yaptığını sanıyorsun? Aç şu kapıyı Louis!"

Ellerimi lavabo tezgahına yaslayıp karşımdaki aynaya baktım. Boynumda sallanan kolyedeki altından yapılmış S harfi gözlerimi devirmeme sebep olurken ne ara bu kadar ilerlediğimizi düşündüm.

"Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var Harry."

Kapının arkasından iç çekişini duydum.

"Louis! Kapıyı aç. Hemen. Yoksa kıracağım!"

Elimi alnıma koyup bir damla yaşın gözümden süzülmesine izin verdim. Tabiki kapıyı kırabilirdi. Çaresizce kilidi çevirip bordo ve altın sarısı döşenmiş geniş banyoda ilerleyerek kapağı kapalı klozetin üstüne oturdum.

Harry içeri girip çatılmış kaşlarıyla bana bakarken yanaklarımı sildim Ağır adımlarla şaşkın ifadesini bozmdan yanıma geldi.

"Sorun ne Louis? Neden ağlıyorsun?"

Ona söyleyeceğim herhangi bir şeyin 'benimle evlenmek istemiyor musun' a bağlanacağını biliyordum. Başımı sağa sola salladım. Gözlerimi ondan kaçırıyordum.

Önümde eğildi ve çenemden tutarak yüzümü kendisine çevirdi.

"Bana neden söylemedin? Bu akşam bu yemeğe katılmak için ne kadar istekli olduğunu gözlerinden anlayabiliyordum. Ama böyle bir şey olacağını nereden bileyim?"

Başını eğip bir süre sessiz kaldı.

"Ben, hoşuna gider sanmıştım."

Oturduğum yerden kalkıp ayaklarımı yere vurarak banyonun ortasına ilerledim.

"Bunun hoşuma gideceğini mi düşündün cidden? Onlardan ve tüm aptal emirlerinden kaçtıktan sonra şimdi buraya gelip onlara mecburmuşuz gibi bize bu saçma nişan kolyelerini takmalarına izin veriyoruz!"

Belki de bu kadar yüksek sesli bağırmamalıydım. Doğrulup karşıma geçti. Gözlerinde öfke vardı ancak yumruklarını sıkmış sakinleşmeye çalışıyordu.

"Benimle evlenmek istemiyorsun." diye tısladı hayal kırıklığı yüklü ifafesiyle.

Ah...

"Hayır Harry. Konu bu değil."

"Onlara yemeğe kalamayacağımızı söyleyeyim. Aşağıda buluşalım."

Düz sesi kulaklarıma dolduktan sonra banyodan çıktı ve beni yalnız bıraktı. Lanet olsun! Onu kırmak istemiyordum. Böyle olmamalıydı.

cipa | larry ✓Where stories live. Discover now