without a world

2.8K 272 335
                                    

Onun peşinden gitmeliydim. Bu halde benden uzaklaşmasına izin veremezdim.

Sözlerinin şaşkınlığını üstümden attığım an bende koşmaya başladım. Ta ki bir çift el beni arkamdan yakalayana dek.

"Gitme Louis."

Gözyaşlarım oldukları yeri terk edip yanaklarımı ıslatırken Ben görüş alanıma girdi.

"Bırak gitsin."

Kendini ne sanıyordu? Ahmak! Tam bir ahmak!

"Benden uzak dur! Her şeyi mahvettin! Senden nefret ediyorum..."

Hızla nefes alıp verirken Ben'in gözlerindeki hayal kırıklığı bana yeniden Harry'i anımsattı. Onun yanına gitmeliydim. Bacaklarım ileri doğru hareket ettiğinde yeniden beni durdurdu.

"Şimdi onun etrafında olma. Sakinleşmesi için ona zaman tanı."

Ah şimdi de beni ve ilişkimi düşünüyordu(!) Önce kır sonra parçaları yapıştırmaya çalış...

"Senin yüzünden! Acınası hayatına devam etmek yerine onun mutsuzluğu için uğraştın!"

Ellerimi göğsüne sertçe vurup tüm kinimi ona kusmaya başladım. Buna artık katlanamıyorum... Onların tüm bu aile içi savaşlarından en çok etkilenen Harry ve o şimdi bana da güvenmiyor. Elimden ne gelebilirdi ki?

"Midemi bulandırıyorsunuz." diye tısladım onun gözlerinin içine bakarak.

Fiziksel acı hissetmiyordu ancak o da Harry'nin hissettiklerini anlamalıydı.

"Benden nefret etmiyorsun."

"Acınacak haldesin."

Hala ona tüm hırsımla meydan okuyordum. Kıkırdadı. Bu beni daha çok öfkelendiriyordu.

"Bu yüzden benden nefret etmiyorsun. Bana acıyorsun. Tıpkı ona acıdığın gibi."

Elini göğsümün ortasına yerleştirdi ve yüzüme eğildi.

"Merhameti aşk sanıyorsun, yazık."

Elini tutup sertçe ittim. Onun yanında daha fazla kalamazdım. Suçluluk hissetmeye başlamıştım. Son bir kez ona çatık kaşlarımla sert bir bakış attım.

"Acıdığım herkese aşık olsaydım senden tiksinmezdim. Asıl sana yazık Ben. İlk başlarda senden cidden hoşlanmıştım. Ama şimdi senin de onlardan bir farkın olmadığını gördüm."

Kendimden beklemediğim kadar cesur konuşuyordum. Geçen sene futbol takımındakiler beni aralarına alıp Paula'nın kütüphanedeki uygunsuz hareketinden kaçmamla eğlenirken yapmak istediğim şey tam olarak buydu. Cesur olmak.

Harry'nin nereye gitmiş olabileceği sorusu yeniden başıma ağrı saplarken Ben'in yanından geçip yürümeye başladım.

"Benden nefret etmek mi istiyorsun? Tamam. Bunu yapabilirsin. Ama kendi iyiliğini düşünmek zorundasın Louis!"

Birden adımlarımı durdurup arkama döndüm. O da yürümeyi kesip bana beklentiyle baktı.

"Senden nefret etmek istemiyorum Ben. Nefret ediyorum! Şimdi beni rahat bırak! Benim iyiliğim beni ilgilendirir."

Kaşları alayla kıvrıldı. Tek elini beline yerleştirmiş diğerini pekala dercesine havada sallamıştı.

"İyi. Git onu bul ve cinnet geçirip seni öldürmesine izin ver."

Yeniden yoluma döndüm.

"Aynen öyle yapacağım." dedim hızlı adımlarla yürürken.

Peşimden geldiğini hissedebiliyordum.

cipa | larry ✓Où les histoires vivent. Découvrez maintenant