17. Bölüm

2.9K 238 20
                                    

"Başkaları hakkında söylediğin her sözde kendimi gördüm, Sarah." dedi camdan dışarı bakarak. "Bir an için bile olsa, beni öptüğünde, bana karşı bir şeyler hissettiğini düşündüm." Kafasını bana doğru çevirdi. "Ama beni hiçbir zaman, gerçekten sevmedin, değil mi?"

Gözlerimi şaşkınlıkla birkaç kez kırparak ona doğru baktım. İçinde bu kadar çok şey biriktirdiğini asla tahmin etmemiştim. Zaten tahmin edemezdim de, biliyorsunuz. 

Calum'a ne cevap verebileceğimi bilmiyordum. Yani teknik olarak her şeyi hatırlamıştım ve bir zamanlar onu ezikler kategorisine koymuş, onunla bir şekilde oynamıştım. Şimdi ise intikam girişimlerine katlanmak zorundaydım. 

"Bana ne yaptın böyle?" dedi başını ellerinin arasına koyarak. "Senin yüzünden her şeyden nefret ediyorum. Seninle ilgili her şeyden. Bütün dünyadan. Sen bir şeytansın, Sarah. İnsanları istiyormuş gibi yapıp onları yüzüstü bırakan bir şeytan."

Böyle bir şeyler diyeceğini tahmin etmiyordum. "Öyleyse bunu bana sen yaptın."

"Ben mi?" dedi bağırarak. Öfkesini kontrol edemiyor gibi gözüküyordu ve bu ondan korkmama sebep oluyordu. Ama bunu şimdi belli edersem, üstünlüğünü kabul etmiş olurdum. Ve biliyor musunuz? O benden üstün falan değil. "Benden daima nefret ettin Sarah!"

"Sen de benden intikam almak istiyorsun," dedim dişlerimi sıkarak. 

"İstiyordum," dedi gözlerini kocaman açarak. "Sana, bana hissettirdiğin gibi hissettirmeyi diliyordum." Yere oturdu. "Bana hissettirdiğin acıyı ve tüm diğer duyguları, sadece, hissetmeni dilerdim."

"Acıyı hissediyorum," dedim titrek bir sesle. "Ve diğer tüm duyguları. Bana aşıktın, değil mi?" dedim ona bakarak.

Kafasını kaldırdı ve gözlerini bana doğru dikti. "Aşık olmak mı?" dedi tükürürcesine. "Aşık olmaktan öte bir şeydi. Sana, sanki bir tanrıymışsın gibi tapıyordum." Duraksadı ve kelimeleri kafasında toparlarmış gibi düşünmeye başladı. "Ama şeytanın tanrı olmadığı, eninde sonunda anlaşılır, değil mi?"

Bu dedikleri, gerçek anlamda canımı yakıyordu.

Gerçek Calum ve tanıdığım Calum arasında bir seçim yapacak olsam, herhalde tanıdığım Calum’ı seçerdim. Çünkü tanıdığım Calum mükemmel bir aşıktı ve benim kalbimi asla kırmazdı. Gerçek olan ise, beni yıkmak için elinden gelenin en iyisini yapıyordu. Ve bunda kesinlikle başarılıydı.

"Ben şeytan değilim," dedim. "Önceden seni istemiyor oluşum, bir şeytan olduğum anlamına gelmez."

"Beni istemiyor oluşun, benim için sorun değildi, Sarah," dedi korkutucu bir kahkaha atarak. "Asıl sorun, benimle oynamış olmandı."

"Sana üzgün olduğumu daha ne kadar söylemem gerekiyor?"

"Üzgün oluşun benim için bir anlam ifade etmiyor," dedi düz bir sesle. "Acı çektiğini görmek istiyorum."

Gözlerimi kocaman açtım. "A-acı çektiğimi mi?"

"Bana aşıksın, değil mi Sarah?" diye sordu.

Buna ne cevap vermem gerektiğini bilmiyordum ve ben de doğruyu söylemeye karar verdim. "Evet."

Bunu diyeceğimi beklemiyormuş gibi, birkaç saniye boyunca şaşkın bakışlarla bana baktı ve ardından hemen toparlandı. "Öyleyse bu, sana rahatça acı çektirebileceğim anlamına geliyor."

"Calum-" dedim fakat cümlemi bitirmeme izin vermeden konuştu.

"Ama sana bunu yapmayacağım. Çünkü ben senin gibi değilim. Senden farklıyım," Ayağa kalktı ve kapıya doğru yürüdü. "Ben iyi bir insanım. Senin gibi insanlarla oynamam ve onları kandırmam."

all i want is you ▸ c.h.Where stories live. Discover now