0.5: "Düş Parçaları Gömüsü- Part 1"

14.9K 962 196
                                    

3. GÖZ
Genç kız, ayaklarını yorganın altında gere gere üzerini açmıştı. Eliyle yorganı neredeyse fırlatıp, ayağa kalktı. Bugün pazardı ve tek boş günüydü.

Havaların ekim ayıyla soğuması ve sınavın yaklaşması sinirini bozsa da, bunları tek unutabildiği gün bugündü. Saçlarını tepesinde topuz yaptı, uzun boyundan dolayı, giydiği Tutku'ya ait yünlü pijama altı bileklerini açıkta bıraktı. Banyoda sabah rutinini yapıp, gözlerini ovuşturarak merdivenleri inerken, ailesinin sofrada olduğuna emindi. Bahçeye bağlanan, cam salon kapısından çıktı ve sofraya ilerledi panduflarıyla yavaş yavaş.

-Güna..." gözleri masada, kendisinin ünlü hatunların makyajsız yakalandığı anlardakinin aksine, son derece jilet görünümlü Ediz'e kaydı.

Belki giydiği tişört bahçe çitlerinden bile daha ucuzdu, belki boynuna taktığı gümüş, kalın zincirli kolye anahtarlığından bile daha basit...

Ama o kadar güzeldi ki Aden için, o kadar hoş...

"Yalın ama yalım... "dedi iç sesi. Yalın ama yalım...

Simsiyah saçları elleriyle çekiştirilmekten yukarı doğru kalkmıştı, o saçların altındaki sık sık kıvrılan alnın altında biçimli, yeri geldiği zaman ayrı ayrı kalkabilen kalın kaşlar, düz ve ucu kalkık bir burun, kalın, estetikli gibi duran etli dudaklar vardı... Elmacık kemikleri, yanaklarının kontürlü olduğunu düşündürecek kadar belirgin, hafif sivri çenesi,ressamın çizemeyeceği kadar güzeldi...

Hoş, yakışıklı, ilik gibi, erik gib...

-ŞŞŞŞŞ HAYIRDIR!Ne dikiliyon kızım gelsene! Mala bağladı ya!!!" Aden'in gözleri ağabeyi Tuna'ya, gerçek dünyaya, döndü.

-AYY BEN BURADAYIM DE' Mİİİ?" diyiverdi bir anda. Sonra üzerindekilere baktı.

Ah ki ne ah! Vah ki ne vah!

Keşke uçan inekli pijama üstünü giymeseydin be güzelim! Hele o gözler! Badem gözler uyumaktan olmuş mu sana palamut?

-Evet?" Tutku'ya döndü bakışları. Genç kız, seri katil gibi düz tonda konuşan kardeşine alık alık baktı. "Otursana abla, davet mi bekliyorsun, sandalyenin çekilmesini mi?" Bir de kibarlık(!) olsun diye, alttan sandalye ayağına kuvvetli bir tekme savurarak Aden'in üzerine doğru atmıştı sandalyeyi. Aden, sandalyenin sırtını kavradı ve çekerek yerine oturdu.

Yutkundu.

Şimdi yukarı çıkıp, makyaj yapar, çiçek gibi olurdu da...

Acar, salatalığı ağzına atarken kızını gözlerini kısarak izledi. Aden de karşılık olarak kocaman gülümseyip, elini peynir tabağına uzattı.

Gerekirse en çirkin haliyle otururdu ama babasının şüphesini çekeceğine, Nurten ve Gülten teyzeyle yaşardı daha iyi!

-Ee Ediz'im, sen neler yapıyorsun?" Annesinin sesiyle dalgınlıktan çıktı ve tabağını doldururken kulak kabarttı. Aslında çok yememeliydi belki ama şuan en ihtiyaç duyduğu şey, heyecanını bastıracak kadar peynirdi.

1 kamyon, belki de 2...

-İyiyim, Elvin abla. Öyle, bildiğin gibi işte.." Ah, ses tonununda drift attığımın çocuğu!! Aden, gülümseyerek Ediz'i izlerken buldu kendini. O el, o avuç, çenesine yaslanıp, dirsek de masaya yerleşmişti işte. Gamzesi belireli birkaç dakika olmuştu zaten.

Uçarı Aşk (THB-2)Where stories live. Discover now