4.6: "Kırgınlık"

8.5K 619 217
                                    


Özlemişiiiim!

Yıldızlamayı ve yorumları unutmayın. Keyifli okumalar.




3.GÖZ

Aden, esneyerek belini doğrulturken, dağınık saçlarıyla etrafına bakındı. Ediz, görünürde yoktu, belki de yine erken çıkması gerekmişti. Onun uyandığı saate ayak uydurmak, Aden'in uykuculuğu düşünülürse zaten imkansızdı. Bu yüzden banyoya girip yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı ve saçlarını tam tepesinde toplayarak iyice gerindi.

Güne onsuz başlamak canını sıksa da gerinirken açılan karnına sırıttı ve sağ eliyle bebeklerini güzel güzel okşarken, banyodan çıktı. Koridorda yürürken önüne bakmıyordu, okşadığı karnındaydı gözü ve sonrasında elindeki yüzüğe de dalınca yüzündeki tebessüm genişledi.

Bir an Ediz'in söylediği cümleler aklına gelip bu huzuruna gölge düşürecek gibi olurken, beline sarılan kollarla duraksadı. Salona doğru yürüyordu ama mutfaktan çıkan adam onu kendine çekmişti.

-Ediz?" Sesindeki şaşkınlıkla başını ona doğru çevirirken, yanağına uzun bir öpücük kondurdu adam. "İşe gitmedin mi?" Dilini dişlerine sürterek "tı" diye bir ses çıkardı cevap olarak.

-Gitmedim. Seninle olalım istedim." Aden'in gülümsediğini görse de tebessümündeki o huzursuzluğu görebiliyordu. Bu yüzden kızı kendine doğru çevirdi tamamen. "Aden, ben gerçekten üzgünüm güzelim. Söylediklerim için."

-Ediz.." Ona bu konuşmaya gerek olmadığını söyleyecekti ama Ediz izin vermedi.

-Hayır, gerçekten öyleyim." Diyerek böldü onu. "Bunu senin sandığın gibi konuyu kapatmak için söylemiyorum. Seni üzmeyi istemiyorum ve senin için gül dolu yollarda benim için diken olması senin suçun değil.." Aden biraz duygulandığı için başını eğer gibi olurken, yanağına dokundu delikanlı. "Hırsımı senden çıkarır gibi konuştum, sen asla yeteneksiz değilsin, benden kat kat iyisin. Öyle demek istemediğimi biliyorsun." Sonra huzursuz bir şekilde söylendi. "Of, biliyosun değil mi?" Kız kendini tutamayıp dolu gözleriyle gülerken başını salladı.

-Hı hı." Ediz, şimdi rahatlamıştı. Çünkü Aden'in yüzündeki kırgın ifadeyi dünden beri unutamıyordu ve onu kırmak içini çok huzursuz etmişti. Bundan birkaç sene önce böyle bir duruma çok da kafası takılmayacakken; şimdi onu üzmek, Ediz'in canını acıtıyordu.

-Gel bakiyim şuraya..." Lina'yı kendine çekip yanağını okşadı usul usul. "Seni öpmek istiyorum." Saçlarının, başını sallayarak, sırtına dökülmesini sağlayan kız onun dudaklarına baktı dikkatle.

-Seni kim tutuyor?" Ediz, yüzünde anlamlı bir gülümsemeyle yaklaştı ona. Önceden hangi tanıdığı seksin bir ihtiyaç olduğunu söylese, onlara aldırmamıştı genç. Hiçbir zaman "ihtiyaç" için kadınların peşinde dolanan bir erkek de olmamıştı. Ama Adenle olduktan sonra kendini tutamamaya başlamıştı.

Aklında sürekli o vardı, aklında olmadığı zamanlarda da kız zaten yanındaydı ve ona bakmaktan, ona dokunmaktan kendini alıkoyamıyordu.

Ediz hala bir parça öküz, çok alıngan ve zaman zaman kırıcıydı. Fakat Aden'e deliler gibi aşıktı, ona bağlıydı ve bu aşk artık bir ihtiyaç halini aldıkça daha da kötüleşmişti durum.

Çünkü Allah kimi kendisinden çok seversen, o kişiyi elinden alırdı ve Ediz, bu yüzden Aden'in elleri arasından kayıp gitmesinden ölesiye korkuyordu.

-Babacığım gözlerinizi kapatın." Dedi elinin tersiyle kızın karnını okşarken. "Baba ayıp şeyler yapacak." Aden kıkırdayarak onun dudaklarına doğru yaklaşmak için parmak ucuna kalkarken, aniden kendini geri çekti. "Gelsene kızım ne kaçıyosun?"

Uçarı Aşk (THB-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin