4.0: FİNAL "SON(∞)"

19.5K 1.1K 230
                                    

Multimedya;

3.GÖZ

-Teşekkürler Ediz Bey, çok naziksiniz." Yan apartmanlarında oturan, aynı zamanda onunla aynı şirkette çalışan kadının, arabasını çekmesi üzerine değişik tınılarla kurduğu cümleye, başıyla selam vermekle yetindi Ediz.

Arkasından hala onu izleyen kadının gözlerini zerre umursamadan anahtarıyla apartmana girerken, daha deminki anlar bir an olsun aklından çıkmıyordu. Asansöre bindiğinde elleriyle saçlarını karıştırdı ve parmaklarını ensesinde birleştirip mırıldandı.

-Unut oğlum, bir anlığına kız kendini zorunda hissetti belki. Unut." Akşam yine aynı yatağa karısıyla sarılarak uyumak için girdiğinde, kendini hiç istemeyeceği durumlarda bulabilirdi. Onun bile iradesi bir yere kadardı ve Aden bir nefes ötesinde sırtını ona yaslayarak uyuduğunda, o görüntülerin gözleri önüne gelmemesi gerekiyordu.

Yoksa bir uzvu kızı uyandırabilirdi.

-Hollöttön mö?" Anahtarı daha kilide sokmadan adım seslerini duyarak kapıyı açan kızın dolu yanaklarına, yağlı ağzına baktı. Anlaşılan kendini tutamayıp büyük bir lokma almıştı. Gecelik hala üstündeydi ve ona bakmamaya çalışarak eve girdi genç adam. Ayakkabılarını çıkarırken, elini duvara yaslayarak dengede durdu.

-Hallettim. Sen başladın mı yemeğe? Beklemeseydin, açsan yeseydin güzelim." Kızı kolunun altına alıp, beraber mutfağa yürürken ağzındaki lokmayı zorlukla yuttu Aden.

-Ucundan aldım, yeminle!" Onun saçlarını parmaklarıyla karıştırıp iyice göğsüne yasladı Ediz. İçinde sadece Aden'in olduğu bir eve girmek, babasını her gün ziyaret edip yemeğini yapmasına rağmen özlese de, tarif edilemez derecede büyük bir mutluluktu.

Kapıyı açıyordu ve o kız koşturarak boynuna atlayıp yanağından, eğer çok keyifliyse, ki genelde öyleydi, dudağından öpüyor adamın kucağında salona gidene kadar bir ton konuşuyordu.

Lina, her şeyden, hatta aşktan bile öte ona emanetti ve onun eksik tek bir şey görmemesi için çabalıyordu Ediz. Babasında gördüğü ya da göremediği her rahatlığı ona sunmak istiyordu.

Acar Devran'ın evinden ayrılıp, onun evine gelen kızı asla pişman etmemek istiyordu. Bunu başarmanın sırrı en başta aşkıydı.

-Hadi yiyelim." Kızı sandalyeye oturtarak hemen karşısına geçti genç adam. Oldukça acıkmıştı ve şuan Aden'in güzelliğine bakmamaya çalışırken sığındığı şeyin tabağındaki et olduğuna inanamıyordu.

-Şu yan apartmandaki kadını da hiç sevemedim niyeyse. Seni pek inceliyor! Zaten komşuluk de pek hoşuma gitmez. Hiç selam verme!" Kızın art arda dizdiği cümleler üzerine başını aşağı yukarı salladı Ediz, aynı şirkette de çalıştığını onu sinirlendirmemek için söylemedi. Kadınlar durduk yere değil, bir tehlike sezdiklerinde bu uyarıları yapardı. Karısına kulak asmayacak değildi.

-Tamam Lina'm." Bir süre sessizce yemeklerini yediklerinde -bu Lina düşünülürse beş dakikaydı- sonlara doğru ayağa kalkıp tezgahta unuttuğu içecekleri almaya gitti kız. Elindeki bardaklarla genç adamın yanına yürüdüğü esnada ayağı kaydı ve çığlık attığı için aniden ona dönen adam, sandalyesini ittirerek yerinden kalkarken, kafası az kalsın masaya çarpacak Aden'i kucakladı.

İçecekler önce Ediz'in üzerine dökülmüş sonra geri kalanı bardakla beraber yerde yerini almıştı. Cam parçaları her yere sıçrarken, genç adam kaşlarını çattı. "Kızım dikkat etsene, zıplaya zıplaya geliyorsun." Lina, onun kollarından çıkacağı sırada kızı belinden tek eliyle tutup havaya kaldırdı. "Dur gitme, cam batar bir yerine." Mutfak kapısına kadar kucağında taşıdığı kızı kapının önüne koyarken, başını çevirip cam parçalarının parladığı zemine baktı. "Elektrik süpürgesi ve paspası getirir misin?"

Uçarı Aşk (THB-2)Where stories live. Discover now