1.1: "Sakinleş Bebeğim!"

15.7K 1K 292
                                    

Multimedya; Ya bu ikili yeminle Adenle Ediz temsili oluyor bana. Her yerde gif ararken karşımdalar.

Bu bölüm;

@arzu60600

@Dilan_Sunny

@bilgnnn

Kullanıcılarına, can okurlarıma ithaf edilmiştir. Bölümü keyifle okursunuz umarım. Çünkü ben yazarken çok eğlendim! Seviliyorsunuz. Keyifli okumalar 😘😘😘"

11.BÖLÜM: "Sakinleş Bebeğim!"

3. GÖZ
Hava yavaştan kararmaya başlarken, havanın aksine sıcacık bir kafenin, cam kenarındaki iki kişilik masasında oturuyordu Aden ve Ediz.

-Hoşgeldiniz! Siparişinizi alabilir miyim hanımefendi?" Aden, bakışlarını siparişi alan kızda gezdirirken gülümsedi.

-Ben sıcak çikolata almak istiyorum. Çilekli olsun." Kızıl saçlı kız, elindeki deftere Aden'in isteğini reçete yazan doktor kadar hızlı ve karmaşık yazdıktan sonra, Ediz'e döndü. Ama daha değişik bir ifadeyle.

-Sen ne alırdın?" Elindeki kalemi, flörtleşir gibi dudak çevresinde gezdirirken, Ediz kızın yüzüne bile bakmadan cevap verdi.

-Filtre kahve. Büyük boy." Dünyanın en komik şeyini duymuş gibi kıkırdadı kız, kalemle deftere not ederken. Sonra da kalemi tutan elinin işaret parmağıyla, saçını kıvırmaya başladı.

-Büyük boy mu?" Ediz, karşısındaki Aden'in kaşlarını çatıp, kız çocuğu gibi kollarını göğsünde kavuşturduğunu görünce dönme ihtiyacı hissetti kıza. İnsanlarla konuşmayı, muhattap olmayı sevmiyordu. Bu yüzden Aden dışında oradaki kimseye de değmemişti gözü.

Ne garson kıza, ne de çapraz masada kendisine bakıp duran, arkadaşına resmini bile atan kıza. Aden, hepsini görmüştü maalesef ki.

Hatta Ediz'in fotoğrafını çeken kıza, Ediz'in ayağına yanlışlıkla(!) bastığı bir anda hareket çekmişliği de vardı.

Ama Edizdi işte. Şimdi Aden'i böyle kızdıran şeyi merak etmiş, kendisine ışıl ışıl bakan kızıla dönmüştü.

-Ses oraya ulaşmıyor mu?" Dedi soğuk ve huysuz ses tonuna, dik bakışları eşlik ederken. "Büyük boy, filtre kahve işte kardeşim." Kız son kelimeyle bozulsa da gözü Aden'e kaydı.

Ne şanslı kızlar vardı. Kıyafetlerine bakılırsa hem durumu iyiydi, hem de bu çocuğu kapmıştı. Laf sokmasa, hatrı kalırdı.

-Kapmışsın çocuğu galiba şımarık prenses. Baksana beni bile tersledi!" Tatlı sandığı bir kahkahayı attı. "Emriniz olur paşam! Getiririm siparişinizi." Aden'in kaşları mümkünmüş gibi daha da çatılırken, konuşmadan edemedi.

-Aa ne münasebet! Çok ayıp ediyorsunuz şuan..." garson kızın kaşları alayla kıvrıldı.

-Bak bak, saray ağızlı seni! Nasıl da kibar!" Aden de artık koyverdi kendini. Hamurunda yoktu sessiz kalmak!

-Kes sesini bee şıllık! Sesimi çıkarmayayım dedim, geldin çocuğa yazdın kendin kaşındın. Ya işini yap edebinle, ya da çık git benim sinirlerimi bozma, yemin ederim bu peçeteliği senin içi boş kafanda öyle bir parçalarım ki geri kalan hayatını bitkisel hayatta geçirirsin! Hadi yürü, sana burdan ekmek çıkmaz! Alla alla ya, hanımefendi çizgimden çıkaracaksınız beni illa!" Kızın elindeki defteri diğer garson çocuk alıp, Aden'e çaktırmadan gülerken, Ediz şaşkın bir şekilde inceliyordu karşısındaki kızı.

Uçarı Aşk (THB-2)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα