0.7: "Ayılana Gazoz, Bayılana Cheesecake!"

14.5K 1K 342
                                    

3.GÖZ
Aden, kapıdan içeri giren babasına kirpiklerini kırpıştıra kırpıştıra baktı.

O an yapılabilecek en iyi şeyi yaptı. En mantıklı şeyi...

-N'olmuş ki babacığım?"

Salağa yatmak. Acar Devran, öfkeden köpürüp annesi tarafından sakinleştirilene kadar salağa yatmak. Delicesine salaklık denizinde kulaç atmak!

-Dudağın patlamış! Yanağın kızarmış! Gözlerin de... RÜZGAR, GEL LAANN!!!" Rüzgar, büyük bir sakinlikle odaya giriş yaptı. Arkasından da Ediz girmişti.

Aden, kıpkırmızı kesildi. Tahminen ağladığı için çapağı halâ duruyordu, topuzu bozulmuş, yüzü ramazanda çalınan davul misali şişmişti. Ay ay ne tarafa doğru bayılaydı?

-Efendim?" Dedi genç adam büyük bir sakinlikle. Savaş, çaktırmadan güldü. Oğlu Arasla, Tuna'nın hamuru aynıydı. Ama Rüzgar farklıydı.

Sabrı, soğukkanlılığı tamamen amcasından geçen bir özellikti. Öyle ki Savaş bazen onu kendisinden daha ciddi, ketum ve soğuk bulurdu.

-Aden'e n'oldu? Anlat. Her detay üzerinde durarak." Rüzgar'ın bakışları yatakta elleriyle oynayan kız kardeşine kaydı.

-Kahvaltıya bırakılabilecek konular. Neden onu bu şekilde uyandırdın baba?" Acar'ın kaşları havalandı.

Tövbe yarabbi! Şaka mı yapıyor diye genç adamı inceledi hafiften. Ama yok! Rüzgar, son derece ciddiydi.

-Kahvaltıya mı? Randevu mu veriyorsun it! Açıklayın bana. Hem de hemen!!!" Elvin, Acar'ın kolunu tutarken Rüzgar derin bir nefes alıp Ediz'e ve Aden'e kısa bir bakış attı. Ediz, ağzını açmıştı ki tek kaşını kaldırıp indirdi susması için.

-Düğünde Aden daraldı. Dışarı çıktı. Biz Edizle gelin ve damadı tebrik etmeye gitmiştik. Birkaç kişi Aden'e sarkmış." Acar'ın kolunun kasıldığını hissetti Elvin. Okşadı, bir nebze (!) olsun rahatlattı adamı.

-Sonra?"

-Sonra biz adamları dövdük. Hallettik. Aden ısrar edince, gerginliği atması için buraya geldik. Hepsi bu."

-O ADAMLARDAN BİRİ KIZIMA MI VURDU? NEREDE LAN O PEZEVENK?!?" Odadaki herkes merakla olanları izliyordu, ama Rüzgar en rahat insandı.

-Kimse ona vurmadı." Acar, alayla karışık bir sinirle güldü.

-Yanağındaki kızarıklık? Dudağı?" Omuz silkti Rüzgar.

-Yastık izi çıkmış yanağında. Dudağı da dün vurduğum kum torbasının önüne geçtiği için." Babası kendisine birkaç adım attı, elleri ceplerindeyken.

-Kum torbasının önüne geçtiği için yumruğun çarptı?" Rüzgar da bakışlarını bir an bile kaçırmadı Acar'dan.

-Aynen." Edizle Aden ağızları hafif açık baktılar genç adama.

Öyle kesin konuşmuştu ki Aden bir an içinden "Harbiden öyle oldu da, dün rüya mıydı acep?" Demeden edemedi.

-Rüzgar Devran, oğlum, bir şey saklıyorsan ben, baban olarak bunu öğrenirim." Rüzgar da kafasını sallayıp, yamuk bir gülüş sergiledi babasına kolları göğsünde bağlıyken.

-O yüzden saklamıyorum peder." Acar derin bir nefes alıp, yataktaki kızına baktı. Aden'in kafasına bir öpücük kondururken, eliyle saçlarını geriye itti kızının.

-İyisin değil mi güzelim?" Aden, babasının avucuna öpücük kondurup yanağını yasladı tatlı tatlı.

-Çok iyiyim baba, inan bana." Acar'ın bakışları şefkatle kaplandı. Zaten bir Elvin'e böyle bakardı, bir de tüm çocuklara.

Uçarı Aşk (THB-2)Where stories live. Discover now