Egoist -17-

11.8K 571 144
                                    

KISA BİR BÖLÜM OLDU FAKAT KURGULAMAK VE YAZMAK İÇİN SADECE 4 SAATİM OLDU. EVET GEZİDEYDİM VE CUMARTESİ GÜNÜ GECE GELDİM EVE ÖĞLE 2 GİBİ KALKTIM VE DİREK YAZMAYA BAŞLADIM. 6 GİBİ BİLGİSAYARIN BAŞINDAN KALKTIM ÇÜNKÜ BAYA BUNALMIŞTIM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

---İYİ OKUMALAR---

"Buse bugün aşağıya inmeyi düşünüyor musun hani?" diye bağırdı aşağıdan Bora. Son kez saçımı düzelttim ve kapıdan dışarı çıktım.

Zehra ve Bora,

En yakınlarım olmuşlardı birden bire. Mal gibi eyleniyorduk. Salak saçma hareketlerimiz oluyordu. Okula da uyum sağlamaya başlıyordum. Tabi her gün Uluç'la olan telefon görüşmelerimizi saymazsak tamamen o okula geçiş yapmıştım. Hayırsız arkadaşlarım 4 günde bir arıyorlar.

Ben mi neden arayamıyorum?

Giden benim kardeşim. Onların beni araması gerekiyor. Yani ben 7 kişiyi arayacağıma onlar 1 kişiyi arasınlar. Mantık.

Merdivenlerden aşağıya indiğim zaman ikisi de ağzı açık bana bakıyordu. Zehra sağ olsun partiye 2 gün kala beni alıverişe götürüp bunları aldırtmıştı.

"Mükemmellik abidesi" dedi ve elini uzattı Bora. Elimi eline koyduğum zaman nazikçe öptü ve geri çekildi.

"Vihu Yankı'nın dibi düşecek" dedi ve gülümsedi. Bu cidden çok hoş bir duyguydu. Egomun beslenmesi vs.

"Biliyorum arkadaşlar bilmediğim bir şey söyleyin" dedim mütevazı bir şekilde (!)

"Hazır mısınız arka... ow Buse?" birden içeri dalan Buğra'nın sözü kesilmişti. Manşetlerindeki düğmeleri iliklerken içeri girmişti ve birden elleri düştü.

"Benim küçük kardeşim, bu gece çok kavalyeniz olabilmek için her şeyimi verirdim." Arkadan Miray gelim abimin elini sanki kalabalıkta kayıp olmak istemeyen bir çocuk gibi sıkmıştı.

Bu. Kız. Çok. Masum. Ya. Sinirim. Bozuluyor.

"Ne dersiniz hadi çıkalım" dedi ve hepimiz arabalara yöneldik. Duyduğum kadarıyla Yankı bizi orada karşılayacakmış. Çok mükemmel (!) kavalyem olacak zibidi insancık beni içeride bekliyor. Hıhh.

"Müziği aç Buğra" dedi Zehra bağırarak. Buğra müziğin sesini sonuna kadar açarak yüksek bas oluşturdu.

Parti mekânına vardığımızda bütün herkes –dışardaki- bize bakıyordu. Buğra anahtarı çekip dışarı çıktı ve sevgilisinin kapısını açtı.

Ben de kapıyı açtım, ben Bora ve Zehra da dışarı çıktık. Buğra anahtarı valeye verirken Zehra sevgilisinin boynuna atladı ve içeri girdiler. Bora ve ben de kol kola –iki arkadaş misali- (mesaj alındı umarım) içeri girdik.

"Ben biraz kızlarla takılacağım. Sana iyi eğelenmeler." Dedi ve yanımdan ayrıldı Bora. Var ırıspı şey demek beni ekersin ha? Oldu.

Birden bire yanıma Gizem geldi. Benim üvey zavallı kardeşim olan Gizem hani.

"Selam" dedi ve kıvırtmaya başladı. Müziği bastırmaya çalışıyordu.

"Selam" dedim olabilecek en soğuk sesimle.

"Kavalyen nerede" dedi Gizem neşeli bir tavırla. Benimle dalga mı geçiyordu bu kız?

"Gelir birazdan seninki?" dedim ve gülümsedim. Arkamda birini görmüş gibi o tarafa yürüdü ve

"İşte burada" dedi. Ben de tam arkamı döndüğüm zaman karşımdaki manzara karşısında şok oldum.

Yankı?

Egoist ♕Where stories live. Discover now