Egoist ♕

Egoist -20- ♕İtiraf♕

WİHUUU 20. BÖLÜM. NİCE 20 BÖLÜMLERE İNŞALLAH. EVET ARKADAŞLAR BU BÖLÜME BAŞLAMADAN ÖNCE SİZE BİR ŞEY SÖYLEMEK İSTİYORUM BÖLÜM SONUNDA KÜFÜR KABUL EDİYORUM :DD CİDDİYİM BU BÖLÜMDEN SONRA BÜTÜN OKUYUCULARIM BANA SÖVSÜN. YETER Kİ YORUM ATIN SÖVÜN YANİ. NEYSE HEYECANLANMAYIM BEN EN İYİSİ BÖLÜME GEÇEYİM. ŞUNU BİLİN Kİ BEN SİZİ ÇOK SEVİYORUM.

*İyi Okumalar*

"Buse kızım kalk hadi"

"Pff ane 5 dkka dha" hastanedeki 2. günüm ve bu ne ya. Burası bir hastane sabah erken kalkmalara hayır.

"Ne annesi be kafan mı iyi"

"Anne yhaa sus be kadın" aaa kadına ne oluyorsa artık menopoza mı girdi acaba?

"Kes sesini Buse okul günü" bir dakika bu ses? Annem değil lan bu. Yankı?

"Ben hastayım okula gitmeyeceğim ben" dediğim zaman yüz üstü yatan beni sırt üstü çevirdi. Saçlarımı yüzümden çekti ve suratımı açtı. Güneş ışıkları suratıma nüfus ederken gözlerimi daha da çok sıkarak kapattım.

"Uf Yankı ya bi rahat ver be gülüm" suratımda hissettiğim ellerle irkildim. İlk defa elleri beni uyandırmada vurma görevini yapmıyordu, sakince suratımda geziniyorlardı. Elleri benimkilerin aksine sıcacıktı.

"Uyan hadi" dedi ve saçlarımı okşamaya başladı.

Yankı?

Yok canım daha neler sen bunları yapacak adam mısın?

"Yankı, bu sen değilsin." Dedim ve ellerimi yukarı kaldırdım. Gözlerim hala kapalı olduğundan suratına dokunarak anlamaya çalıştım. Yeni çıkmış sakallar, kemikli bir çene, kusursuz elmacık kemikleri, dolgun dudaklar... bu kişi kesinlikle Yankı.

"Seni tüm gün bekleyemem Kızıl Elma" dedi ve ellerini suratımdan çekti. Oturduğu yataktan kalktı ve o hareketlenmeyle kendimi yerde buldum. Yere kapaklanmıştım resmen.

Gözlerimi açıp etrafı süzdüm.

"Ya Yankı ya ne kadar odunsun Allah belanı versin be hayvan"

"Kapa çeneni ve git hazırlan" dediğinde ona dikkatlice baktım. Okul formasının üstüne deri ceketini de giymiş parfüm sıkıyordu. Ohh mis gibi kokuyor yavruma bak be.

"Sen okula gidemezsin bunu biliyorsun değil mi?" dedim kuru bir sesle. Birkaç kere boğazımı temizledim ve esnedim.

"Sana mı soracağım be" dedi

"Annem çıkamayacağını söyledi. Daha taburcu olmamışsın bi kere" hıh çıkama da gör gününü.

"Kusura bakma cicim fakat ben o işi hallettim bile." Dediğinde gözlerimi devirdim. Tabi oğlun o Yankı Leventoğlu. Para ver yapsınlar felsefesinde bu çocuk.

"Ben üstümü değiştirip geleceğim hadi ben kaçar" dedim ve kapının önündeki poşeti aldım. Buğra evden birkaç kıyafet getirişti. Okul formam yerine The Rolling Stones baskılı tişörtümü giyip altıma da dar paça siyah pantolonumu giydim. Kollarıma bilekliklerimi ve saatimi taktım. Kafama da kurukafa baskılı bandajı geçirdim. Parfüm sıkmayan biri olarak lavaboda bulduğum kolonyayı elime sıkıp yanaklarıma sürmüştüm. Eee ne yapayım ya sıcak bastı.

"Ben hazırım hadi gidek" dediğim zaman Yankı'nın kulağında telefon vardı ve parmağını dudağına götürüp susmamı işaret etti.

"Hadi gidek ya" dedim ona gıcıklık olsun diye. O da telefona 'bir saniye' gibi bir şey söyledi.

Telefonun diğer ucuna ses gitmesin diye eliyle kapatıp bana,

"Benim bir işim var anahtar masanın üstünde al sen kullan" dedi. Ben de ona maronca baktım.