|4|

1.6K 256 89
                                    

° multimedyadaki fotoğraf, kiviont adlı çizere aittir. (tumblr) °

××

saat gece 4'e geliyordu sanırım. nedensizce bir anda uyanmıştım ve geri uyuyamyordum. hava almak için balkona çıkmıştım ama çıktığım gibi içeri geri girdim. çok soğuktu.

odama dönerken ses çıkarmamaya gayret ediyordum. döndüğümde, tekrar uyumaya çalıştım ve yine başaramadım.

telefonumu elime alıp tooru'nun fotoğraflarına bakmaya koyuldum. bu sefer önce fotoğrafa değil, açıklamaya bakmaya başladım.

"bugün rehberlik dersimizde konu nedense bir anda aşk oldu. öğretmenimiz, herkesin kaderinde bir insan olduğunu söyledi. biraz heyecanlandım; "acaba ben ne zaman tanışacağım?" diye düşündüm. ben bunları düşünürken birisi benzer bir soru sordu. öğretmen, "herkesin kaderinde bir insan vardır ama onunla tanışamayabilir." diye cevap verdi. acaba ben tanışabilecek miyim ruh eşimle?"

bunu okurken biraz duygulandım. tooru'nun hangi insanlarla tanışıp tanışmadığını bilmiyordum. ama içimden bir ses, onun kaderindeki kişiyle tanışamamış olduğunu söylüyordu. aynı şekilde içimden bir ses, benim de henüz tanışmadığımı ve asla tanışamayacağımı söylüyordu.

yorumlara bakarken bir tane yorum gözüme çarptı.

"senin tanışacağını sanmıyorum. aslında kaderinde bir insan olduğunu da pek sanmıyorum :d"

götüne girsin o sondaki surat, diye düşünüp yorumu şikâyet ettim. yorumları okurken, daha doğrusu pek okumuyordum o sırada düşünüyordum, aklıma bir şey geldi. tooru'nun cidden iyi bir çevresi var mıydı acaba? bu yoruma bakılırsa, acaba zorbalığa mı uğruyordu?

"tooru, intihar mektubu bırakmış mıdır?" diye sesli bir şekilde düşündüm. bıraktıysa da onunla hiç tanışmamış biri olarak, o mektup neden elime geçebilirdi ki?

fotoğrafı incelemeye başladığımda kirpiklerinin ne kadar güzel olduğunu düşündüm. tooru'nun bu fotoğrafında kendisi pek ön planda değildi, tabii diğer insanlara göre. daha çok arkasındaki manzarayı çekmişti tooru. ama o benim daha çok ilgimi çekiyordu.

boynuna taktığı saks mavisi şal, ona çok yakışmıştı. çikolata gözleri parlıyordu ve alâkası olmamasına rağmen üstündeki gömlekle bağlantı kurdum. gömleğinin üstünde, ışıltılı desenler vardı. gömleği turkuazdı ve şalıyla çok güzel görünüyordu.

bu kadar şık giyinmesine gerek yoktu, zaten gözleri onu çekici yapıyordu.

kalbimin ağrıdığını hissettim. geçen gün, bir kitapta okumuştum bunu. "nasıl kalbi ağrıyor?" diye düşünmüştüm aşık olan bir insanın yaşadıklarını okurken.

sanırım geçen hafta okuduğum o kitabı şu an tekrar okusam bana daha anlamlı gelebilirdi.

glowing eyes ⎯ iwaoiWhere stories live. Discover now