glowing eyes ⎯ iwaoi

|8|

"tooru, azıcık eğlenelim mi?" tepesinde dikilen mide bulandırıcı insanlara baktı. "hayır, istemez." net bir şekilde cevap vermesine rağmen çocuklar pes etmiyordu.

"hadi ama." en iri olanı onu bileğinden tutup oturduğu yerden kaldırdı. "ne istiyorsunuz?"

"geçen ne öğrendim biliyor musun? şu en arka sırada tek başına oturan kız var ya, senden hoşlanıyormuş. onunla eğlenelim diyorum."

"pezevenk misiniz?" tooru, önündekini ittirip sınıftan uzaklaştı. bu üçü, herkesle uğraşırdı ve tooru'yu hep oyunlarına alet etmek isterlerdi. ama tooru, hiçbir zaman kabul etmezdi bunu.

tooru, okulun en alt katındaki tuvalete indi yalnız kalmak için. onu takip ettiklerinin farkında değildi. en alt kattaki tuvalet genelde boş olurdu ve yine öyleydi. yüzünü yıkayıp çıkacaktı ki tuvaletin kapısında dikilen çocuk, yolunu kesti.

"ne var?"

çocuk, karşısındakinin yüzünü okşadı. ama tooru hemen çekildi. "ne yapıyorsun?"

"cidden, yakından daha da güzelsin. birlikte eğlenmek ister misin? diğerleri dışarıda bekleyebilir. işimizi burada hallederiz." tooru, biraz korkmuştu ama belli etmedi. "siktir git."

"istemiyor musun cidden?" çocuk, tooru'nun elini tuttu. "hayır." midesi bulanıyordu ve kusmak üzereydi. "pekâlâ, zorlamayacağım." çocuk tooru'nun elini bıraktı ve tuvaletten çıktı.

"orospu çocuğu," tooru elini yüzünü tekrar yıkadı ama yeterli bulmadı bunu. o kadar iğrenmişti ki o an yok olmak istedi sadece. biraz kusmayı denedi ama başaramadı. hiçbir zaman bu konuda iyi olmamıştı zaten.

kapıdan bir kilit sesi geldiğinde tooru hemen kafasını oraya çevirdi. sanki biri kapıyı üzerine kilitlemişti. buna pek inanmak istemeden kapının kolunu indirdi. açılmıyordu, kilitliydi.

bağırdı, birilerine seslendi, kapıyı tekmeledi, yumrukladı. telefonunu yukarıda, çantasında bıraktığı için lanet okudu. kapıyı kilitleyenlere küfütler etti. ama kimse kapıyı açmadı.

×××

"dün nerelerdeydin tooru?"

kendinden bir yaş küçük kız arkadaşı, kantinde yanına oturdu. geç bir saate kadar tooru, tuvalette kilitli kalmıştı. okulları büyük olduğundan görevlilerin çalışması uzun sürüyordu. bu yüzden kendi bulunduğu tuvalete geç gelmişti çalışanlar.

"tuvalette kilitli kaldım."

"ben de buna inandım."

"ne demek istiyorsun?"

"sen şerefsizin önde gidenisin." kız arkadaşının söylediklerini anlamlandıramadı tooru. ona karşı hep dürüst olmuştu bu yüzden şaşırmıştı.

"beni aldattığını biliyorum. sen gerçekten orospunun tekisin. tahmin etmiştim gerçi." kız arkadaşı alayla güldü. "bu kadar yakışıklı bir çocuk nasıl sadık olabilir ki?" masadan kalktı. tooru ona şaşkınlıkla bakmaya devam ediyordu.

"ben gerçekten..." kız arkadaşı, sözünü kesti.

"kapa çeneni. dış görünüşün güzel olabilir ama karaktersizin tekisin!" bunu herkes duysun diye bağırarak söylemişti. kantindekiler onlara baktı ve kendi aralarında fısıldaştılar. "ben de seni pek sevmemiştim zaten. sadece azıcık hoşlanmıştım. yakışıklısın çünkü." bunları bağırarak söylememişti kız arkadaşı, kimse duymasın diye.

tooru, sadece onun gidişini izledi.