glowing eyes ⎯ iwaoi

|10|

"annem yine evde yok." dedi tooru üzgün bir ses tonuyla. salondaki boş içki şişelerine baktı. yüzünü buruşturup üst kata, odasına çıktı. içkiden gerçekten nefret ediyordu. annesi hep sarhoş olur ve ona vururdu. tooru küçükken mutlulardı aslında annesiyle. öz annesi olmasa da onunla iyi anlaşırlardı. tooru, evlatlıktı ve gerçek anne babasının yerini bilmiyordu. daha sonra, babası yani annesinin sevgilisi onları terk edince annesinin psikolojisi bozulmuştu ve her gün içmeye başlamıştı.

biraz uyumuştu. kapı çalmasaydı, daha çok uyurdu. annesinin geldiğini düşünerek kapıyı açmaya gitti. alt kata inene kadar kapı yaklaşık on beş kez çalmıştı ve bu duruma sinirlenmişti.

"nerede o orospu?" kapıyı açtığında iri yarı bir adamla karşılaştı. sesi, evde yankılanmıştı ve oldukça sinirli görünüyordu.

"ne?"

"o kadının bize bir sürü borcu var. içip içip terk ediyor barı!"

"neden bahsediyorsunuz?" tooru, annesinden bahsedildiğini anlamıştı ama çaktırmıyordu.

"yanlış eve geldim sanırım." adam sesini alçattı. "adresin doğru olduğundan eminlerdi aslında.. üzgünüm, iyi akşamlar."

adam tam gidiyordu ki annesi ile karşılaştılar. "evet! işte bu kadın. bana çabuk borçlarını öde!" adam tekrar sinirli hâline dönmüştü.

tooru gergin hissediyordu. annesinin "sonra öderim," gibi bir şey demesini bekliyordu. ama annesi, "oğlumu verebilirim." dedi ve tooru şaşkınlıkla annesine baktı.

"nasıl yani?"

"şu yanındakini veririm diyorum, bedavaya."

"anne, ne diyorsun?"

"kapa çeneni. artık seni evde istemiyorum zaten, tamamen masrafsın." tooru'nun gözleri doldu. annesinden bunu beklemiyordu. iyi anlaşamasalar da onun için az da olsa bir anlam ifade ettiğini düşünürdü hep. o an, yanıldığını hissetti. bir kez daha tüm dünya ona düşman gibi hissetti. adama baktı, sanki "kabul etme!" diyordu.

"hayır, saçmalamayın. bunu kabul edemem. bana düzgün bir şekilde para vereceksin. sana üç gün daha veriyorum." adam, şok içinde orayı terk etti.

tooru o gece ağlamaktan başka bir şey yapmadı.