|12|

1.2K 213 164
                                    

"kes bağırmayı!"

tooru, bağırsa da kimse onu duymuyordu zaten. yine zorla yatırılmıştı. "kıyafetlerini çıkarın."

çırpınmaya devam etti. bir tanesi eliyle tooru'nun ağzını kapadı. tooru, onun elini ısırınca çocuk çığlık attı. diğerleri çığlık atana bakarken tooru kurtuldu ve kaçmaya başladı. kapının olduğu tarafta biri olduğu için yukarı kaçmak zorunda kaldı.

"biri yakalasın şunu!" hepsi aynı anda peşinden gitmeye başladı. tooru odasına ulaşmış, kapısını kilitleyecek bir şeyi olmadığı için lanet okuyordu.

camını açtı ve atlamayı düşündü. atlarsa mutlaka bir yeri kırılacaktı ama ölmezdi. daha iyi bir seçenek olduğuna karar verdi.

kapısı hunharca açıldı. eski kız arkadaşının sevgilisi, orada dikiliyordu. bir süre bakıştılar.

"tek başına şansın yok farkındasın değil mi?" tooru, çocuğa yaklaştı ve sert bir yumruk attı. çocuk yere düştü ve kendine gelemiyordu.

tooru, polisi aramak için telefonunu eline aldı. çocuk, ayağa kalktı ama yüzünün her tarafı kan içerisindeydi. "şimdi siktim belanı!"

cebinden çıkardığı bıçağı tooru'nun boğazına sapladı.

tooru şok olmuştu. diz çöktü ve elini boğazına götürdü. kan şiddetle akıyordu ve bir kısmı yere dökülürken bir kısmı da eline bulaştı. canı çok yanıyordu. hayatında hiç öyle bir acı hissetmemişti. istemeden yüz üstü yere düştü.

diğerleri de içeri girdi ve yerdeki kana şaşkınlık içerisinde baktılar. bir tanesi kusacaktı neredeyse. tooru'yu bıçaklayan yere çöktü ve tooru'nun nefes alıp almadığını kontrol etti. "sıçtık."

"sen sıçtın, biz bir şey yapmadık."

"niye boğazını kestin ki?"

"elimden kaydı! kapa çeneni, hemen bu ceseti yok etmeliyiz." elleri aynı sesi gibi titriyordu.

"intihar süsü versek nasıl olur? eldiven takıyorsun zaten, bıçağı tooru'nun yanına koy biz de hemen kaçalım."

"iyi fikir. bu orospu çocuğu depresif biri zaten, kolaylıkla inanırlar."

glowing eyes ⎯ iwaoiWhere stories live. Discover now