glowing eyes ⎯ iwaoi

|15|

annemin bir erkek arkadaşı olduğunu başından beri biliyordum. ama annem beni rahatsız etmemek için ondan pek bahsetmiyordu. hatta benim için birlikte yaşamıyorlardı. pek sorun olacağını sanmıyordum aslında ama fakat kararları bu yöndeydi.

annemin benden habersiz evlendiğini öğrendiğimde cidden çok kırılmıştım. ben, işiyle ilgili sorunları olduğunu ve eve bu yüzden gelmediğini düşünürken onun gelmeme sebebi evlenmesiydi. beni üzen şey hayatımın geri kalanını annemin kocasıyla geçirecek olma fikri değil, annemin bana haber vermemesiydi. bunu bana, eve yanında bir adamla (onu ilk defa görüyordum) gelip söylemişti ve ben şaşkınlıktan pek tepki verememiştim. annemle birbirimizden pek bir şey saklmazdık, bu yüzden şaşkındım. "bana söylemeliydin." dedim ve ardından ikisinin yüzüne de tam anlamıyla bakmadan dışarı çıktım. annemin yeni kocasına "sana mutlaka alışacaktır." diyişini duymuştum.

evimize en yakın parka kadar yürümüştüm. parkı görene kadar yürümeye devam etmeyi düşünüyordum ama 5 yıldır yaşadığım evin yakınlarındaki bu park bana ilk defa cazip geldi. bunun nedeni, gördüğüm rüyada tooru ile burada bulunuyor oluşumuzdu. rüyamda en büyük olup yaprakları dökülmüş ağacın yanındaki banka oturduğumuzu hatırladım. onun tam olarak hangi tarafta oturduğunu hatırlıyor olsaydım, oraya otururdum muhtemelen.

annem beni iki kez aradı ama açmadım. tooru yine aklımdan çıkmıyordu. rüyayı hatırlamaya çalışıyordum. ama olmuyordu, tek hatırladığım yan yana oturmamızdı.

biraz sonra, birinin yaklaştığını gördüm. benden uzundu ve aynı yaşta oldugumuzu tahmin ediyordum. saçlarını pembeye boyatmıştı (doğal olduğunu düşünmüyordum) ve beyaz tenine yakışmıştı. uzun kollu, lacivert bir kazak giyiyordu ama kolundaki dövme biraz görünüyordu. yine de ne dövmesi olduğu anlaşılmıyordu.

"oturabilir miyim?" biraz yana kaydığımda yanıma oturdu ve pantolunun cebinden çakmak ve sigara çıkardı. "seni rahatsız eder mi?" dediğinde ona baktım.  "eder." diye cevapladığımda beni umursamadı ve içmeye başladı.

"buralarda mı oturuyorsun?" diye sordu. bu çocuğun susmayacağını düşünüp tooru'yu ve rüyamı kısa bir süreliğine zihnimden uzaklaştırmak zorunda kaldım. "evet, peki ya sen?"

"hayır, ufak işim vardı." sigarasını içine çekip dışarı üfledi. "kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?" dedim dayanamayarak. bana cevap vermedi. "adım takahiro." boşta olan elini bana uzattı. diğer elinde, parmaklarının arasında sigara vardı. "ben de hajime, memnun oldum." uzattığı elini sıktım.

×××

"lovely" adında bir hikâye yayımladım, bu kitabın ara hikâyesi gibi bir hikâye.