|11|

18.8K 986 385
                                    

Duman- Öyle dertli
--

Leyl: Hani Bahar ile sevgili olduğunuz dönemde,

Leyl:Bir fotoğraf atmıştın ya...

Leyl: Elleri Ellerime yazmıştınız açıklamaya.

Leyl: Bir gün seninle bende bir şarkı sözüne sığar mıyız?

|Atlas- çevrimdışı|

Kafamı telefondan kaldırıp gökyüzüne baktım. Üzerimdeki örtüye daha çok sarıldım. Evimin çatısına çıkmıştım ve yıldızları izliyordum. Mahalledeki elektrik lambalarının elektriği kesilmişti ve yıldızlar daha netti.

Onu ne zaman biriyle görsem, hep ağlamıştım. Okulun tuvaletinde, camın önünde, yürüdüğüm yolda, Otobüste... O kadar canım yanmıştı ki kimseyi umursamadan ağlamıştım her yerde.

Hatırlıyordum Asya ile olduğu zamanda sokağın ortasında yere çöküp ağlamıştım. Görmemişti, duymamıştı... Beni tanısa dahi onun hayatında bir zerre bile yerim yoktu.

Canımın acısı daha fazlaydı artık çünkü biliyordu. O'nu seven birinin varlığını biliyordu. O'na sarılan, O'nu koklayan birini biliyordu. O'nu gördüğüm her an imkansız bir şekilde daha anlamlı gelmeye başlamıştı...

"Mavera, hasta olacaksın gel içeri!"

Annemin bağırmasını duyup gözlerimi sildim. Ağlamaya o kadar alışmıştım ki, Samet bana 'keş' ismini takmıştı gözlerimin kızarıklığı yüzünden.

Az önce hiç ağlamamışım gibi 
üzerimdeki örtüyle görünmezlik pelerinini bulmuş Harry Potter gibi eve girerken annemi neşelendirmek için taklit yapmaya başladım.

"Expectooo patronuuuum!"

" Ben Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore, Hogwarts'ın en yaşlı büyücüsü!" * (albus pörsivıl vulfrik biryın dambıldor)

Parmaklarımı asaymış gibi salladığımda annem kahkahalara boğulmuştu.

Salona gidip uzun zamandır yanyana oturmadığımız annemin dizine yattım.

"Babam gösteriye gelebilecek mi anne?"

"Ayarlamaya çalışacak, biliyorsun İngiltere'de işler çok karışık. Ama elinden geleni yapacağına söz verdi."

Babam ben kendimi bildim bileli Yurt dışına gelir giderdi. Alışmıştım bir nevi.

"Anne pointelerimi unutmasın olur mu? Pek iyi halde değillerde pointelerim..."

"Söyledim kızım, alacak."

Biraz sessizlik olsa da annem hissetmiş gibi konuştu.

"Yakışıklı mı?"

"Ha?"

"Çocuk diyorum yakışıklı mı?"

"Ya anneee!" Diye bağırıp dizinden kalktım. Odama doğru koştururken popoma yediğim anne terliğinden kaçamadım.

"Mavera! Gel buraya! Çatlarım ben!"

Odama girip kapıyı kapattım. Bu aralar ben dengesizleşmiştim galiba, bir ağlayıp bir gülüyordum. Ya da yaptığım rollerin iç dünyamda yan etkisi böyleydi.

Telefonuma bakmak istemiyordum o yüzden cebimden çıkarıp masama koydum ve kendimi yatağıma attım.

Uyumak kaçış olmuştu uzunca zamandır benim için. Evet rüyalar vardı, evet geçmiyordu ama düşünmüyorduk. Düşüne düşüne uykuya dalsakta çoğu zaman, bazen yanaklarımız ıslak bile olsa, uyuyunca düşünmüyorduk.

---

Elleri ellerime diyince aklına Poyraz Karayel gelen kaç kişiyiz?

Elleri ellerime diyince aklına Poyraz Karayel gelen kaç kişiyiz?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir kişi bile yorum yapınca o kadar yazma isteği geliyor ki... Esirgemeyin iyi ya da kötü yorum yapın lütfen.

Not: Pointe, balerinlerin giydiği ayakkabı.

Sizi seviyom

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sizi seviyom. İyi geceleer 💜💙

ANONİM; Leyl Where stories live. Discover now