|39|

10.2K 535 81
                                    

Coldplay-A skyfull of stars

"Atlas aç artık gözlerimi!"

Buraya gelirken bindiğimiz takside bile gözlerimi kapatmıştı Atlas ve yürüdükçe düşecek gibi hissediyordum.

"Az kaldı!"

Atlas ellerimden tutmuş beni yürütürken arada yönlendirip dönmemizi sağlıyordu. "Vee tamam, geldik."

Atlas durdurup arkama geçerken heyecanlanmıştım. O kadar güzel yerlere getiriyordu ki beni mutlu olmamak elde değildi.

Atlas gözlerime bağladığı bağı çözerken saçlarımı kokladığını hissettim.

Gözlerim renklerine kavuşurken geldiğimiz yerin güzelliği karşısında gözlerimin dolmasını engelleyemedim. "Atlas burası..."

Buz pistini o kadar güzel bi hale getirmişti ki... Her tarafı papatyalarla doldurmuştu.

Arkamı dönüp Atlas'a sarıldığımda gözyaşlarımı tutamıyordum. Bir insan bu kadar güzel olmamalıydı. Bir insan bu kadar güzel sevmemeli, kollamamalıydı. Bir insan bu kadar güzel güven vermemeliydi. Bir insan bu kadar güzel hissettirmemeliydi...

"Şş, ağla diye değil gül diye getirdim."

Gülerek ondan ayrılırken elimle gözlerimi sildim ve buz pistine bir kez daha aşk dolu gözlerle bakmaya başladım.

"Ee bakalım diye değil kayalım diye burdayız."

-

Kahkahalarımız her yerde yankılanırken Atlas'ın bir kaç kez çok komik bir şekilde yere kapaklanmasını izlemek o kadar zevkliydi.

"Denge senin işin Mavera Hanım, gülmeyin lütfen."

O diğer uçta ben diğer uçta dururken kendimi biraz öne doğru ittim ve ona doğru kaymaya başladım. Yolu yarıladığımda ise Gökkuşağında defalarca yaptığım gibi dönmeye başladım.

Bir kaç hareket daha yaptığımda Atlas şaşkınlıkla beni izliyordu.

"Denge benim işim bilirsin sevgilim?"

Atlas serseri bir sırıtışla bana doğru gelirken pistte delice dönüyorduk ikimiz.

Atlas bana, ben Atlas'a doğru hızlıca kayarken Atlas dengesini kaybetmişti ve bana doğru geliyordu.

"Atlas gelme düş-

Neye uğradığımızı anlayamadan Atlas üzerime düştüğünde kafamı vurmamam için Atlas ellerini kafamın arkasına koymuşu.

Atlas üzerime kapaklandığında korkuyla gözlerimi araladım ve Atlas'ın yüzünün her bir detayını aklıma kazımak için gözlerimi tüm yüzünde; kirpiklerinde, dudaklarında, burnunda, gözlerinde, yanaklarında gezdirdim.

İkimizde konuşmuyorduk ve etrafta ölümüne bir sessizlik vardı. Ne Atlas konuşabiliyordu ne de ben. Atlas'ın ve etrafta olan papatyaların kokusu ciğerlerimi öyle bir doldurmuştu ki bu kokuyla kendimden geçebilirdim.

Heyecanla yükselen göğüslerimiz bizi daha da yakınlaştırırken Atlas'ın yüzü yüzüme çok yakındı.

İlk defa bu kadar yakındık.

İlk defa kirpiklerimizin birbirine değeceği kadar yakındık...

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
ANONİM; Leyl حيث تعيش القصص. اكتشف الآن