|15|

17.3K 910 109
                                    

Beyoncé-Runnin
-
Leyl: Selam.

Leyl: Nasılmış birilerini sevmek Şiir gözlüm?

Mavi Parkta oturan Atlas'a bakıp bir kez daha mutlu oldum...

Niran'la bol puding içeren kız partisi yapmıştık ve Atlas'ın beni sevmesini kutlamıştık birlikte. Gece geç bir saat olduğu için onu evine bırakmaya çıkmıştım. Şimdi de O'nu izlemek için bir köşeye sinmiştim.

Telefonum titrediğinde açıp hemen mesaja baktım.

Atlas: Çok başka.

Atlas: Sanırım birine kalpten bağlanmak acı verici.

Atlas: Her an başkasıyla olabilecekmiş hissi...

Okurken gözlerimin dolmasını engelleyemedim. Biliyordum ben bu hissi. Hem de çok yakından.

Leyl: Gidip söylesene?

Leyl: Bence yakışırsınız da.

Atlas: Hayatında biri var mı yok mu bilmiyorum?

Atlas: Beni sever mi bilmiyorum?

Atlas: Hem kızı doğru düzgün tanımıyorum bile...

Leyl: Ohooooooo, bu kadar düşünmek olmaz.

Leyl: Eğer ben seni tanıyarak sevseydim, seni sevmemin anlami kalmazdı be şiir gözlüm.

Leyl: Ben seni severken tanıdım.

Leyl: Sende onu tanı.

Atlas: Senin o kızı bana kötülemen gerekmiyor mu ya?

Atlas: Bu terslikte bir iş var galiba 😂

Leyl: O kızla mutlu olacaksan, niye istemeyeyim ki.

Leyl: Hatta mutluyum yine okulun sürtükleriyle olmayacağın için.

Atlas oturduğu banktan kalktığında beni görmesin diye saklanacakken yere düştüm ve ağzımdan çıkan sesi engelleyemedim.

"Kim var orada?" 

Ayağa kalkıp koşmaya başladım.

"Leyl!"  Arkamdan koştuğunu biliyordum.

Arkamdan koştuğunu hissediyordum.
Tam ara sokağa dönecekken gözlerimi alan araba farlarıyla tüm mahalleyi inletecek bir çığlık attım. Gözlerimi sımsıkı yumduğumda, birinin beni kapüşonumdan çektiğini hissettim.

"İyi misin Leyl?"

Arabanın sahibi arabasından çıkıp bağırmaya başladığında hiç bir şey duymuyordum. Beni kurtarmıştı. Beni ölümden kurtarmıştı.

Sesler uğulduyordu.

Atlas arabanın sahibiyle tartışırken hala beni görmemişti. Arabanın sahibi arabasına binip gittiğinde kafamı yere eğdim ve ıslanmış yanaklarımı sildim.

"Gel buraya."

Kollarımdan tutup beni kendine çevirdi ama kafam hala eğikti ve beni göremiyordu.

Kollarını bana sararken, sesli bir şekilde ağlamaya başladım. Sevdiğim adamdan kaçmak, yakınındayken dokunamamak...

"Bu kadar mı imkan vermiyorsun? Kaçarken ölecek kadar mı?"

Sustum.

Sustu.

Sustuk.

Kafamı biraz kaldırdığımda sımsıkı kapanmış gözlerinden akan yaşları gördüm.

Ben onun için ağlarken, o farkında olmadan benim için ağlıyordu.

"Ağlama, ağlama ben senin içinde ağlarım şiir gözlüm."

O kadar çok kısık sesle konuşmuştum ki... Kollarından çıkıp koşmaya başladım. Bilmediğim bir yere gitmek istiyordum.

Kaybolmak istiyordum.

Bir duvarın köşesine oturduğumda kafamı duvara yasladım ve o an Dünya'dan koptuğumu hissettim.

Düşüncelerimin derinliklerinde bir yerlerde bir şarkı çalıyordu ve bana kendimi hatırlatıyordu.

Runnin', runnin', runnin', runnin
*Kaçmıyorum, kaçmıyorum, kaçmıyorum, kaçmıyorum *

Ain't runnin' from myself no more 
*Kendimden daha fazla kaçmıyorum*

I'm ready to face it all 
*Hepsiyle yüzleşmeye hazırım*

If I lose myself, I lose it all 
*Kendimi kaybedersem, her şeyi kaybederim*
-















ANONİM; Leyl Where stories live. Discover now