|27|

12.8K 748 33
                                    

Yıllardır sokağından bile geçmediğim evin önünde duruyordum ve esen rüzgardan gözlerim doluydu. Belki de bu evin, bu sokağın her köşesinde kendimi gördüğüm içindi. Bilmiyordum.

Kapının kulbunu kavrayıp çevirdim ve içeriye girdim. Kenarı da duran Limon ve Mandalina ağaçları hala solmamıştı. Bu ağaçların tepesinden çok düşmüştüm yere.

Ev iki katlıydı ve ilk katın koridoruna girdim.

Yıllar, kokuyu unutturabilir miydi?

Sabahları uyandığımda burnuma dolan o tatlı çay kokusu sanki yeni demlenmiş gibiydi.

Ellerimi duvarlara dokundurarak merdivenleri tırmanmaya başladım. Üst kattaki en ufak odaya girdiğimde içerisinin hala aynı olduğunu gördüm.

Kenardaki piyano ve ufak bir tabure. 

Evden beri tuttuğum gözyaşlarını silip, piyanonun tuşlarına dokundum.

Sanki bir sahnede izleyiciydim ve sahnede olan kişiler dans eden ben ve benim için piyano çalan babamdı...

Hep senin için çalacağım Leyl'im...

Piyanonun yanına çöküp dans eden küçüklüğüme ağlamaya başladım.

Keşke hep orada kalabilseydim, Dünya o anda dönmeyi bıraksaydı. Annem bizi sofraya çağırırken, babam beni omzuna alıp sofraya getirdiğinde Dünya dönmeyi bıraksaydı.

Odanın içerisinde ayakta durmak yerine bir köşeye sindim ve montuma iyice sarıldım. Hava buz gibiydi ve benim düşünmek için soğuğa ihtiyacım vardı.
-

Soğuktan çenem bile titremeye başlamışken, tutunacak bir yer bulup ayağa kalktım.

Kesinlikle Londra'ya gitmeyecektim. Hayatım da Atlas gibi bir sevgilim, Niran ve Samet gibi arkadaşlarım varken bırakmaya niyetim yoktu.

Odaya son bir kez bakıp, kapısını kapattım ve akan gözlerimi sildim.

Geldiğimden beri ne kadar zaman geçmişti bilmiyordum ama hava aydınlanıyordu.

Çantama attığım telefonumu çıkarıp gelen bildirimlere baktım.

O kadar çok bildirim ve mesaj vardı ki, hepsini geçip Atlas'a odaklandım.

Atlas: Samet sana ulaşamadıklarını söyledi, neredesin?

Atlas: Endişelenmeli miyim?

Daha o kadar çok mesaj vardı ki... Verebileceğim tek cevabı verdim.

Leyl: Okulda anlatacağım, söz.

Mesajı atıp, tekrar bir taksiye binmek için yürümeye başladım. Uyumuş olmasını beklerken gelen mesajı açtım.

Atlas: NERDESİN SEN ?

Atlas: NİYE HABER VERMİYORSUN?

Leyl: Niye uyumadın?

Atlas: Senin nerede olduğunu bilmeden uyuyamazdım.

Atlas: Şimdi ver şu adresi ve sıcak bir yer bul kendine.

-

En kısa zamanda, yeni bölümde  😚




ANONİM; Leyl Onde as histórias ganham vida. Descobre agora