KORKU!

44.2K 1.3K 456
                                    

      Sayısı kaderine yazılmış nefesini, değersiz şeyler için harcama!!

Hayat mı garip yoksa biz insanlar mı bu hayatı garip hale getiriyoruz Bilmiyorum! herkes gibi görünüp aslında onlar gibi olmamak ne kadar ilginç...!!
   Küçük yaşta öğrendiğim birşey varsa oda hayatın herkese aynı yüzünü göstermediğiydi. 
Herkes başka hayat şartlarını yaşıyordu, kimisi mutlu kimisi de üzgündü...
  İnsanlar nasıl bir hayatın içinde doğacağına karar veremiyor maalesef ama sonraki yaşamlarına kendileri yön verebiliyor.
Sadece biraz çabalamaya ihtiyaç var..

- napıyorsun cadı? İnekliğe devam mı?
Yanımda duran yastığı alıp en büyük kuvvetimle cenke doğru fırlattım.
  Tam bir gıcık olan sevgili kuzenimden hep böyle laflar duymaya alışmış olsamda karşılık vermeden duramıyordum.

- amcaaa manyak oğlun yine bana karışıyor.

Resmen evin  içinde yankı yapan sesim sayesinde amcam çalışma odasından çıkıp salona geldi.
  Hafifçe çatılan kaşlarıyla beraber sesim kesildi.

- Nedir sizden çektiğim?kocaman insanlarsınız ama çocuktan farkınız yok! Cenk sende esilaya karışmayı bırak!

- baba benim bir suçum yok. Baksana şu kızın tipine insan laf atmadan duramıyor..

Söylediği lafa karşı bir tane yastık daha yüzüne fırlatırken, oda utanmadan kahkaha atıp daha da sinirimi bozmayı becermişti.

- kapat çeneni
Hızlı bir şekilde yerimden kalkıp odama gittim. Her seferinde böyle kavga edip kendimi odama kapatıyordum.
   Cenkle aramızda 3 yaş olmasına rağmen benden de çocuksu halleri vardı, yani bana bulaşmasını es geçersek her anımda bana desteğini eksik etmezdi. Benim biricik deli abim :)
    Odamın kapısı tıklanırken uzandığım yataktan kalkıp oturur vaziyete geldim.

-gir..
Cenk kafasını kapının arasından çıkartıp her zamanki sevimli gülüşünü bana sundu.

- içeri girebilirmiyim cadı?
Başımı evet anlamında sallarken oda içeri girip kapıyı ardından kapattı. Yatağa gelip tam karşıma oturdu.

- demin söylediklerim için bana küstünmü yoksa sen? Özür dilerim

Biraz düşünür gibi yapıp, ellerimle oynamaya başladım. 
Her seferinde beni gıcık edip, sonra gelip özür dilemeside ayrı bir ironiydi zaten.

- bu sefer kolay kolay affetmiycem seni. Tipime hakaret ettin!

Cenk abi başını önüne eğip bıyık altından gülümsemeye başlarken, "birşey mi kaçırdım" diye düşünmekten alıkoyamadım kendimi!

- kolay kolay affetmeyeceğini tahmin ederekten ön hazırlık yapmıştım ben.

"Vay çakal, kimin kuzeni zeka fışkırıyor.."
Meraklı bakışlarımı cenkin üstüne dikerken, gönlümü nasıl alacağını düşündüm.

- ne haZırlık yaptın ki?
Heyecanlı çıkan sesimle beraber cenk abinin  yüzündeki gülümseme daha da büyüdü.

- akşama seni yemeğe götürüyorum hemde en sevdiğin balıkçıya.

Cenkin boynuna atlayıp sıkıca sarılırken resmen mutluluktan uçuyordum.

- kimin abisi ya, sen var ya birtanesin valla.
Cenk abiye yalakalık yapmaya başlarken, bir taraftan da akşam için ne giyeceğimi düşünüyordum.

- neyse cadı benim şimdi şirkete gitmem gerek, birkaç evrakta sorun var onlarla ilgilenicem. akşam görüşürüz.

Başımı tamam anlamında sallarken, odadan çıkıp gitti.
Epey prestijli bir şirkette mimarlık yapan cenk abicim işinde baya başarılıydı. Yakın zamanda evlenicek olmasını da göz ardı edemezdik.
Biricik abimi elin kızına kaptırdığımı bilmek baya kötü bir duyguydu. Cenkle beraber büyümüştüm ve her anımda yanımdaydı.
Artık eskisi gibi yakın olamayacağımızı bilmek beni üzüyordu.

SEN UYURKEN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin