SÖZ

20.4K 1K 183
                                    

  
Hayat mı garip yoksa biz insanlar mı anormaliz???

                🍂🍂🍂🍂🍂🍂

    Koltuğa oturmuş, öylece savaşa bakarken, onun rahat hali beni iyice endişelendirmeye başlamıştı. Kapıda ki kıza zeliha hanımı çağırmasını söylemişti. Banyoya girip birşeyler yapıp tekrar odaya döndü.
   Kapı tıklandığı gibi zeliha hanımın geldiğini anladım. Korkuyordum ama savaşa güvenmekten başka çarem de yoktu. Yani o bu kadar rahatken; benim endişelenmem gereksizdi. Aslında oluşacak tek sorunda sadece benim başım belaya girecekti! Sonuçta; mardin gibi bir yerde kadınların pek söz hakkı olmazdı.

Zeliha hanım odaya girince savaş ceketini üstüne geçirdi.

- oğlum beni çağırmışsın?

- ana sen ne diye ayşeyi çarşaf için yollarsın? Böyle işler ne zamandan beri çalışanlara veriliyor?

Zeliha hanım başını önüne eğerken, savaşın annesiyle konuşma şeklinden dolayı içimi öfke kapladı.

- haklısın oğlum, hata ettim. Çarşafı gelip benim almam lazımdı. Hadi kızım çarşafı getir.

Gözlerim korkuyla açılırken, ne yapacağımı bilemez şekilde savaşa yöneldim.
  Savaş banyoya girince, ne yapacağını merak ettim, yani tek kurtuluşum oydu.
Banyoda elinde çarşafla çıkan savaşa bakarken, çarşafın üstünde ki kırmızılığı görünce şaşkınlıkla ağzım açıldı.
   Nasıl yada neyle bu çarşafı boyadığını bilmezken, üstümden büyük bir yük kalktı.
Zeliha hanım çarşafı savaştan alıp yanıma geldi.

- ailemize hoşgeldin kızım.

Zeliha hanımın sözüne tebessüm edip, başımı önüme eğdim. Odadan çıkıp giden zeliha hanımla beraber savaşın karşısına dikildim.

- o çarşafı nasıl o hale getirdin? İnşallah bir yerini kesmemişsindir!

Savaş sözüme gülmeye başlarken, gözlerimi kısarak onu izledim.

- Sen çok film izliyorsun anlaşılan! Başka işim yok senin için kanımı akıtıcam, cidden böyle birşeyi düşünmek için beynini yordun mu?Ama bak söz sen hayatımdan çıkıp gittiğin de kurban kesicem. Sonuçta kan kandır.

Söylediği sözlerle yüzüm buruşurken, beni bu kadar aşağılaması gururumu kırmıştı. Tamam birbirimizi sevmiyor olabilirdik ama bu ona benimle böyle konuşma hakkını tanıyamazdı!

- Bak savaş pehlivan laflarına dikkat et, haddini aşıyorsun! Bu evliliğe mecbur olduğumuzu söyleyen senken şimdi sadece ben bu evliliği kabul etmişim gibi davranmayı bırak!

Savaş odadan çıkıp giderken, koltuğa oturup, kafamı geriye yasladım. Cidden ben nasıl bu adama katlanıcaktım? Şimdi böyleyken, daha sonraki günleri düşünemiyordum bile.
  Odanın kapısı tekrar tıklanırken, yanaklarımı şişirdim. Anlaşılan bu evde rahat yoktu bana!

- gel.

Adının ayşe olduğunu öğrendiğim kız utangaç bir şekilde odaya girip elini önünde tuttu.

- şey gelin ağam, seni kahvaltıya bekliyorlar.

Kahvaltı konusunu tamamen unutmuştum, zaten iştah diye birşey de bırakmamışlardı.
Yerimden kalkıp, ayşe denilen kızın karşısına geçtim.

- adın ayşeydi dimi?

Başını olumlu anlamda sallayınca gülümsedim. Çok tatlı bir kızdı.

- bende esila. Bana gelin ağam deme bir daha. Esila abla desen daha hoşuma gider.

Söylediğimle utanıp başını önüne eğen ayşenin yanağını sıkıp, elbise dolabına yöneldim.

SEN UYURKEN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin