Çıkmaz Sokak

16.9K 1K 100
                                    

Zorla Güzellik Olmaz.
Güzellik; Rahatlıktır, Huzurdur, Kapıp Koyverme Halidir.
Zorlanmamaktır. Oluruna Bırakmaktır.
Ne Güzel Laf:
OLURUNA BIRAK.

Hızlı bir şekilde beni saran kolların arasından çıkıp kendimi banyoya attım. Yüzüne nasıl bakıcağımı bilmiyordum, böyle bir salaklığı hangi cesaretle yapmıştım?
Cidden bazen hiç yaptığım hareketlere anlam veremiyordum. Ondan uzak durmam gerekirken, adamın ağzının içine düşmüştüm resmen.
Yüzüme soğuk su çarparken, vücudumu basan sıcaklığı azda olsa dindirmeye çalıştım. Bütün gece banyoda kalamayacağım gerçeğiyle beraber içimden hatim indirip banyonun kapısını yavaşça açtım.
Odanın içine kaçamak bakışlar atarken, boş olduğunu görünce üstümden büyük bir yük kalkmıştı. Savaş gelmeden hemen yatsam iyi olurdu, yani demin olanlar için yapacağım hiç bir açıklamam yoktu.
Dolaptan çarşafı çıkartıp hızlı bir şekilde düzeltip yataktan yastık alıp, koltuğa uzanıp, örtüyü kafama kadar çektim.

Şimdi yer yarılsa ve beni içine çekse, mutluluktan havalara uçardım. Gerçekten yaptığım hatanın hiç bir düzgün tarafı yoktu. Her durumda elimde kalıyordu. Özür dilesem, acaba yaptığım hatayı yaşanmamış varsayabilirmiydi?

Tamam salaklık bendeydi, ne diye gidip adamın ateşine bakıyordum ki? Oda yetmemiş gibi dibine kadar girmiş başını incelemeye koyulmuştum.
Bazen kendime hakim olamıyordum, ve şansıma savaşa bu iğrenç huyumu göstermiştim.
Allah bilir hakkımda neler düşünüyordu, yatağına dokundum diye bana kızarken, ona dokundum diye bana ne yapacaktı?

Kapı açılırken, nefes almayı bırakıp, gelecek seslere karşı kulak kabarttım. Çok korkuyordum, ya bana birşey yaparsa, gencecik yaşta ölmek hiç güzel olmazdı.
Örtünün üstümden çekilmesiyle beraber korkuyla yerimden kalkmaya çalışırken, dengemi kaybedip koltuktan yere düştüm.

- Ahh çok acıdı!

Sinirli bakışlarım tepemde azrail misali durmuş savaşı bulurken, yerimden doğrulmaya çalıştım.

- iyi misin?

- Ordan bakınca iyimişim gibi mi gözüküyor? Ne diye rahatsız ediyon beni ya? Totom acıdı!

Savaşın kahkaha atmasıyla beraber şaşırsam da öfkelenmem uzun sürmemişti.

- Ne gülüyorsun be, ayımı oynuyor?

Savaş kalkmam için bana elini uzatırken, ilk başta eline daha sonra da yüzüne bakıp düşünmeye başladım. Savaş gibi bir adamın sağı solu belli olmazdı en iyisi kendi işimi kendim halletmekti.
Savaşın elini tutmayıp koltuktan destek alıp kalktım.

- Bu böyle olmuyor ya, bana da yatak alalım valla yazık bana.
Dudaklarımı büzerken, yavaşça koltuğa oturdum.

- Canın çok mu acıdı?

Savaşın naif sesiyle bakışlarım yüzüne kaydı.

- birazcık acıdı ama çabuk geçer, alışığım koltuktan düşmelere.

Bu sözleri söylerken, yüzüme gülümseme yerleştirdim, savaşın yüzünde tebessüm oluşurken, derin bir nefes alıp, hafifçe boğazımı temizlemek amacıyla öksürdüm.

- şe-şey savaş özür dilerim demin olanlar için. Biliyorum ne kadar kızsan haklısın yani sana öyle dokunmam çok saçmaydı. Arada hareketlerimi kontrol edemiyorum ama söz bir daha asl..

- özür dilemeni gerektirecek bir durum yok ortada, demin olanları kafaya takma. Hadi artık uyuyalım.

Savaş yerde bulunan örtüyü alırken, yatağı işaret etti. Anlamayan bakışlarla savaşa baktım.

- hadi yatağa geç orda yat.

- yok ya ben böyle iyiyim, sağol ama.

- hadi uzatma. Geç yat işte.
Yani savaşın teklifi baya cazipti ama onun koltukta yatmasına gönlüm el vermiyordu.

- Sen koltukta yatamazsın, yani bu boyla koltuğa sığamayacağın gerçeğini göz ardı edemeyiz dimi?

Savaşta bir nevi söylediğimi sözün doğruluk, payı olduğunu bildiğinden kafasını kaşıyıp bir çözüm aradığını fark ettim.
Aklıma gelen fikirle yerimden kalkarken, savaşın da teklifime onay vermesini umut ettim.

- ikimizde yatakta yatalım o zaman!

Savaşın kaşları havaya kalkarken, yanlış anlamasını önlemek amacıyla, lafıma devam ettim.

-tabi araya yastık koyucaz, yani sınırları belirliycez. Nasıl fikir uyar mı sana?

Savaş elini çenesine koyup hafifçe ovalarken, bir süre sonra başını tamam anlamında salladı.
Koltukta bulunan yastığı alıp yatağa doğru yürüdüm, tekrar bakışlarım savaşı buldu.

- hangi tarafta yatmak istersin?

Savaş omzunu farketmez dercesine kaldırırken, yatağın sol tarafına yöneldim. Ne zaman uyansam savaşı hep yatağın sağ tarafında gördüğüm için, sol tarafta yatmak mantıklı gelmişti.
Küçük yastıkları yatağın ortasına dizerken, savaş yatağa yerleşip uzanmıştı bile. Savaşla beraber aynı yatakta yatacağım gerçeği şimdi dank etmiş gibi heyecan basmıştı vücudumu.
Yavaşça yatağa uzanırken, savaş gibi sırt üstü uzanmış tavanı seyretmeye başladım.

Yazardan devam...

Şu an bulunduğu ortam yüzünden gergin olan genç kız, hareket etmeye korkuyordu. Adama aynı yatakta yatmayı nasıl teklif etmişti? Dahası bunu hangi mantıkla yaptığını cidden bilmiyordu.
Kalbi yerinden çıkmak ister gibi atarken, kocasıyla aralarında ki sorunların yavaş yavaş azaldığını farkediyordu. Yüreğinde ki kıpırtılara anlam veremezken, aşk çoktan kalbine sızmış ve baş köşede yerini almıştı. Aşk çok sinsiydi ve hep insanın en zayıf anını bulup kalbe sızıyordu. tabi genç kızımız bu gerçekten habersiz kendi davranışlarına kendince anlamlar yüklemeye çalışıyor, kocasından korktuğu için böyle duygular hissettiğini düşünüyordu.

Bir laf vardır çok hoşuma gider "Korkunun olduğu yerde aşk olmaz!" Der yazar. Ne kadar haklıdır. Genç kızın adamdan korktuğu yoktur; sadece içinde yeni yeşeren duygulara en basitinden anlamlar yüklemek kolayına gelmiştir.
Adamın haline gelecek olursak, genç adamın tüm duygu ve düşünceleri birbirine karışmıştır. Sırf yediği darbe yüzünden güven sorunu yaşarken, hiç tanımadığı bir kıza karşı içinde anlam veremediği duygular baş göstermiştir.
Bunca zamandır evli olduğu kızı yeni yeni tanımaya başlamış ve oldukça da şaşkınlık yaşamıştır. Yaşı küçük olmasına rağmen, yaşadığı olaylar genç kızı olgun ve başı dik biri olarak yetiştirmişti.

Adam başını hafifçe soluna çevirdiğinde karısının uyuduğunu farkedip, yavaşça tüm bedenini ona çevirir.

Genç kızın yüzünde ki masum ifade adamı öyle büyüler ki, dünyadan kopup gider. Oysa ki yıllardan beridir hiç kimsede bu masumluğu görememiştir. Kağıt üstünde de olsa bu masum kızın ona ait olduğunu bilmek adamın ruhunu ferahlatır.
Belki de artık hayat iki taraf içinde iyiyi gitmeye başlıyordur...
Yada aşk onların hayatını tamamen olmadık sokaklara çıkaracaktır.

Aşkın sağı solu belli olmuyor maalesef!!

Arkadaşlar bölümleri cidden severek ve heyecanla yazıyorum. Sizden de tek istediğim bana destek verip yorum ve beğeni yapmanız.
Şimdiden teşekkürler ❤️😘😘

SEN UYURKEN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin