HESAP GÜNÜ

14.9K 891 268
                                    

"- KAHVEN NASIL OLSUN? DEDİM.
-SENİN ELİNDEN BOL TUZLU OLSUN DEDİ.

GELDE SEVME.... " ❤️

                     (NUR YAKUT)

                🍂🍂🍂🍂🍂

Herkes haklıydı kendince tek sorun herkes gibi olmamamdı...

Peki sırf farklı olduğum için bütün belaların beni bulması doğru muydu?

Dualarım da huzuru isterken, bana huzuru verecek kişi nefes kadar yakınımdaymışta farketmem biraz zaman almıştı.
Onunla geçen her saniye benim için değerliydi. Kelebek misali her sadise bile kıymetliydi.

Kelebeğin bir günlük ömrünün olduğunu öğrendiğim de çok üzülmüştüm. O kadar güzel ve narindilerdi ki, her kanat çırpışları ölüme inat güçlü ve muhteşem ötesiydi.

Onları gördükçe kendime acıyordum. Sadece 24 saatlik ömürleri olmasına rağmen her saniyelerini dolu dolu yaşıyorlardı.
Bana gelecek olursak hayatımın her saniyesini neden-niçin? Diyerek harcıyordum.

Bana belirli bir zaman biçseler herhalde daha yararıma olurdu. Yani bilinmezlik insanı yoruyor hatta yıkıyordu....

Gözlerimi zar zor açarken, bulunduğum oda içinde bakışlarımı gezdirdim. Nasıl buraya geldiğime dair hiç birşey hatırlamıyordum, aklımda dönüp dolaşan tek anının savaşın sesi olduğunu hatırladım.
Sahi 'yanındayım' demişti dimi? Yoksa buda bana beynimin bir uydurmasımıydı?

Eğer duyduğum şey doğruysa peki savaş neden yanımda değildi? Neden hiç bilmediğim bu odada yalnızdım?

Beynim tekrar tekrar error vermeye başlamıştı!

Yavaşça yataktan kalkıp odanın içinde göz gezdirdim. Koyu tonlara boyanmış oda içimi iyice karartırken, nefes almak amaçlı cama yaklaştım.

Gördüğüm manzarayla ağzım kocaman o şeklini almıştı. Evin arka tarafı olduğunu düşündüğüm kısım tamamen sık ağaçlarla çevriliydi.

Mardinde böyle bir manzarayla karşılaşacağımı asla hayal etmezdim. Resmen muhteşem ötesi bir yerdi.

Saatin kaç olduğunu merak edip telefonuma bakmaya karar verirken, odanın içinde bir saat boyunca çantamı aramaya koyuldum.
Bu manyak savaş çantamı nereye koymuştu? Ya sabır....

Çantamın odada olmadığına kanaat getirince sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim.
Neden yeni güne  kötü uyanmak zorundaydım ki?

Yavaşça odanın kapısını açtım. Önüme uzun bir koridor çıktı. Karşılıklı dört kapı bulunurken, koridorun sonunda ki merdivenlere yöneldim.

Merdivenlerden inerken,aşağı katta savaşla karşılaşmayı umuyordum. Bir türlü onunla konuşmayı becerememiştim...
Aramızda ki yanlış anlaşılmaları düzeltmem şarttı. Sonuçta evliydik daha nasıl aramız böyle bozuk kalıcaktı ki?

Merdivenlerin sonuna gelince, hemen sağ tarafta bulunan büyük salona yöneldim. Kocaman şömine karşısına konulan siyah deri koltukla güzel bir atmosfer oluşturulmuştu.
Üst katta gördüğüm muhteşem bahçe aklıma gelirken, hemen sürgülü kapıyı çekip kendimi bahçeye attım.

SEN UYURKEN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin