KISKANÇLIK

13.7K 813 293
                                    

24:08:2018 tarihinde SEN UYURKEN ailesi olarak #romantizim başlığı altında 1.sıraya oturduk. Teşekkürler herkese ❤️❤️❤️

    KISKANMAYAN KADIN GÖRDÜĞÜNÜZ DE YAVAŞÇA YANINA YAKLAŞIP, DÜRTÜN! MAZALLAH O KADIN ÖLMÜŞ OLABİLİR....
   
                  🍂🍂🍂🍂🍂

  "Biraz kıskançlık duyarsanız, yaşarken ölmenin ne demek olduğunu anlarsınız" demiş bilge...

Birazı bile ölümü yaşatırsa kıskançlığın, çoğu neler yaşatmaz ki...
  Beynin durduğu, aklın tutulduğu yerde.

Çevremi umursamadan geçirdim yaşamımı, ta ki kıskançlık duygusunu tadana dek..
   Sonra öyle körlemesi bir sahiplenme duygusu kapladı ki aklımı, ilk boğulan sevilen oldu bu kıskançlık selinde.
   Daha sonrada ben...

Kıskançlıkla ayağa kalktığında gurur, öyle tahripkar olur ki.
   Halbuki 'sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış' derler.
  Bu sözün anlamını da anca yaşayanlar bilir.

Gurur, sevginin düşmanıdır.
Gurur, her olduğu yerde, bir adım daha önde olmak ister sevgiden.
  Oysa ki sevgi... Asla gururu barındırmaz içinde...

Onun için galiba şarkılarda " aşkta gurur olmaz" diyorlar...

....

Savaşın bakışları benim üstümde sabitlenmişken, benim bakışlarım eyşan üstündeydi.
Savaşa bakışları beni delirtiyordu, galiba hamile olduğunu bilmesem direk üstüne atlardım.

Onun kadar aşağılık bir kadını hayatımda tanımamıştım. Öfke ve iğrenme duygusu resmen tüm vücudumu alev gibi yakıyordu.

Savaşın kısılan bakışları üstümde dolaşırken, bir nevi verdiğim tepkiyi ölçtüğünü anlamıştım.
Yüzüme olabildiğince inandırıcı bir gülümseme yerleştirip, bakışlarımı bana doğru gelen savaşa diktim.

- Sen neden ayaktasın, kendini yorma demedim mi?

Savaşın emir dolu sert sesiyle biraz bozulurken, eyşanın yanında bunu belli etmek gibi bir saçmalığa düşmeyecektim elbette.

- canım mutfağa gidiyorduk, daha birşey yemedim annemde bana kahvaltı hazırlamış ondan yani.

  Eyşan savaşla aramda ki konuşmayı dinlerken, yüzünde zoraki tuttuğu tebessümü o kadar belli oluyordu ki resmen gözlerinden kıskançlık ve öfke akıyordu.

  -merhaba ağam nasılsınız?

Eyşanın savaşa yönelttiği soruyla şaşkın gözlerle ona döndüm. Bu pislik ne akla hizmet savaşa soru sorardı!
   Bu cesareti nerden buluyordu, bir insan evladı nasıl bu kadar iğrenç ve aşağılık olabilirdi?

   Yumruklarımı sıkıp tırnaklarımın avcuma batmasına izin verdim. Öfle ve kıskançlık yüzünden derime batan tırnaklarımın oluşturduğu acıyı bile hissetmiyordum.
   Elimin üstünde hissettiğim büyük ve sıcak ellerle bakışlarımı eyşandan çektim.
   Savaşın keskin bakışlarıyla kesişirken, sıktığım avcumu açıp ellerimi sıkıca tuttu.

- Gel odaya çıkalım, bu kadar ayakta durmak yeterli dinlen sen. Kahvaltıyı odada yaparsın.

  Savaş ayşeye seslenip kahvaltıyı odaya istedi. Eyşanı avlunun ortasında sap gibi bırakıp beni merdivenlere doğru çekiştirmeye başladı.
  bakışlarımı eyşana doğru çevirip inandırıcı bir ses tonuyla konuşmaya çalıştım.

SEN UYURKEN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin