SEN UYURKEN (TAMAMLANDI)

NEFES

    
    Yeni bölüm geldi umarım beğenirsiniz ❤️❤️ bol bol yorum ve beğeni bekliyorum ❤️❤️😘😘😘

                        🌹🌹🌹🌹

"Bir tek aşk yoktur acıya gark etmesin / Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara / Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda / Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da / Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
Mutlu aşk yoktur..."

                      🍂🍂🍂🍂🍂

Savaştan:

Ardına kadar açık bir kapı duruyor karşımda, inadına ardına kadar.
Gel der gibi, bir ömür kal der gibi!

"Bunu neden yapıyorsun" diye sordu her defasında, "Bunu bize neden yapıyorsun?"

Cevaplanmayacak soru yöneltilmedi bana, ama bu başka. Nasıl cevaplayabilirim ki?

Hep sustum, konuşarak sustum. İçim acıdı, kanadı, yıprandım...

İhanet etmek istemedim hiç bir şeye, gölgesine bile basmak istemezken kalbinin tepesine oturdum, canını acıttım, utandım, ızdırap çektim, susmayı tercih ettim, sustum!

Beni anlamadı, anlamak mı istemedi diye düşündüm durdum, bir çıkış yolu aradım.
Aksedemedim içimdeki fırtınaları, git demelerimin kal demek olduğunu söyleyemedim.
Gel diye çığlıklar attım salya sümük...

Nasıl konuşabilirim ki kelimelerimin cümlesini o oluşturmuşken; nasıl?

Git dedim dilimle, gel der gibi kalbimle.

Çöktüğüm yerden kalkmaya mecal bulamadım bir türlü! Utanıyordum onu bu hale getirdiğim için!
Birden kafasını yasladığı dizlerinden ayırıp başını benim tarafıma çevirdi.

Kan çanağına dönmüş gözleri beni bulduğunda, tekrar gözyaşları akmaya başladı. Hızlı bir şekilde çöktüğü yerden kalkıp bana doğru koştu.
Kollarını boynuma dolayıp sıkıca sarılırken, hıçkırıkları içimi yaktı.

-Geldin...

Onu bu kadar kırmama rağmen, hiç tereddüt etmeden bana koşmasından dolayı tekrar kendimden utandım.
Bu kadar çok sevilmeyi haketmiyordum ki!
Kollarımı beline sarıp, saçlarına binlerce öpücük kondurdum.

- Sen yeter ki gel de, sana koşarak gelmeyen namerttir!

Yarım Saat Önce:
Esiladan;

Günler aylar yıllar geçsede şu ayrılık gerçek bir ayrılık olamayacak.
   Dilde "ayrılık" dibinde hala sevgili, tek sevgili...
  Onun yanında uyumayı nasıl da sevmişim meğer.
  Sabah ki huysuz halleri gülümsetirdi beni.

Kapıyı çaldığında o koşarak açtığım kapı ona çıkıyormuş meğer.

Filmi de, şarkıyı da, yemeği de, şarabı da, denizi de, mehtabı da yani artık ne varsa, neyim varsa hepsi onunla "bir şeymiş" meğer...

  Ben onunla başkaymışım meğer. Sinsi bir şeymiş "ondan" ayrılık.

Beklemekle bitmiyor acılar, ya da ertelemek fayda etmiyor sızılara...
Bütün düzenini kaybetmiş şehirler barındırıyorum içimde,
   Dağınığım darmadağınığım!
Şehrimin tek mevsimi sonbahar, ne üşüyor, ne de sıcak tutuyor kalbim.
Uçurumdan aşağı bakarken, ellerimi karnımın üstüne iyice sardım. Kendi canıma kıymayı geçtim ama o minik cana kıymak o kadar alçakça geldi ki, utandım kendimden.