TÜM BENLİĞİMLE(+18)

23K 940 333
                                    


   Tüm benliğimle sana emanetim...

                   🍂🍂🍂🍂🍂🍂

Ben mi çok hayalperestim yoksa içinde bulunduğum hayat mı inanılmaz bilemiyorum. Ne zaman bir kitap okusam hemen baş karakterin yerine girip, kendimi olayların içine atıyorum.
  Tabi çoğunlukla mutlu sonla bittiği için keyfime diyecek olmuyor, fakat birkaç sefer kitabın sonu kötü bitince okkalı küfür ettiğimi hatırlıyorum.

Yani yazarları da anlamıyorum, zaten gerçek hayatta mutluluğu bulamıyoruz bırakın bari kitaplarda mutlu sonu bulalım! Yok illaki sonu kötü bitirip zavallı beni üzüyorlar...

Açıkçası küçük yaştan beri hayatta mutluluğu bulamayacağıma dair düşüncelere sahip olmuştum. Ama yüzüme taktığım maskeyle dünyanın en mutlu insanı gibi görünmekten de geri kalmıyordum.
   Şimdi öyle bir hayatın içinde yaşıyordum ki, mutsuzum dersem yalan olurdu ama mutluyum dersem de tam olarak doğru sayılmazdı. Garip bir döngü içinde gidip geliyordum.

Savaş tek bir hareketle beni dünyanın en mutlu insanı yapabiliyordu fakat onun hayatı ve yaşadığı çevre bana mutlu olma şansı vermek istemiyordu gibiydi...
Savaşın babası başta olmak üzere, mardinin töreleri bide eyşan salağı yüzünden huzuru bulmakta güçlük yaşıyordum.

İstanbul benim evimdi ve savaşla beraber burda huzurlu bir hayat sürdürebileceğimi düşünüyordum. Ama kocaman bir sorun vardı oda; savaş ağanın kendi topraklarından ayrılamayacağı gerçeğiydi...
Aşiretin başına geçip ağalık yapmayı ciddi anlamda çok istiyordu maksat birilerinden üstün olmak yada sağa sola emir yağdırmak değildi, sadece ağa olursa birilerini kurtarabileceğinin farkındaydı.
Akacak onlarca kanı durdurabilmek için güce ihtiyacı vardı, tek çarede aşiretin başına geçmekti.
Ne kadar bu ağalık işini saçma bulsamda savaşın bu işi insanlara zarar gelmesin diye yapmak istediğini bildiğimden sesimi çıkartmıyordum.
Belki zamanla savaş sayesinde bu mardin daha güzel bir yer haline gelirdi, onun bu işin altından kalkabileceğine inancım sonsuzdu..

- Eskiden hoşlandığım o çocuk muydu?

Sorulan soruyla şaşkın gözlerle savaşa baktım, arabada eve gidiyorduk. Cenk abinin düğünü olaysız ve güzel bir şekilde bitmişti.
Onlar balayı için Bodruma giderken, amcamda eski ahbaplarının yanına gitmişti, bir nevi savaşla yan yana gelmemek için böyle birşey yaptığının farkındaydım.
Ama alışacaktı, ben nasıl içinde bulunduğum hayata alışıp, ayak uydurduysam amcamda ben ve savaş ilişkisine saygı duyup alışacaktı.
Düğünün sonlarına doğru gökay gelip savaşla tanışmıştı, ve düğün boyunca gökayın üstümüzde gezinen bakışlarını farkeden savaşı bir olay çıkarmaması için zor ikna etmiştim.
Yani gökayın yanımda savaş varken bu kadar saçma hareketlerde bulunması şaşırmama neden olmuştu.

-Aa..anlamadım kimden bahsediyorsun?

Bakışlarımı ellerime indirmiş onlarla uğraşırken, sakin kalmaya çalışıyordum.

- Kimden bahsettiğimi biliyorsun, anlamamazlıktan gelme! Geçen sefer o çocukla evde tek kalmıştınız dimi? Sen nasıl bu kadar düşüncesiz olabilirsin? Beni insanlara rezil mi edicen?

Araba hızlanmaya başlarken, korkuyla bakışlarımı savaşa çevirdim. Boynunda ki damarlar ortaya çıkmış ve resmen gözleri öfkeyle parlıyordu.
Söylediklerine cevap vermek istememe rağmen resmen korkudan dilim tutulmuştu. Ona cevap verirsem daha da sinirleneceğinin farkındaydım, şimdi araba sürerken daha fazla sinirlenmesi iyi olmazdı.

SEN UYURKEN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin