0.5

5.2K 462 982
                                    

Arkadaşının siyah hırkasını çekiştirirken tekrar yalvardı Jimin. "Taehyung lütfen geri dönelim. Bak beni eve nasıl sokacağını da söylemiyosun zaten "

Taehyung Jimin'i duymazdan gelerek elindeki pizza kutusunu daha sıkı kavradı ve zile bastı.

Jimin'e onu nasıl bu eve sokacağını söylemiyordu, çünkü kendisi de bilmiyordu. Fakat Yoongi ile ilişkilerinin zemini bu ikisi olacağından ne olursa olsun kafasına koyduğunu yapacaktı. Park Jimin'i Jeon Jungkook'un evine sokacaktı.

Kapı açıldığında Jimin önündeki bedeni süzdü. Bu sefer bacaklarını saran siyah pantolon ve dar siyah gömleğiyle tüm seksiliği üstünde olan Jungkook'la karşı karşıya gelmişlerdi. 'İşten yeni gelmiş görünüyo. Çok yorulmuş olmalı.' diye düşündü Jimin.

Taehyung boğazını hafifçe temizlerken "Siparişiniz geldi efendim."

"Bak... Ben sipariş vermiyorum kardeşim. Gidin işinize."

"Efendim bu bize bağlı bir şey değil. Biz sadece verilen adrese paketi teslim etmekle görevliyiz. Adres de tam olarak burayı gösteriyor."

"Ama ben sipariş vermiyorum. Benim adresimi veren numarayı alabilir miyim?"

"Sizin sipariş verip vermemeniz beni ilgilendirmiyo bayım. 1 adet orta boy bol malzemeli pizza. Yanında da 2.5 L kola. 40 won lütfen."

"Hay ben böyle işe... Bekleyin, getiriyorum."

Taehyung zaferle sırıtırken Jimin arkadaşının yaptığı şeyi hâlâ anlamamıştı. Bu şekilde Jungkook'a pizza yedirmekten başka bir halt etmiyorlardı.

Jungkook kısa bir süre sonra geri dönüp parayı umursamazca uzatarak pizzayı aldı. O sırada ise Taehyung bir plan düşünmediği için kendine sövüyordu. Jimin'i nasıl eve sokacağı hakkında hiçbir fikri yokken aceleyle aklına gelen şeyi söyleyiverdi.

"Efendim... Arkadaşımın çişi gelmiş de. Tuvaletinizi kullanabilir mi?"

Jimin gözlerini hayran hayran baktığı Jungkook'tan çekip arkadaşına çevirdi. Bir yandan da Jungkook'a farkettirmeden arkadan arkadaşının sırtını yumrukluyordu.

Jungkook'un kaşları birkaç saniye havalandıktan sonra tekrar ifadesiz haline dönüp geri çekilerek yol verdi ve "Tabii. Buyur." dedi.

Jimin kıpkırmızı olan yanaklarını saklamak adına kafasını eğerek içeri içeri girince Jungkook'ta ona tuvaletin yerini göstermek amacıyla önünden yürümeye başlamıştı. Taehyung ise zaferle kıkırdıyordu.

Jimin Jungkook'un umursamazca eliyle işaret ettiği kapıyı açıp tuvalete girdi. Ardından kapıyı kapatır kapatmaz birkaç kez yerinde tepinerek Taehyung'a sövmeye başladı. "Şerefsiz domişik göt!"

Hazır girmişken çişini de yapıp tekrar tuvaletten çıktı. Tabii kapının önünde onu bekleyen Jungkook beklediği en son şey bile değildi.

İrkilerek birkaç adım gerilerken "Neden böyle şeyler yapıyosunuz ki şimdi korktum yani!" diye konuştu. Jungkook ise karşısındaki bebeği andıran kızarmış surata sırıtmaya başlamıştı.

"Arkadaşın gitmiş."

Jimin gözlerini büyüterek yere eydiği kafasını kaldırırken "Ha?" diye bir nida kaçmasına engel olamamıştı ağzından.

"Emin misin? Belki de bahçede bekliyodur."

"Eminim. Çıktım dışarı baktım yok."

Jimin Taehyung'un dahiyane planına göz devirip ellerini beline koydu. "Neyse. İyi günler ben gitmeliyim."

free love // taegi✔Where stories live. Discover now