1.3

4.2K 436 376
                                    

Birkez daha ofladı Taehyung. Tabii ki de Jungkooklar uyumasına izin vermeyip dışarıya çıkarmışlardı.

"Ne yapıcaz şimdi burda?"

Jin gözlerini devirirken yanıtladı Taehyung'u. "Amuda kalkacağız. Kafede öyle yapılır zaten."

Jin'in dediğine herkes kahkaha atarken Taehyung omuz silkmişti. Cam kenarında bir sandalye çekip otururken "Yoongi olmasa 1 dakika durmazdım burda." dedi ve Yoongi'ye küçük bir tebessüm etti.

Namjoon Yoongi'yle Taehyung'un bakışlarını izledi bir süre. Evet belki Taehyung gibi anlamlı bakmıyordu, boştu bakışları kısa olanın ama bakıyordu işte. Yoongi kimsenin gözlerine 5 saniyeden fazla bakmazdı. Ama Taehyung'a ömür boyu bakmak istemişti bir an.

Jin sırıtarak Taehyung'un yanına ittirdi Yoongi'yi. İtilmenin etkisiyle sandalyeye düşmüşünce kendine gelip silkelendi Yoongi. Ne oluyordu ona böyle?

Herkes yerleşince Jin garsona siparişleri sıralıyordu bile. Jungkook kafası eğik elleriyle oynayan Jimin'in omzuna kolunu atıp kendine çekti. Ani yakınlaşmayla irkilen Jimin utanarak kızaran yanaklarıyla alttan bir bakış attı Jungkook'a. "N-ne yapıyosun ki şimdi? Böyle ani şeyler yaparsan ölürüm."

Jungkook hafif kıkırdayarak saçlarını karıştırdı küçüğünün ve "Sevimli." diye mırıldandı. Jimin utançtan yerin dibine giriyordu.

Taehyung ise Jimin ve Jungkook'u izlerken gülümsedi. Kafasını çevirip Yoongi'ye bakınca umursamazca başını eline yaslandığını gördü. 'Hayal kurma Taehyung. Senden iğrendiğini söyledi...'

Taehyung melül melül Yoongi'yi izlerken masada titreyen telefona takıldı gözü.

'Min Yoora arıyor...'

Yanındaki çocuğun omuzlarının düşüşünü görmüştü Yoongi. Bunun nedenini anlaması da uzun sürmedi.

Hızla aramayı geri çevirip telefonu ters çevirdi. İstemsizce sinir olmuştu.

Önlerine konulan adını bilmediği içecekten bir yudum aldı Taehyung. Hoseok arkadaşının düşen suratını farkederek "Tae. Noldu bir suratın düştü. İyi misin?" diye sordu.

Ona dönen bakışlarla birkaç kez boynunu kütletti Taehyung. "Hı. Sıcak bastı bana böyle bi sıkıntı geldi. Yılan gördüm enerjim çekildi!"

Masadaki herkes anlamazca Taehyung'a bakmaya devam ederken Yoongi sözlerin altındaki imayi çok iyi anlamıştı.

Taehyung sinirle içeceğinden bir yudum daha aldı. Yoongi Taehyung'un içeceğinden ard arda yudumlar almasını izledi sakince. "Benimkisini içiyosun."

Taehyung duyduğu sözlerle bir elindeki içeceğe, bir de masada duran kendi içeceğine baktı. Telaşla elindekini Yoongi'ye uzatırken "Özür dilerim farketmedim. Şimdi yeni pipet isteriz. Yok hayır yeni içecek isteriz. Gerçekten özür... Dilerim... Ben özür... Yani özür dilemek..."

Taehyung'un dilini dolandıran şey Yoongi'nin az önce kendi dudakları arasında olan içecekten birkaç yudum içmesiydi.

Eliyle kendine yelpaze yaparken "Ayh. Aniden niye böyle şeyler yapıyon ya! Bendeki de kalp yani! Huh! Sıcak oldu!" dedi kendi kendine Taehyung. Yoongi'nin ağzına sürdüğü pipetin az önce kendi dudakları arasında olduğunu düşündükçe çığlık çığlığa sokaklarda dolaşası geliyordu.

Namjoon Yoongi'nin Taehyung'a olan bakışlarını izleyerek Jin'e yaklaştı. "Benim sana baktığım gibi bakıyo."

Jin sesli bir şekilde yutkunurken "Nasıl bakıyorsun ki sen bana?" diye sordu. Namjoon suratını Jin'in suratına biraz daha yaklaştırdı ve "Senin bana baktığın gibi." diye yanıtladı sevdiğini.

Jin'in elleri ayağına dolaşırken "E-edebiyat yapmasana! Şey gibi oluyorum." dedi. Kalbi göğsünü delmek istercesine çarpıyordu. Namjoon sordu. "Ney gibi?" Jin ise sırıtarak cevap verdi uzun olana. "Ebem gibi Namjoon. Şimdi iç içeceğini, sonra 'sulandı bu içemem.' diye mızıklanıp bırakıyorsun."

İkilinin konuşmasını dinleyen Jungkooklar kıkırdadı. Taehyung biten içeceğini birkaç kez höpürdetip "Şimdi eve gidelim de uyuyalım hadi!" dedi. Uyku önemli!

Yoongi birkaç kez alkışlayarak ayağa kalktı. "Bu velete hak vereceğim hiç aklıma gelmezdi ama... Uyumak istiyorum gidelim."

Taehyung sırıtarak ellerini önünde birleştirirken Namjoon Yoongi'nin kulağına egilip "Sen o velete çok güzel bakıyorsun hyung." diye fısıldadı. Yoongi ise sadece Namjoon'dan uzaklaşmakla yetinmişti.

Kafeyi bir telefon sesi doldurunca Namjoon telefonunu cebinden çıkardı ve arayana baktı.

'Yoora Hanım arıyor...'

Merakla Namjoon'un omzundan kafasını uzatıp arayana bakan Jin sinirle Yoongi'ye baktı. Yoongi ise her şeyden habersiz Taehyung'a niye öyle baktığını sorguluyordu.

Namjoon ve Jin kısa bir bakışma geçirince aramayı yanıtladı Namjoon. Jin'in mesajını çok iyi almıştı.

"Buyrun."

"Ah Namjoon. Yoongi nerede? Arıyorum ama duymuyor herhalde."

"Duymadığını sanmıyorum. Meşgule atmıştır büyük ihtimalle."

"Kim Namjoon! Benimle düzgün konuş!"

"Siz ne için aramıştınız?"

"Kocamın yerini söyle bana."

"Nişanlınız!"

"Anlamadım?"

"Kocanız değil Yoora hanım. Nişanlınız. Kendisi şu an Taehyung beyle bir yemekte. Sizinle görüşebileceğini sanmıyorum."

"Ne? O gerizekalıyla mı birlikte?"

"Düzgün konuşun lütfen hanımefendi. Yoongi hyung Taehyung'a böyle hitap ettiğinizi duyarsa hiç hoş karşılayacağını düşünmüyorum."

"Neden? O Taehyung Yoongi'nin neyi ki? Sadece önemsiz biri işte."

"Gelecekteki sevgilisi Yoora hanım."

__________

Uzun zaman oldu!

free love // taegi✔Where stories live. Discover now