1.9

4K 395 277
                                    

"Hadi ama Taehyung 10 saattir o şeye bakıyorsun!"

Taehyung tişörtünün koluyla kazanmış olduğu yarıştan aldığı kupayı silerken "Kes sesini Jimin. Bu benden değerli bir ödül." dedi.

O gün tam Yoongi Taehyung'u öldürecek sözleri söyledikten sonra yarışmanın başlamasına 5 dakika kaldığını duyurulmuş, ve hemen yarışmacılar piste alınmıştı. Yarışma sonrası Taehyung gururla arkadaşlarının yanına geldiğinde de Yoongi'yi görememişti. 'Merak etme' demişti kendi kendine. 'Bir işi çıkmıştır.'

Taehyung aklına Yoongi'nin gelmesiyle kupayı umursamazca itti ve hızla Jungkook'un yanına oturdu. "Jungkook. Yoongi'nin nerede olduğunu biliyor musun?"

Jungkook telaşla ağzında bir şeyler geveledi. Tabii ki de biliyordu hyungunun nerede olduğunu. Fakat bunu Taehyung'a söyleyemezdi. Eğer söylerse, Taehyung çok üzülürdü. Taehyung üzülürse Jimin'de üzülürdü. Jimin üzülmemeliydi.

"Ş-şey, şeye gitti o. Şirkette aniden bir iş çıkmış, oraya gitti. Evet oraya gitti."

Taehyung rahatlamış bir şekilde kafasını salladı.

Üçlü arasında sessizlik oluşmuşken Jin bağırıp söylenerek içeri daldı.

"Ah çıldıracağım! Bu Min Yoongi'ye anlam veremiyorum ben! On saattir yansımızdan neden apar topar gittiğini öğrenmeye çalışıyordum! Beyefendi Yoora ile yemek yemeye gitmiş."

Taehyung'un çenesindeki eli boşluğa düşerken Jungkook'a döndü. "Şirket... İş..."

Ne diyeceğini bilemez haldeydi Taehyung. Gerçekten de Yoongi'nin onu kabul ettiğini düşünmüştü o gün. Bir şeyler söylemeye çalıştı falan kelimeler ağzının ucunda bir baraja takılı kalıyor gibi çıkmıyordu. Konuşma çabalarına son verip  Jimin'in odasına koştu ve ardından kapıyı kapatıp kilitledi.

Kulakları arkadaşlarının ona seslenişini duymak yerine sadece içindeki çığlık çığlığa kırgın çocuğu dinliyordu.

Ağlamıyordu Taehyung. Ağlayamıyordu. Boğazında koskocaman bir yumru nöbete geçmişken Taehyung ağlamamak için son direnişlerini kullanıyordu. Ağlarsa, durduramazdı.

Aynanın karşısında kendini izledi bir süre. Çok mu tipsizdi? O yüzden mi sevmiyordu Yoongi onu? Ya da saçları Yoora kadar uzun değil diye mi? Yoora kadar zayıf değil diye mi? Yoora gibi aegyo yapmıyor diye mi... Hayır, Yoora gibi kız değil diye sevmiyordu Yoongi onu... Kız değil diye...

Taehyung yere oturup gözlerini kapattı bir süre. Aşk cinsiyet miydi? Hayır. Bunun farkına varamayan birini neden hâlâ seviyordu?

Yatay pozisyona geçerken fısıldadı kendi kendine. "Vazgeçmeliyim. Ama vazgeçemem..."

Ardından hoş ama yapmacık bir kıkırtı firar etti dudaklarından. "Vazgeçemem. Ama vazgeçmiş gibi yapabilirim."

Jimin kafasını yasladığı kapı hızla açılınca irkilerek doğruldu. "T-taehyung?"

Taehyung sırıtarak mutfağa doğru ilerledi. Buzdolabından çıkardığı kutu dondurmayı kaşıklamaya başlarken "Canım bir dondurma çekti bir dondurma çekti anlatamam. Dolapta bir tane daha var siz de ister misiniz?"

Kendisine anlamazca bakan 3 çift göze gülümsedi Taehyung. Herkes onun depresyona gireceğini bekliyordu belli ki. Şaşırtmıştı Taehyung'un tavırları onları.

Jimin dolaptan diğer dondurmayı açıp Jungkook ve Jin'e birer kaşık verdi. "Ah rahatladım. İçeride ağlıyorsun diye ödüm koptu!"

Taehyung dondurmasından büyük bir kaşık alırken Jimin'e cevap verdi. "Ortok Yondgi'don vosbgocrok."

Jungkook kıkırdarlarken "Jin hyunga benzedin." dedi. Hemen ardından Jin'in bir şaplağını yemişti.

Jimin yanındakilerin komik hallerine gülüp "Ağzındakileri bitir Taehyung." diye konuştu.

Taehyung soğuk maddeyi boğazından aşağıya gönderip dediklerini tekrarladı. "Artık Yoongi'den vazgeçtim diyorum."

Jimin, Jin ve Jungkook üçlüsü aynı anda ağızlarındaki dondurmanın boğazlarına kaçmasıyla öksürmeye başlarken Jin zorlukla konuştu.

"N-ne demek vazgeçtim?"

Jungkook Jin'in sözünü kesip ortaya atıldı. "Vazgeçemezsin! Olmaz!"

Jimin ise diğerlerine nazaran sakince Taehyung'a doğru konuştu. "En iyisi bu. İyi yapmışsın Tae."

Jin ve Jungkook dehşet içerisinde Jimin'e doğru döndü.

"Ne demek en iyisi? Saçmalamasana! Vazgeçmemeli!"

Jimin Jungkook'un sözleri üzerine devam etti. "Görmüyor musunuz Yoongi sevmiyo işte. Neden boşu boşuna uğraşıp üzülmesine müsade edeyim arkadaşımın? En iyisi bu işte."

Jin "Senelerce Yoongi'yi tanıyorum. Hiçkimseye, Yoora da dahil, Taehyung'a dediği sözleri söylediğini duymadım." dedi. Jungkook hemen hyungunu onaylayarak devam etti. "Ayrıca Yoongi hyung yarışma öncesi bildiğin Taehyung'a benim dedi. Sevmiyor diyemeyiz."

Jimin "Yarışma sonrası da hiçbir şey söylemeden Yoora'ya gitti. Uzatmanın manası yok." diye savundu düşüncesini.
Taehyung ise umursamazca önündeki üçlüyü izliyordu.

Jin son kez şansını denemek adına "Emin misin kesin vaz mı geçtin Yoongi'den?" diye sordu Taehyung'a. Aldığı yanıt ise "Kesin vazgeçtim." oldu.

Taehyung telefonunu eline alıp yere yatarken Jungkook ve Jin umutsuzca bakışıyordu. Yoongi'nin Taehyung'la bir ilişki içerisinde olmasını çok istiyorlardı. İkisi de Yoora'nın yaşına göre çocuksu tavırlarından, şımarıklığından nefret ediyordu. Üstelik Yoongi bir erkekle birlikte olursa onlara da karışıp homo olduğunu iddia edemezdi.

Jungkook Taehyung'u ikna etmek için tekrar ağzını açmışken Taehyung'un heyecanlı sesiyle sözlerini yuttu.

"ALLAH'IM AŞIK OLDUM TİPE BAK!"

__________

:")

free love // taegi✔Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu