10.Bölüm Siyah İnci

395 45 9
                                    

"Aaah...şey" Kekelemeye başladığım sırada June elini belime atıp beni kendine çekti."Kai bana çekiyor Bay Oh!" Müzip bir şekilde sırıtarak söylediğinde Joyhun tek kaşını kaldırarak delici bakışlarını üzerime kilitledi.

"Haa...demek   öyle." Kolumdan tutarak beni hızla kendine çekti. "Üzgünüm ama sevgilin Kai ile konuşmam gerekiyor." Sevgilin kelimesini vurgulayarak söylediğinde s harfini söyleyememesine kıkırdamış, ardından gözlerimi sıkıca yumarak kendimi olacaklara hazırlamıştım.

June, Joyhun'un sevgilin demesi üzerine mutlulukla sırıtarak beni süzüyordu. Gözlerimi ondan kaçırarak Joyhun'un peşinden sürüklenmeye razı geldim. 

Beni okuldan çıkarıp daha önce hiç görmediğim arabasının önüne getirdi. "Woah...Hun ahh! arabanı ne zaman değiştirdin?" merak ve şaşkınlıkla önümde duran spor arabayı ağzım beş karış açık inceliyordum. Elimden çekerek kapıyı açtı.

"Değiştirmedim.Bin hadi." Beni arabanın içine ittirip kapıyı kapattı. Hala daha hayretle arabayı izliyordum. İçini incelerken, arabaya geçip sırıtarak bana baktı. İşaret parmağı ile hala daha açık olan ağzımı kapatarak yüzümü kendisine çevirdi.

 "Bana bunu yapmaya hakkın var mı?" Şaşkınlıkla başımı hafif yana eğdim."Neyi?" Gözlerini iç çekerek yumup ardından bana dikti."Lanet olasıca seni, sebepsiz yere kıskandım!" söylediği şeye kıkırdarken onun sinirli yüzünü izlemek çok keyifliydi. 

Hızla parmağını çenemden çekerek direksiyonu sıktı, yol boyunca kendi kendine homurdandı."Böyle olmaması gerekiyordu."

12. söyleyişinden sonra kaç kez daha aynı şeyi söylediğini saymayı bırakmıştım. Sıkıntı ile iç çekip elimi, direksiyonda olan sevgilimin elinin üzerine koydum.

 "Hayatım...biz sevgiliyiz. Beni kıskanman çok doğal bir şey." Eli ile daha sıkı bir şekilde direksiyonu kavrayıp az kalsın geçmek üzere olduğu kırmızı ışıkta aniden fren yaptı. 

Sinirle çatılmış kaşlarını rahatlatmak için baş ve işaret parmakları ile şakaklarını ovuştururken mırıldandı."Böyle olmaması gerekiyordu...Tanrım neden ben?" 

Mutsuzlukla dudaklarımı büküp koltuğun içine gömüldüm. Gerilmiştim ama sevgilime de yardımcı olmam gerektiğini hissediyordum. 

"Bızdıkım~" Kendi kendime o an uydurduğum saçma lakap hoşuma gitmişti."H...hem June sadece benim arkadaşım." 

Histerik bir kahkaha atarak bakışlarını bana çevirdi. "Arkadaş? Arkadaş ha?" Yüzüme yaklaşarak burnundan soludu."Ama ben hiçbir arkadaşımın belinden tutup bana çekmesi için yalva-" Daha fazla dayanamayıp susması için minik ve dolgun dudakların üzerine kelebek kadar hassas bir öpücük kondurmuştum.

Geri çekildiğimde ise sevgilimin şaşkın ve şapşal bakışları çok tatlıydı. Beyaz teninden dolayı kırmızısı iyice belli olan yanakları çok sevimli duruyordu. Nefesi kesilmiş aptal bir kedi gibi bana bakıyordu.

"Ne? Sanki daha önce hiç öpüşmedik!" kıkırdayarak bakışlarımı kaçırdım ve koltuğuma geri gömüldüm. "Ö...öpüşmedik." Joyhun'un söylediği üzerine alayla sırıttım. "Hadi ama Joyh-ahh yeşil yandı." Hızlıca söylediğimde acele ile direksiyona dönüp arabayı çalıştırdı.

"Nereye gidiyoruz Bızdıkım?" Yeni bulduğum lakabı kullanmam üzerine utangaçça sırıtarak sordum. "Evime." Dediği üzerine gözlerimi genişleterek başımı ona çevirdim.

"Huh? Ne evi? Bir evimiz mi var?" Başını çevirmeyip gözlerini yoldan ayırmadan cevaplamıştı. "Benim evim ve evet uzun zamandır var. Ama bazı nedenlerden dolayı çok uzun zamandır da kullanılmıyor. Şehir merkezinde olduğu için aptal kurallar yok." Gülümseyerek bana döndü." Düşündüm de bu durumda seni  götürebilirim." 

Siyah İnci [Sekai]Where stories live. Discover now