18.Bölüm Pembe Pati

343 33 8
                                    

Kai'nin ayrılık mesajının saçma bir oyundan ibaret olduğunu öğrendiğimde, boşuna ağlamış olmama küfürler yığmıştım. Yeni bir okul günüydü ve bugün Kai'nin sınıfına dersim yoktu. Homurdanarak yerimden kalkıp isteksiz bir şekilde giyinmeye başladım. Tamam biyoloji anlatmak güzeldi ama-

"Sehun!" Anında içeriye dalan Xiumin'e meraklı gözlerimi diktim. "Ne oldu? Bu ne telaş?" Hızla yanıma gelip kolumdan çekiştiren Xiumin'e izin vererek Chen'in odasına sürüklendim. "Bak şimdi." Kolumu bırakıp Chen'in yanına oturan Xiumin'e boş bakışlarımı gönderdim.

"Normalde telepatik olarak zihnimden konuşsam ne dediğimi anlarsın öyle değil mi?"  Xiumin'in sorusunu başımla onayladım."Her vampir anlar..." Gömleğimin Tateossian markalı kol düğmesini takmaya devam ettim. 

"Anladın mı?" Chen'in sorusu üzerine bakışlarımı kol düğmemden çekip Chen'e diktim."Neyi?" Tek kaşımı kaldırıp anlam vermeye çalışırken sormuştum."Az önce Xiumin'in bana dediğini." Başımı hafifçe sağa yatırıp belli müddet gözlerimi yerdeki Pierre Cardin halıda gezdirip inceledim. Evdeki her şey neden markalıydı?

"Az önce Xiu sana bir şey mi dedi?" Başı ile hızlıca onaylayan Chen'e anlam veremeyerek gözlerimi hızlıca Xiumin'e çevirdim. "Gördün mü? Chen'le benim aramda çok ilginç bir bağ oluştu." Dediği ile merakla kaşlarımı kaldırıp, elimdeki kol düğmemi diğer koluma taktım. 

"Hani benim kanımı içti ya..." Bir dakika kanı içenler ve içilenler arasında bir bağ mı oluşuyordu? "Az önce zihnimden Chen ile konuştum ama bunu sen duyamadın. Aynısını Chen de bana yapabilir. Eğer kontrol etmesini öğrenirsen oluyor."  Xiumin'in söylediği ile hızla odama koşarak ceketimi alıp evden çıktım. 

Nasıl olsa ilk iki saat dersim yoktu. Lay'in çalıştığı iş yerine gidip onunla konuşacaktım ikizimin ölümünden sonra Suho'nun sekreterliğini Lay yapmaya başlamıştı. Suho'nun şirketi olan Myeon şirketine girerek Lay'in çalışma ofisine vardım. Beni Joyhun sanan ve yeniden dirildiğimi düşünen aptal insanların dedikodularını ve korku dolu bakışlarını görmezden geldim. 

Lay'in odasının boş olduğunu görünce sekreterine nerede olduğunu sordum. Suho'nun odasında olduğunu öğrenerek, çalışanların" Giremezsiniz!" demesini aldırış etmeden odaya doğru ilerledim. Lay ile acilen konuşmam gerekiyordu.

Odaya girmemle beraber Suho ve Lay'in aniden birbirinden ayrıldığını görmüştüm. Onlar öpüşmüş müydü? Hayır hayır saçmalama Sehun...Kendine gel...Suho kurt Lay vampir...Eee Kai ile ben de öyleyim. Hayır, hayır onlar lider.

Başımı iki yana sallayarak düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım. Ama ikisinin de bana olan şaşkın bakışları ve Lay'in kızaran yanakları düşüncelerimi atmama engel olmuyor, tersine doğruluğunu kanıtlamaya çalışıyordu.

"Ka...kapıyı çalman gerekirdi." Sert bir tonda çıkışmaya çalışan ama şokun üzerine beceremeyen Suho'ya boş bakışlarımı gönderip kapıyı kapattım. 

"Sizinle konuşmalıyım." Lay tedirgin bir şekilde bakışlarını bana göndermişti. Muhtemelen onlar hakkında konuşacağımı düşünüyordu. O konuyu sonra gündeme getirecektim. "Buyur otur." Suho, zarif bir şekilde kravatını toparlayıp deri koltuğuna oturdu. 

Ben de önündeki bir koltuğa geçmiştim. Lay ise tedirgin bir şekilde yanıma oturmuş, titreyen bacağına engel olamamıştı. Onun bu şapşal haline gözlerimi devirerek daha fazla streslenmemesi için direk konuya daldım.

"Xiumin ile Chen arasından özel bir bağ oluşmuş." Dediğim üzerine ikisi de rahatlamış ardından kaşlarını çatıp dediğime odaklanmışlardı. "Nasıl oldu bu?" Elini çenesinin altına alıp meraklı bakışlarını üzerimde gezdiren Suho'ya döndüm.

Siyah İnci [Sekai]Where stories live. Discover now