28.Bölüm" Beni sever misin?"

353 25 51
                                    

-Smut sevmeyen okuyucularıma sadece son on paragrafı okumalarını öneririm.Destekleriniz için minnettarım. Keyifli okumalar kuzucuklar :3-

###

Neydi bu içimdeki kıpır kıpır kıpırdanan huzur. Delirmiş felan olmalıydım. Daha önce hiçbir güne böylesine huzurlu başladığımı hatırlamıyordum. Yorgun ve çapaklanmış gözlerimi açmaya üşenerek yastığın kokusunu derince içime çektim. Vanilya kokuyordu...Sehun'un kokusu... 

Utançla kıkırdayarak alt dudağımı ısırıp yanımda uyuduğunu tahmin ettiğim Sehun'a kolumu uzatmamla elim boşlukla buluştu. Hızla doğrularak açmaya çok üşendiğim Sehun'un tabiri ile siyah incilerimi parmaklarımla destekleyerek zorla da olsa açtım.

"Hun ahh?" Boş bulduğum yatakta çıkan Sehun'un sırtının izini görmemle endişe ile seslendim. Dün birlikte flört ettikten sonra beni şehir merkezinde bulunan kendi tabiri ile evimize getirmişti. Bir bakıma Joyhun'u aldatıyor olmam ara sıra aklıma gelince kalbim sıkışıyordu ama hayır, ben Joyhun'u aldatmıyordum. Sehun'dan gerçekleri öğrenebilmek için Sehun'la oynuyordum sadece.

Biliyorum...kulağa acımasızca geliyordu ama Sehun bana başka çözüm yolu bırakmamıştı. Geçmişimi bana söylememekte ısrar ediyordu ve ben ona ancak bu şekilde söyletebilecektim. 

"Günaydın Siyah İnci." Yüzündeki aşırı çekici sırıtması ile kapıyı aniden açıp içeriye giren Sehun'la buluştu gözlerim."Rahat uyuyabildin mi?" Sorduğu soruyu başımla onaylarken sevimlice gülümsedim. 

"Neredeydin?" Dudağından akan kanı dili ile yalamasıyla anlamıştım nerede olduğunu kıkırdayarak gözlerimi önce dudaklarına sonra da gözlerine diktim. Sehun cidden...beni zorluyordu. İstemsizce dudaklarımı yalamam üzerine Sehun'un büyüyen gülümsemesinde kaybolmuştum.

"Aç mısın?" Yanımı gelip oturarak sırtını yatağın başına yaslarken kaşlarını kaldırıp merakla gözlerini bana dikti. Yüzümdeki gülümseme genişlerken yavaşça emekleyerek kemikli vücudun üzerine tırmandım. Elleri anında  vücuduma uyum sağlayıp bacaklarım ve ardından belimle buluştuğunda onun bu haline sırıtmıştım. Fazla kolay lokmaydı...

Kucağına yerleşip sevimlice ona bakmaya başladım. Popomun altında hissettiğim şişlik beni yaramazlığa davet ediyordu ama uslu bir kurt olmaya karar verdim. En azından şimdilik. 

Ellerimle Sehun'un pürüzsüz cildini okşarken kemikli işaret parmağımı hançer izi üzerinde gezindirdim. Joyhun'a fazlası ile benzeyen Sehun beni deli etmeye yetiyordu. Fakat dikkatli inceleyince bazı farklılıklar belli oluyordu. Sehun'un çenesinin Joyhun'un kinden biraz daha keskin veya dudaklarının daha dolgun olması gibi minik detaylar. 

"Benimle oynama Jongin." Minik fakat dolgun dudakları arasından çıkan kelimeler sıcak nefesi ile yüzüme çarparken gözlerimi dibimde duran mavi gözlere diktim. İlk başta Joyhun, ela gözlerinden sıkıldığı için takmış olduğu yeni lensleri sanmıştım gözlerini. Fakat Sehun olduğunu öğrendiğimde anlamıştım gözlerinin renginin doğal olduğunu. 

"Yarmaz bir kurtçuksun ama ben oyuna gelmem." Fazla mı belli ediyordum yoksa fazla mı zekiydi? Ya da hafızamı mı okumuştu?..Siktir... 

Aklıma gelen düşünce ile gözlerimi hızla kaçırdım. Üzerinden kalkmaya yeltenmiştim ki ensemden tutup beni dudaklarına çeken geniş elle duraksadım. Sıkıca kapatmış olduğu gözlerine inat dudaklarını genişçe aralayıp dudaklarımı arasına almıştı. O beni böyle şiddetli öpmeye başlamışken şaşkınlıktan açık olan gözlerim tam kapanmak üzereydi ki beni belimden kavrayarak altına alması ile tekrardan açıldı.

Ben şaşkınca ona bakarken, o kaşlarını çatmış ve dolgun dudaklarımı daha da mümkünmüş gibi şişirmekle meşguldü. Onu izlediğimi fark etmiş olacak ki, yanağımı kavrayan geniş eli ile gözlerimi yavaşça kapattı. Oracıkta kendimi ona teslim edivermiştim.

Siyah İnci [Sekai]Where stories live. Discover now