Yİ/25. BÖLÜM

23.9K 907 287
                                    

#BÖLÜM ŞARKISI: SKYLER GREY- I KNOW YOU

(KEYİFLİ OKUMALAR...)

(Satır arası yorum yapmayı unutmayın canlarım...)❤

YOLCULUK İSTANBUL|-25

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

YOLCULUK İSTANBUL|-25

İnsanın zihninde körpe oluşturmuş eski anılar, eski insanlar ve bir gün yüzleşeceğini bile bile onları hafızandan silmeye çalışmak! Neydi şimdi bu? Hayatımın en ücra yerinde öylece dikili bekleyen benim için kara bir matem yerine geçen olaylar ve izleri silinse bile zihnimde yarasını bırakan yaşananlar niye eninde sonunda tekrar gün yüzüne ortak olup rahat bırakmıyorlardı? Her insanın geçmişinde, kaldırabileceği fakat hala kaldıramadığı zalimlik olarak nitelendireceği şeyler vardı. Silmek istesek de yıllar sonra tekrar pençesine düştüğümüz ve bir türlü kurtulamadığımız geçmişimiz...

Benim geçmişim!

Hastalıklı bir beynin, umutsuz bir vakada iyileştiği anda tekrar ummadığın bir anda tekrar aynı hastalığa yakalanmak gibiydi.

Başımı ellerimin arasında ezmeye çalışırken bir günümün de şaşırılmayacak derecede olaylı geçmemesini diledim. Lakin bu dileklerimin her gün artmasıyla beraber olumsuz yöne itilmesi bende ki çaresizliği körüklemekten başka bir şeye yaramıyordu. Gözlerimi sımsıkı kapatırken titreyen bacaklarım tamamen korkumun simgesiydi. Derdi neydi bu çocuğun, yetmemiş miydi yaptıkları?

''Destina, sana son kez soruyorum..." diye mırıldanan Baran sakin kalmakta oldukça zorlanıyordu. "Bu orospu çocuğu kim?'' Baran'ın aynı soruyu üçüncü kez tekrarlaması bende başımı iyice sıkmamı sağlarken kendi kendimi telkin ediyordum.

'Söyleme Eylül, eğer söylersen durduramazsın!'

Ellerimin bir anda başımdan çekilmesiyle gözlerimi kendime gelmek ister gibi hiddetle açtım. Karşıma çıkan koyu kahverengi çift gözle sıçrayarak gözlerimi anında geri kaçırdım. Üstümdeki bu korku da neydi böyle, neyden korkuyordum? Serkan'ı görmekten mi yoksa Baran'ın Serkan'la karşı karşıya gelecek olmasından mı? Başımı hızla olumsuz anlamda salladım, gözlerimi ona sabitleyerek telaşla fısıldadım.

"Baran..." dedim boğazımdaki düğümlerin ipleri tekrar birbirine dolarken. "O sadece arkadaşım.'' ipler sıkıldı, nefesim kesik bir hale dönüştü. Boğuluyordum.

Önüme diz çökmüş adam yüzünde ki belirsizlik ve sabırsızlıkla tek kaşını kaldırdı, kuşkulu gözleriyle bütün bedenimi öfkesiyle sıkıştırdı.

"Yalan söyleme..." Dedi dişlerinin arasından tıslayarak.

"Baran..." diye fısıldadım güçlükle. Sesim bir hengamenin arasında sıkışıp kalmış cansız bir oyuncak bebeğin yaralı ve bezenmiş yüzü gibi acı doluydu.

YOLCULUK İSTANBULWhere stories live. Discover now