snatch

4.9K 385 354
                                    

Dondurma almak için buzdolabını açtığımda hüsranla karşılaştım. Çikolatalı dondurmamız bitmişti. Son zamanlarda fazla mı depresyona giriyordum acaba?

Benjamin ile 15 dakika sonra buluşma sözüm olduğundan fazla oyalanmadan yanıma biraz para aldım ve üzerime bir hırka geçirip evden çıktım. Asansöre bindiğimde Winnie the Pooh pijamalarımı giydiğimi fark etmiştim ama artık çok geçti sanırım. Zaten market evimize yakın olduğundan birine rastlama ihtimalim düşüktü.

Hızlı adımlarla markete vardığımda dondurmamı alıp hemen kasaya ilerledim. Sadece bir kasa çalıştığından birkaç kişilik uzun bir kuyruk vardı. Bu da yetmezmiş gibi önümdeki yaşlı adam yıllık erzak alışverişini yapmış gibi duruyordu. Bıkkınlıkla gözlerimi devirdim ve etrafı izlemeye başladım.

Marketin büyük camlarla kaplı dış cephesinden sokağı görebiliyordum. Caddenin başında bir hareketlilik dikkatimi çekti. Siyah bir araba hiç kimseyi önemsemeden delirmiş gibi sürerek marketin olduğu sokağa doğru ilerliyordu. Ben daha neler olduğunu anlamadan araba büyük bir gürültüyle marketin içine girdi ve içinden üç adam indi. Hepsi tepeden tırnağa siyah giysilere ve maskelere bürünmüştü.

Ne yapacağımı bilemeyerek bir süre öylece bakakaldım. Adamlar etrafta dolaşıyor ve havaya ateş ederek herkese yere yatmalarını söylüyordu. Vücudumu hareket ettirebilecek gücü kendimde bulduğumda dediklerini yaptım ve yüzüstü yere uzandım. Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyor ve ellerim terliyordu.

Adamlardan ikisi kasalara doğru ilerledi ve ellerindeki çantaya paraları doldurmaya başladılar. Bu arada az önce arabanın kırdığı camdan içeri biri hızla girmiş ve raflardan birinin üzerinde durmuştu. Örümcek Adam. "Herkes gibi sıraya girmeliydiniz beyler." dedi alaycı bir sesle. O an ne söyleceğini önceden düşünüp düşünmediğini merak ettim.

Siyah giyimli adamlar hemen ona döndü ve üçü birden ateş etmeye başladı. Ses çok yüksek ve korkutucu olduğundan kafamı kollarımın arasına alarak yere daha da kapandım. Silah sesleri bir türlü dinmek bilmiyordu. Örümcek Adam'ın ne durumda olduğunu görmek için başımı hafifçe kaldırdığımda görüşümü engelleyen bir şey olduğunu fark ettim. Adamlardan birinin bacağı tam önümde duruyordu ve kendisi Örümcek Adam'a ateş etmekle çok meşguldü.

Yaptığım şeyi düşünmeme fırsat kalmadan, ani bir cesaret ve bir şeyler yapma arzusuyla adamın bacağını yakaladım ve tüm gücümle kendime doğru çektim. Adam dengesini kaybederek yüzüstü yere kapaklandığında silah sesleri de bir anlığına susmuştu. Şimdi marketteki herkes bize bakıyordu. Korkudan ne yapacağımı bilemeyerek geri geri gitmeye başladım. Tam yerden kalkacağım sırada az önce yere düşürdüğüm adam bana dönmüş ve karnıma tekme atarak metrelerce geriye sürüklenmeme sebep olmuştu. Nefesim kesilirken iki büklüm oldum ve kollarımı karnıma bastırdım. Tüm vücudum karnımdan yayılan acıyla sızlıyordu.

Ben hala yerdeyken adam ayağa kalktı ve bana doğru yürümeye başladı. Kaçmak istiyor ancak parmağımı oynatacak gücü bile kendimde bulamıyordum. Beni saçlarımdan tutup ayağa kaldırdığında acıyla inledim. Gözümden bir damla yaş düşmesine de engel olamamıştım. Tam bana vuracağı sırada yumruğu arkadan gelen örümcek ağıyla sarılmış ve havada kalmıştı. Ben onun saçlarımı bırakmasıyla tekrar yere düşüp acıyla kıvranırken olanları görememiştim ancak Örümcek Adam'ın yine günü kurtardığı belliydi. Zira gözlerimi açtığımda üç suçlu da marketin ortasına örümcek ağıyla bağlanmış bir şekilde duruyordu.

Yattığım yerden zorlukla doğrulup sırtımı duvara yasladığım sırada Örümcek Adam'ın bana doğru geldiğini gördüm. Ne yapacağımı şaşırarak ayağa kalkmaya çalışsam da bu sadece canımın daha çok acımasına neden olmuştu.

Movie Lovers • Peter ParkerWhere stories live. Discover now