drive me crazy

3.2K 237 51
                                    

Pazartesi günü geldiğinde Peter Parker ile olmanın heyecanı hala tazeydi ama bu sefer hissettiğim farklı bir şey daha vardı. Korku. Peter ile ilk kez okulda bir arada görülmenin korkusu. İnsanlar bize bakacak, yargılayacak ve hakkımızda konuşacaklardı. Şanslıysam -başta Liz olmak üzere -okuldaki Parker fanları benden uzak dururdu. Yine de o kadar şanslı biri olduğumu sanmıyordum.

Servise bindiğimde Peter arkalara yakın bir sırada oturmuş, yanını da benim için boş bırakmıştı. Gülümseyerek oturdum ve "Günaydın." dedim. O da aynı şekilde karşılık verdi. Nasıl davranacağını bilemez gibi bir hali vardı. Ben de ondan çok farklı değildim. Lise hayatım boyunca ilk defa bir erkek arkadaşım oluyordu ve nasıl davranacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Peter ile flört ederken işin okul boyutunu hiç düşünmemiştim.

İkimiz de önümüze bakarken elim ara sıra Peter'in eline değiyordu. Ona bakmaktan özellikle kaçınıyordum ve onun da aynısını yaptığını hissedebiliyordum. En sonunda dayanamayıp elimi tuttu ve destek verir gibi sıkıp bıraktı. Ona bakıp gülümseyerek başımı omzuna yasladım. Bunun servisteki bazı öğrenciler tarafından konuşulacağını ve belki bize laf atmaya kadar gideceğini tahmin edebiliyordum. Okula gidene kadar bunu düşünmemeye çalıştım.

Servisten indiğimizde Peter benimle okula girdi ve sınıfıma kadar bıraktı. Ona veda edip derse girdim ve neredeyse tüm zamanımı onu tekrar göreceğim anı bekleyerek geçirdim.

Öğle arası geldiğinde sonunda beraber vakit geçirebileceğimiz için heyecanlıydım. Kantinde onu bulmak zor olmamıştı. Ned ile birlikte durduğu yemek sırasında yanına gittim ve selam verdim. Beklemediğim bir şekilde bana sarıldı. Başta hiçbir şey yapmasam da kısa süre sonra ben de kollarımı ona doladım ve gülümsedim. Kendimi hiç olmadığım kadar mutlu hissediyordum. Tabi ki etrafta bunu bozmaya niyetli birileri vardı.

Yemeklerimizi alıp masaya geçtikten kısa bir süre sonra Liz Allan yanımıza geldi ve bana nefret dolu bir bakış atıp Peter'e döndü. "Seninle biraz konuşabilir miyim Peter? Özel."

Peter'in yanımızdan kalkıp gideceğinden ve ne konuştuklarını duyamayacağımdan korksam da beklenen olmadı ve Peter "Ne söyleyeceksen burda söyleyebilirsin Liz." dedi. Rahat bir nefes verip hafifçe gülümsedim. Bu Liz'in bakışlarını tekrar üzerime çekmeme neden olmuştu tabi ki.

"Pekala." dedi kollarını göğsünde bağlayarak. "Aramızdaki şeyi bitirmenin Alison ile bir ilgilisi olmadığını söylemiştin ve şimdi sizin sevgili olduğunuzu öğreniyorum. Bu doğru mu?"

Doğru muydu? Peter ile aramızdaki şeyin ne olduğunu bilmiyordum ancak vereceği cevabı merakla beklediğim kesindi. "Doğru." dedi Peter çok ciddi bir sesle. "Ama seninle bitirmemin Alison ile bir ilgisi olmadığı da doğru Liz. İkimiz birbirimiz için uygun değiliz."

Liz Peter'i kale almayarak bana baktı. Bakışlarındaki tehditi sezebiliyordum. Bir şey demeden hızla yanımızdan uzaklaştı. Peter bir süre düşünceli şekilde ayakta durduktan sonra oturdu ve başını ellerinin arasına aldı. Bu haline üzülerek elimi ellerinin üzerine koydum.

"Pekala rahatsız hissetmeye başlıyorum." diyen Ned anımızı bozsa da ikimizi de güldürmeyi başarmıştı. Birkaç dakika sonra hepimiz Liz'in söylediklerini unutmuş gibiydik. Hep beraber sohbet ederek öğle arasını bitirdikten sonra sınıfıma gitmek üzere yanlarından ayrıldım. Giderken Peter bana sımsıkı sarılmış ve kulağıma Liz'in seni üzmesine izin verme diye fısıldamıştı. Bu onu ne kadar iyi tanıdığını gösteriyordu çünkü Liz Allan belli ki bu işin peşini bırakmayacaktı.

Tam tahmin ettiğim gibi koridorda karşıma çıktı ve yüzüne yapmacık bir gülümseme takınarak. "Al, seninle biraz konuşalım mı? Sadece birkaç dakika sürecek."

Onunla yüzleşmekten kaçmanın bir yolu olmadığından başımı aşağı yukarı salladım ve onu takip ettim. Sadece temizlik dolabının olduğu biraz ıssız bir yere geldikten sonra bana döndü.

"Baban seni terk ettiğinden beri bir erkeğin şefkatine ihtiyaç duymanı anlıyorum ama Peter'i benden çalmak? Bunu sana yakıştıramadım."

Gözlerimi kocaman açıp ona baktım. "Neden bahsediyorsun sen?"

"Dolabına asılan ilanı herkesin unuttuğunu sandın ama ben unutmam tatlım. Ve gerekirse yine herkese hatırlatırım."

Kendime engel olamayarak omzundan ittirdim. "O ilanı asan sen miydin?"

"Annenle aynı manikür salonuna gitmemiz çok yazık. Özellikle annen çalışanlara eşinin nasıl onu terk ettiğini anlatırken."

Başımdan aşağı kaynar sular dökülürken ne yaptığımı bilmiyordum. Liz'i bir kere daha var gücümle ittirdim ve sırtının duvara çarpmasını sağladım. Tam saçlarına yapışacağım sırada birinin belimi kavrayıp beni havaya kaldırmasıyla afalladım. Havaya tekmeler savunurken bir yandan da arkadan beni kavrayan kişinin kollarını tutup açmaya çalışıyordum.

"Alison benim, Peter. Sakin ol." dedi Peter kulağıma. Biraz sakinleşsem de Liz'in yüzünü görmek hala sinirlerimi tepeme çıkarıyordu. Ben havaya tekmeler savurup çırpınmaya devam ederken Liz az önce onu çarptığım duvarın dibinde oturuyordu. Hiçbir şey yapmadığım halde abartacağından adım gibi emindim bu yüzden gerçekten bir şey yapıp hakkını verebilmeyi umuyordum.

Peter beni oradan uzaklaştırıp bahçeye çıkardığında sonunda biraz sakinleşmiştim. Okulun önündeki basamaklara otururken hala ellerim titriyordu ama en azından artık kimseyi yumruklamak istemiyordum. Bir basamağa oturup titreyen ellerimi yüzüme kapattım ve derin nefesler alıp verdim. Bir yerde bunun sakinleşmeye yardımcı olduğunu okumuştum. Peter biraz ayakta dikildikten sonra yanıma oturdu ve "Ne oldu?" dedi.

"Dolabıma ilanı asan Liz'miş." dedim lafı hiç dolandırmadan. Peter söylediğimi şaşkınlıkla karşılasa da ben bunun olacağını zaten biliyor gibiydim. "Bununla ilgili ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sordu. Yüzümü yüzüne yaklaştırdım ve dudağının kenarını öptüm. "Yapmak istediğim şeyi yapıp senimle olacağım Peter Parker. Artık bunun sonuçları umrumda değil."

Ellerini yanaklarıma koydu ve beni daha uzun süre öptü. Öpüşü çok şey ifade ediyordu. Bunlar başıma geldiği için benden özür dilediğini ve her zaman yanımda olduğunu duyabiliyordum sanki. O an orada, onunla olduğum için dünyanın en şanslı kızı gibi hissettim.

Movie Lovers • Peter ParkerWhere stories live. Discover now