someone great

3.3K 270 55
                                    

Peter Parker

Ertesi gün Alison servise binene kadar stresten tırnaklarımı kemirip durmuştum. Dün tanıştığı Benjamin ile okula kadar yürüyecek olması fikri yüzünden resmen gözüme uyku girmemişti. Tabi bir de söyledikleri yüzünden.

Söylediklerinde tamamen haklı olsa da yılbaşı partisine kadar aramızı tamamen düzeltebilmemin hiçbir yolu yoktu. Ne yapacağımı hiç bilmiyordum. Parti üç gün sonraydı ve o zamana kadar bir çözüm yolu bulabileceğimi umuyordum. Alison nihayet servise bindiğinde heyecanla nefesimi tuttum ve onu izlemeye başladım. Ned bugün hasta olduğundan okula gelmemişti ve ben deli gibi Alison'ın yanıma oturmasını diliyordum.

Alison bana gülümseyip yanıma oturdu ve "Günaydın." dedi. Aynı şekilde karşılık verdim.

"Dün neden akşam yemeğine gelmedin?" diye sordu kısa bir sessizlikten sonra. Gerçeği söyleyemeyeceğimden bir süre duraksadım ve "Ned ile oyun oynamaya gittim." gibi bir şeyler geveledim. İnanmışa benziyordu.

"Aslında evinize uğramıştım ama sen yoktun. Kulüpten sonra bir yere mi gittin?" dedim sesimin hesap sorar gibi çıkmaması için ekstra bir çaba harcayarak. Yüzüne dalgın bir gülümseme yayıldı ve başını aşağı yukarı salladı. "Film kulübünde tanıştığım Benjamin diye bir çocukla eve kadar yürüdük. Konuşarak geldiğimizden biraz uzun sürdü sanırım." dedi boşluğa bakarak. Bu çocuk onu bu kadar etkilemiş miydi yani?

Şaşırmış gibi yaptım. "Daha dün mü tanıştınız?"

"Aslında evet ama onu önceden tanıyor olabilirim."

Onu gerçek Benjamin sanıyordu. Bunu tahmin etsem de aralarının bir anda bu kadar iyi olacağını öngöremediğimden şaşırmıştım. Benjamin olarak ona iyi davranırsam eninde sonunda benden hoşlanmaya başlayacağını ve karşısına çıktığımda reddedemeyeceğini düşünmüştüm ancak şimdi ne kadar yanıldığımı anlıyordum. Ne kadar aptalca davranmıştım.

Servis okulun önünde durana kadar ağzımı açıp bir şey söyleyecek gücü kendimde bulamadım. Servis durduğunda camdan dışarı baktım ve Benjamin denen çocuğun okul kapısının önünde beklediğini fark ettim. Alison da onu görür görmez yanımdan kalkmış ve hızla aşağı inip çocuğun yanına gitmişti. Kendimi bu savaşı çoktan kaybetmiş gibi hissetmeme engel olamadım.

🕸 🕸 🕸

Öğle arası geldiğinde Alison'ı görmek için hızla kantine indim. Bu sene ilk defa öğle yemeğini bir başkasıyla yiyordu ve bu kişi tabi ki Benjamin'di. Sinirle onlara bakarak sıraya girdim ve yemek tepsimi alıp yanlarına ilerledim. Bu sefer ciddi bir şey hakkında tartışıyor gibilerdi. Benjamin benim yaklaştığımı göz ucuyla gördüğünde Alison'ın masanın üzerindeki elini tuttu. Olduğum yerde duraksadım. Beni bir tehdit olarak mı görüyordu yoksa sadece tesadüf müydü? Buna fazla kafa yormadan masalarına oturdum ve en yapmacık gülümsememle ikisine de selam verdim. "Sizinle yememin bir sakıncası var mı?"

Benjamin kaşlarını çatarak bana baksa da Alison "Yok." diye cevap verdi. Yanına oturduğum Benjamin yerinden kalkıp kızın yanına oturdu ve gözlerimin içine bakarak kolunu omzuna attı. Farkında olmadan dişlerimi sıktım.

"Sen Benjamin olmalısın." dedim tehditkar çıkmasına engel olamadığım sesimle.

"Sen de Peter'sin sanırım." dedi. Ardından Alison'a dönüp birkaç santimetre öteden yüzüne bakarken konuştu. "Peter'e benden mi bahsettin Al?"

Onların bu hali ellerimin karıncalanmasına yol açıyordu. O çocuğu oradan almak ve güzel yüzünü dağıtmak için karşı konulmaz bir istek duyuyordum yine de kendimi tutmak zorunda kaldım.

Alison gülümsedi ve cevap vermek için ağzını açtı ancak ben ona fırsat vermeden konuştum. "Hayır aslında dünkü film kulübünden aklımda kalmış. Bahsetmesi mi gerekiyordu?"

Alison ayıplar gibi bana baktı ama onu görmezden geldim. Gözlerimi Benjamin'in gözlerine dikmiştim. Çocuk başını iki yana salladı ve Alison'ı biraz daha kendine çekti. Alison şimdi onun omzuna koyduğu elini tutuyordu. Çıldırmak üzereydim. Daha dün tanıştığı biriyle nasıl bu kadar yakın olabilmişti? Onun Benjamin olduğundan emin değildi bile.

"Ben kalksam iyi olur." diye mırıldandım dişlerimin arasından. "Yoksa elimden bir kaza çıkacak." Son kısmı duyup duymadıklarından emin değildim. Tepsimi alıp masadan kalktım ve gidebileceğim en uzak köşeye gidip oturdum. Yine de Alison ve Benjamin'in o hallerinden kaçabileceğim hiçbir yer yoktu.

Movie Lovers • Peter ParkerWhere stories live. Discover now