never been kissed / 2

3.3K 283 200
                                    

"Çünkü Benjamin benim!"

Nihayet zafere ulaşmanın tatminiyle gülümsedim ve "Biliyorum." diye fısıldadım yüzüne doğru. Afallayarak beni serbest bıraktı ve bir süre şaşkınlıkla yüzüme baktı. Olanları idrak etmesi biraz zaman almıştı.

"Sen-" Konuşamıyordu bile. "Nasıl?"

"Londra'ya tatile gittiğimde Shane'e o geceyi anlatıyordum. Benjamin ile tanıştığım ama hatırlayamadığım geceyi. Zihnimi biraz zorlayınca senin de orada olduğunu hatırladım Peter. Beni bardan çıkarırken ve yatağıma yatırırken. Gece boyunca yanımda kalıp ben ağlarken saçlarımı okşadığında ve her şeyin çok güzel olacağını söylediğinde." Elimi hafifçe göğsünde dolaştırdım. Sonunda bir şeyler bilen kişi olmak iyi hissettiriyordu.

Şaşkınlığını hala üzerinden atamamıştı. Hemen arkamızda duran salona giriş kapısına doğru baktı ve "Ama o?" diye sordu Benjamin'i kastederek.

"Benjamin, Shane'in eski sevgilisi ve ben de dahil hiçbir kıza zerre ilgi duymuyor."

Aniden sinirlendi. "Yani günlerdir bana bilerek mi işkence ediyordun? O el ele tutuşmalar, sarılmalar... Az önce öpüştünüz siz!" Sonlara doğru sesi yükseldiğinde ben de kendimi daha fazla tutamayarak bağırmaya başladım.

"Senin kim olduğunu öğrendiğimde neler hissettiğimi tahmin edebiliyor musun Peter? Kedinin fareyle oynadığı gibi oynadın benimle." Yumruk yaptığım ellerimle göğsüne vurdum. "Seni sana anlatmama izin verdin. Sana güv-"

Aniden beni kendine çekip öpmeye başladığında neye uğradığımı şaşırmış şekilde bir süre durdum. Ona karşı koymak giderek daha da zorlaştığında gözlerimi kapadım ve elimi ensesine koyarak ben de onu öptüm. Sonunda oluyordu. Haftalardır bir şekilde onu kendimden uzak tutmuş ve aramıza duvarlar örmüştüm. Şimdi Peter o duvarları tek tek yıkarken artık engel olmaya çalışmak saçma geliyordu.

Geri çekilip alnını alnıma yasladığında "Özür dilerim." dedi. "Seni kaybetmekten o kadar korkuyordum ki düzgün karar veremedim."

"Yine de açıklaman gereken şeyler var Peter." dedim ellerinin esaretinden kurtulup birkaç adım geri giderken.

"Her şeyi açıklarım." dedi. "Daha fazla sır yok."

Tam da duymak istediğim şeyi söylediğinde ona yaklaştım ve koluna sımsıkı sarılıp "Söz mü?" dedim. Başımın üzerine bir öpücük kondurduktan sonra "Söz." dedi. Kolundan çekiştirmeye başladı. "O zaman hadi gidelim buradan."

"Benjamin'e haber vermen gerekmiyor mu?" dedi ancak yürümeye başlamıştı bile. Güldüm ve "Bunun olacağını bekliyorduk." dedim. "Neden öpüştük sanıyorsun."

Hala geçmemiş bir sinirle bana baktı. Omuz silktim. "Her şey planın bir parçasıydı ve tıkır tıkır işledi Parker. Tahmin edilmesi kolay birisin." Kaşlarını kaldırarak bana baktı ve "Öyle mi?" dedi. Ardından dudağımın kenarına hızlı bir öpücük kondurdu. "Bunun olacağını tahmin etmiş miydin?"

Hiçbir şey söylemeden önüme döndüm. Şu an gerçek olamayacak kadar güzeldi.

Bir bankın yanına ulaştığımızda oturduk ve ben bacaklarımı toplayıp Peter'e doğru döndüm. "Pekala, benim kim olduğumu ne zamandan beri biliyordun?" diye sordum hiç vakit kaybetmeden. Tavrım anın büyüsünü bozacak kadar sert çıkmıştı ancak bir cevap almak zorundaydım.

Hiç tereddüt etmeden cevapladı. "Cadılar Bayramı partisinden beri."

O günün hatıraları yavaş yavaş zihnime dolmaya başlarken "O yüzden mi yanıma gelmedin?" dedim. Başını onaylar gibi salladı. "Peki kim olduğunu söylememekte neden bu kadar direttin? İşler hiç buraya gelmeyebilirdi."

"New York olayından beri benden nefret ediyordun Al. Ayrıca Benjamin ihtiyacın olduğunda yanında olan kişiydi ve onun ben olduğumu bilseydin asla güvenmezdin. Hem ben seni kaybederdim hem de sen sığınacak bir limanını."

Başımı omzuna yasladım. Kendimi çok yorgun hissediyordum. Peter elini başıma koydu ve "Beni affediyor musun?" diye sordu.

"Aslında affetmezdim." dedim kafamı kaldırıp yüzüne bakarak. "Ama cezanı yeterince çektiğini düşünüyorum." Benjamin ile kendimi kastediyordum tabi ki. Daha az önce ona işkence ettiğimi söylemişti. Demek ki planım işe yaramıştı.

"Kesinlikle." çektim dedi kafasını iki yana sallayarak. Ellerimi tuttu. "Lütfen bir daha yapma." dedi yalvarır gibi.

"Benden sakladığın başka bir sır var mı?" diye sordum kaşlarımı kaldırarak. Başını iki yana salladı ancak kısa bir duraksama yaşadığını görebiliyordum. "O zaman yapmam." dedim.

Rahat bir nefes vererek kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti. Başımı göğsüne yasladım. Kendimi nihayet huzura kavuşmuş hissediyordum. Aramızda haftalar süren çekişmeden ve kalp kırıklarından sonra ona güvenmek kolay olmamıştı ama kaybedeceğim ne vardı ki? Peter'i kazanmış olmak şu anda daha önemli geliyordu.

Movie Lovers • Peter ParkerWhere stories live. Discover now